Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Önceki gün Fenerbahçe-Helsinki maçında gördük ki, gençlere fırsat vermek gerekiyor.

        Önlerini açmak gerekiyor.

        Güvenmek gerekiyor.

        Ki bizim ülkemizde ciddi bir genç nesil var. Hepsi de pırıl pırıl. Zehir gibi beyinleri var. Çoğu kendine inanılmaz güvenli. Pratik ve zekiler.

        Muhammed Gümüşkaya ve Arda Güler'de onlardan mesela.

        Muhammed 20, Arda 16 yaşında.

        Fenerbahçe maçında adeta devleştiler. Muhammed'in attığı gol sonrasında, Arda'nın koşup ona sarılma anını defalarca izledim. Nasıl güzeldi.

        Muhammed'in golü attıktan sonra formada arma araması anı bana göre müthiş samimi ve gerçekti.

        Nasıl güzeldi.

        Hem Arda'yı hem Muhammed'i desteklemek gerek.

        Fakat maalesef bizim insanımız başarılı insan sevmiyor. Destekleyeceği yerde gizliden gizliye altını oyuyor. Muhammed ve Arda'yı kıskanan olmadı mı zannediyorsunuz?

        Yüzde bir milyon olmuştur. Ancak abileri onları kıskanacağına onların önünü açmalı. Unutulmamalı ki, herkes onların yolundan geçti. Onların başarılarını gölgelemeden daha da parlatmak gerek.

        Fenerbahçe yönetimi "Siz bilmezsiniz, daha küçüksünüz" demeden daha çok maça çıkartmalı.

        Bu işler kilometre işidir. Ne kadar çok pratik yaparsanız o kadar çok başarılı olursunuz.

        Ve hatta bu durum her alana yansımalı.

        Özellikle siyasette de gençlere fazla fazla fırsat verilmeli. Özellikle sevimsiz günlerden geçtiğimiz şu yıllarda kurtuluşun gençlerde olduğu aşikar. Yeni beyinlere, farklı düşüncelere ihtiyaç var.

        Ki önceki gün bunu hissettik.

        "Oh be" dedirtti.

        "İşte bu" dedirtti..

        Bir Fenerbahçe taraftarı olarak bu gençleri daha çok görmek ve izlemek istiyorum. Bırakın hata yapsın, bırakın yanlış yapsınlar. Lütfen umutlarını kırmayın. Lütfen hırslarını, başarma arzularını yok etmeyin.

        Lütfen gençleri köreltmeyin...

        Çok düşüncesizler

        Çok düşüncesizler
        0:00 / 0:00

        Önceki gün sosyal medyada gençlerle ilgili bir şeyler yazdığımda bana birçok eleştiri de gelmedi değil. Malum artık biliyoruz ki; mahallenin bilmişleri gibi, sosyal medyanın da bilmişleri var.

        Her olaya negatif bir yorum olmadan olmaz.

        Mesela "Gençlerin önünü açın, onlara güvenin" dediğim zaman, "Aman Esin şimdiki gençler çok düşüncesiz. Bunlardan bir şey olmaz" yorumları geldi.

        Bu tarz yorum yapanlara çok üzülüyorum.

        Bir kere bu insanların; kıskanç, haset ve mutsuz tipler olduğunu düşünüyorum.

        Evet düşüncesiz olacaklar elbet. Çünkü genç ve tecrübesizler.

        Evet hata yapacaklar elbet. Çünkü genç ve tecrübesizler.

        Kusura bakmayın ama kimse anasının karnından tecrübelerle doğmuyor.

        Ayrıca çocuklara, gençlere ilk okulda yani ana-baba evinde ne verirseniz o. Anneler ve babalar ne öğretirse köklerine illa ki, yerleşiyor. Ve büyüdükleri zaman o devreye giriyor merak etmeyin.

        Yeter ki, anne ve babalar gerekli terbiyeyi versin.

        Hangimiz genç yaşlarda vurdumduymaz olmadık. Hangimiz genç yaşlarda "Ben bilirim" demiyorduk.

        Önemli olan nasıl yetiştiğiniz ve yetiştirdiğinizdir unutmayın. Bu sebeptendir ki, gençlere köstek değil, destek olun.

        Kibariye ve kocasını çözmek mümkün değil

        Kibariye ve kocasını çözmek mümkün değil
        0:00 / 0:00

        Hatırlarsanız Kibariye'nin eşi Ali Küçükbalçık bir kadınla yakalandı diye haberler çıkmıştı.

        Hatta bunun üzerine yazılmadık söz kalmadı. Ve hatta "Kibariye boşa artık bu adamı" sesleri yükseldi.

        Kibariye'de "Ben kocama güveniyorum. Gözümle görmeden inanmam" dedi de dedi.

        Neyse mevzuyu biliyorsunuz. Yıllardır hiç değişmiyor. Hep aynı mevzu.

        O değil de!!!

        Asıl mevzu burada şu. Meğer o fotoğraftaki gerçekten Kibariye'nin kocası Ali Küçükbalçık değilmiş.

        Hatta fotoğraftaki kişiler karı ve kocaymış.

        Hatta Mustafa Kızılgün ve eşi Zeynep Kızılgün'müş.

        Ve Mustafa Kızılgün ve Zeynep Kızılgün avukatları aracılığı ile ulaşıp bu durum için açıklama yapmalarını istemişler Kibariye ve eşinden.

        Fakat bingo!!!

        Kibariye konuştu; Ben kocama güveniyorum.

        Konuşulan kişi Ali bey; sustu.

        Yani Kibariye orada çıkıp, "O fotoğraftaki eşim değil. Hatta onlar evli bir çift. Bize ulaştılar. Açıklama yapmamızı istediler" deseydi uzamayacaktı.

        Fakat demedikleri gibi konu sakız gibi uzadı. Her gün gazetelerde gündem oldu. Konuşuldukça konuşuldu.

        Yani bu olay şunu gösteriyor ki!

        Bir daha Kibariye ve eşi aldatma haberlerini konuşmayacağız. Çünkü bu çift gündemde kalmak için bu mevzunun kapanmasını istemiyor.

        Nokta.

        Diğer Yazılar