Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Malumunuz dizi sezonu başladı.

Güzel kadınlar, yakışıklı erkekler. Hatta fit kadınlar, fit erkekler ekranları kapladı.

Yataktan hiç bozulmamış saçları ve makyajları ile kalkıp her daim harika gözüküyorlar. Ve hatta bir cümlelerinde dahi memleket sorunlarından dert yanmıyorlar. Çok kıskanıyorum.

Aman da aman. Nasıl güzeller. Hatta nasıl şahaneler. Nasıl özeniyorum bir bilseniz. Ama en çok neye özeniyor ve kıskanıyorum biliyor musunuz? Ellerinde kahveleri, gayet seksi, şık elbiseleri, topuklu ayakkabıları ile sokaklarda rahatça dolaşmalarına.

Hatta hiç kimseye çarpmadan, hatta hiç kimsenin sevimsiz bakışlarına maruz kalmadan çıtır çıtır gezmelerine bayılıyorum. Ve o tatlı tatlı, "Hey taksi" dedikten bir saniye sonra pırıl pırıl, mis gibi taksinin önlerinde durmasına acayip ayar oluyorum.

Bir de taksiye bindikten sonra gidecekleri yeri espriyle karışık, söyleyip karşılığında da, "Tabii efendim" yanıtını almalarına aşırı bozuluyorum.

Hayır nerede çekiyorlar bu dizileri? Gerçekten bizim memleketimizde mi? Bizim asla bulamadığımız taksiyi nasıl buluyorlar?Hatta nasıl durduruyorlar?

Hayır taksiyi bulduktan sonra, "Kusura bakma abla ben oraya gidemem" demeyen taksiyi nasıl buluyorlar? Bir anlatıverin bize. Şimdi "O senaryo, o dizi" diyenlerinizi duyuyorum. Ben de size "Hadi ya!!!" demek istiyorum ama lütfen memlekette bir haber yaptığınız dizileri nerede çekiyorsunuz bir söyleyiverin.

Buradan yönetmen, yapımcı ve senaristlere sesleniyorum. Siz hangi memlekette, hangi ülkede, hangi şehirde yaşıyor da yazıyorsunuz bu senaryoları?

Ne olur söyleyin.

Oraya gidip yerleşeceğim. Bakın o şahane kıyafetleri, ayakkabıları, çantaları, o evleri, arabaları asla kıskanmıyorum. Sadece şehirde bu kadar güzel nasıl yaşıyor bu insanlar bizlere bi anlatıverin.

Biz de bu işin formülünü çözelim. Biz de şehirde "Hey taksi" dediğimizde elimizi kaldırır kaldırılmaz bi taksi bulalım. İnanın başka bir şey istemiyorum.

Ha bir de o güzel sahneleri çekeceğiz diye şehrin en kalabalık, en yoğun gününü çekim için kapatıp kendinizden daha da az mı nefret ettirseniz.

Tüm sokakları, caddeleri kendi set alanınız zannediyorsunuz sanırım. Ama öyle değil!!!

Biraz dünyaya ve memlekete mi dönseniz acaba!!!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar