Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Gülçin Ergül'ün, "Tarifsiz bir acı yaşıyorum" dediği acıyı hissetmemek mümkün değil. Geçirdikleri kaza sonucunda sevgilisi hayatını kaybetmiş, kendisi de ağır yaralanmıştı.

Cenazenin ardından daha 24 saat geçmeden, "Sen benim meleğiminsin, hep öyleydin aşkım" diye sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. "Vay sen misin bu paylaşımı yapan" diyerek saldırıya uğradı.

Klasik bir saldırı timi var malumunuz. Hemen geçiyor klavyenin başına saydırıyor da saydırıyor.

Düşünün hastanede olduğu için cenazeye bile katılamamış, büyük bir travma yaşayan acılı bir kadın, istemiş, hissetmiş, sevdiğine kendi sosyal medya hesabından veda ediyor.

Allah aşkına ne var bunda!!!

Bırakın insanlar acısını nasıl yaşamak, nasıl ifade etmek; hatta ne zaman, nerede yapmak istiyorsa öyle yapsın. Herkesin acısını yaşama, yansıtma şekli farklı.

Bunu illa ki, dayatmak nedir!

Biraz daha empati, biraz daha hoşgörü neden olmuyor, olamıyor anlamak mümkün değil.

Ki artık insanlar sosyal medya hesabını kendi basın yayın organı olarak kullanıyor. Eskiden gazetelere ilan verilirdi. Hemen ertesi gün. Şimdi de o gazetelere verilecek ilanlar kendi sosyal medya sayfalarından yapılıyor kimisi tarafından.

Artık buna alışmak gerek. Bunu anlamak gerek.

İster 24 saat geçsin ya da geçmesin. İnsanlar normal hayatından her saniyesini paylaşırken sorun yok ama 24 saat geçmeden acısını paylaşınca mı sorun oluyor?

Tuhaf!!!

Bu gerçeği artık kabul etmekte fayda var. Bu kadar saldırmamak, bu kadar hırçın olmamakta yarar var.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar