Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Sadece 30 yıl yaşadı.

Düşünsenize hayatını Halis Serbest'e duyduğu ölümsüz aşka adadı. Ve aşkını adadığı adam önce yüzüne kezzap atarak güzelliğini elinden aldı, ardından da tek kurşunla hayatını.

Ve bizler de ardından "Acıların Kadını" diye anıyoruz Bergen'i.

Acılarla dolu bir hayat hikayesi olduğunu da biliyoruz.

Ve son yıllarda da onun hayatını konu alarak çekilecek filmi istiyoruz, bekliyoruz.

Hatta Serenay Sarıkaya oynayacaktı.

Vazgeçti.

Ki Serenay, hayatı dramlarla dolu bu kadının hayatını oynar hatta öyle bir sergilerdi ki, bizim Halis Serbest ve onun gibi bu dramları birçok kadına yaşatan adamlara karşı öfkemiz daha da büyük olurdu.

Ancak belki bunun farkında olmayan kadınlara da bir işaret olabilirdi.

Ancak o kadına bu dramı yaşatan adam; "Ben izin vermiyorum. Çekilemez, anlatılamaz, kimden izin almışlar" dedi.

Keşke izin verseydi...

Filmin sonunda da "Evet ben böyle bir şey yaptım. İnanılmaz pişmanım. Bu tarz şeyler yaşamayın, yaşatmayın" diye de mesaj verseydi Halis Serbest.

Bergen'in de ruhu şad olurdu. Daha da rahat uyurdu.

Böylece de Bergen'den ona duyduğu aşktan özür diler umut olurdu.

Halis Serbest izniyle, onayıyla tüm gerçekleri anlatıp onun gibi kadınlara böyle korkunç şeyler yaşatan hemcinslerine de "Dur" diyebilirdi.

Bir adım atardı. Bir değişim yaşatırdı.

Ama yine olmadı.

Şaşırdık mı?

Ben artık şaşırmayı bıraktım. Çünkü bazı erkekler bunu kendinde hak görüyor maalesef. Ve üzgünüm ki, bu günden güne daha da çoğalıyor.

Çünkü bazı erkekler yaptıklarını hak gördüğü gibi konuşulmasını da istemiyor. Yüzleşmek istemiyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar