Yeni yıla nasıl girersek bütün sene öyle geçermiş

Derler ya.

Hani öyle biliriz ya.

Fakat ne oldu?

2020 yılı bize bunun da, doğru olmadığını gösterdi.

Birçok şeyi gösterdiği gibi.

Ah 2020 ah…

Bize neler ettin. Ne çok şeyi öğrettin.

Hayatımızda ne çok şey değişti. Ve hala da değişmeye devam ediyor.

Evet birçok kişi evlerinde girmedi 2020’ye. Hatta mekanlarda vur patlasın, çal oynasın eğlence sabahlara kadar sürdü.

Ben yeni seneye dostlarıma sarılarak, öpüşerek, dans ederek girdim.

Hatta sabaha karşı bir de güzel çorbamı içip öyle döndüm evime.

Birçoklarınız gibi.

Ve hatta aklımda da asla korona yoktu.

Evlere kapanacağımızı biri söylese “Hadi canım” derdim.

O derece farkında değildik.

Yeni seneye.

Umutlarla.

İsteklerle…

Heyecanla girdik.

Ama işte ne oldu?

Çat diye evlere kapandık.

Ki 2021’e de tüm ülke olarak evlerimizde gireceğiz.

Artık önümüzdeki seneyi düşünemiyorum.

İnşallah tam tersi olur. Evlere hiç girmeyiz.

Maskeleri atarız.

Herkes iyileşir.

Korona bir anda yok olur.

Hop coşkulu, bereketli, bol çalışmalı, bol üretmeli, bol seyahatli, koşturmalı bir yıl geçiririz.

Bu yüzden asla kötü düşüncülere kapılmayın ve yılbaşı gecesi bol bol çevrimiçi olun.

İnternet aracılığı ile bir dostun evinden çıkın, diğerine çat kapı FaceTime yapın. Hatta Zoom sohbetleri gerçekleştirin.

Kalkın hop dans edin.

Gerdan kırın.

Asla bunalıma girmeyin.

Hatta koltuk üzerinde duran, battaniyelerinizi de o gece için kaldırın.

Giyinin, süslenin öyle evinizde oturun.

Zaten günlerdir battaniye altında dizi, film izleyerek geçiriyoruz.

O gece daha umutla, daha istekle, daha neşeyle girin.

Evinizdeki tüm ışıkları o gece için yakın.

Unutmayın nasıl girerseniz öyle olurmuş.

Yani ha evde, ha sokakta.

Önemli olan ne düşündüğünüz, ne hissettiğiniz, nasıl keyif aldığınız.

Bence nerede olduğunuz ile değil, duygularınız ile yeni sene daha etkili.

Benden söylemesi…