Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Tam da Ajda Pekkan'nın, Seda Sayan'nın sosyal medyada uyguladıkları filtreleri konuşuyorduk bir doktor arkadaşım; "Eskiden elinde fotoğraf 'Bana bu burnu yap' diye gelenler. Şimdi de 'Yüzüm böyle gözüksün' diye filtreli hallerini getiriyor" dedi.

Bir dönem magazin eklerinden bir elbise beğenip terziye gidilir "Ben bu elbiseyi istiyorum" denirdi.

Keza saçlar için de aynı durum vardı ve kuaföre giden kişi "Bu saç rengi olsun, bu saç modeli olsun" derdi. Bu mevzular demode oldu. Dönem filtre dönemi. Dönem sosyal medya dönemi.

Ünlüsü, ünsüzü herkes kendini güzel görmek ve göstermek istiyor.

Şimdi, "Aaa sen hiç filtre uygulamıyor musun" dediğinizi duyar gibiyim.

Uygulamaz olur muyum? Tabii ki uyguluyorum.

Ama daha ne Ajda Pekkan, ne de Seda Sayan filtresi uygulamadım Allah sizi inandırsın.

Hatta o uygulama yok bende. Satın almadım. Geçen bir arkadaşım yaptı benim fotoğrafımı kendimi tanıyamadım. Zaten onu da paylaşmadım. Çünkü düşünsenize beni görüyorsunuz, bir de paylaştığım fotoğrafa bakıyorsunuz. Biraz da gerçekçi olmak gerek öyle değil mi? İnceltme hadiselerine de öyle bakıyorum. Yani tabii uygulansın ama şiraze kaçmadan.

Aaa tabii evden hiç çıkmıyor, kendinizi göstermiyorsanız yapın tabii. En alasını... Yani fotoğraftaki kişi ile sokaktaki kişinin arasında uçurum olmasa pek güzel tabii. Ama kimse bu detayı umursamıyor artık. Sosyal medya, sokaktaki hallerinden daha önemli bazılarının.

Mesela Ajda Pekkan, zaten harika gözüküyor. O yaşta böyle fıstıklıkta olması ile bir mucize ve alkışı hak ediyor. Sahnedeki hallerini böyle abartı bir filtre ile paylaşmak bana tuhaf geliyor. Keza kendisini o an canlı canlı izleyenler filtresiz hallerin paylaşıyor. Ki orada tezatlık oluşuyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar