Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Bir iki gün önce youtube üzerinden erişme çabasında iken, birkaç gün sonra her türlü sosyal medyaya erişim yasağı getirmek hızlı bir değişim.

Belli ki öfke büyük.

Öfkenin nedeni kızına yönelik ahlaksız ve edepsiz saldırı.

Kızmakta haklı mı?

Haklı.

Hangi baba kızmaz ki!

Zaman zaman ben de sosyal medya üzerinden aileme yapılan saldırıları görünce deliye dönmüyor değilim.

Ama çare bunları kapatmak mı?

Tabii ki değil.

Bugün öfke ile kalkıp twitter’ı, youtube’u, instagram’ı kapatabilirsiniz.

Kendi ülkenizde bunu yapmaya muktedir olabilirsiniz.

Diyelim ki, bu sosyal medya ortamlarının hiçbiri yoktu.

Ve bu tür iğrenç hakaretler mektup yolu ile yapılıyordu.

Ne olacaktı o zaman!

PTT mi kapatılacaktı?

Baktın o da çözüm olmadı, mektuplar kapının önüne bırakılmaya başlandı.

Zarf ve kağıt mı yasaklanacaktı ya da bir adım sonra kalem...

Yasakla bir yere varılamayacağını en iyi bilen parti olması gereken AK Parti, bugün yasaktan medet ummamalı.

Sosyal medyanın edepsizliği ise mesele, sadece Cumhurbaşkanı ve ailesi değil herkese yönelik ağır hakaretler, mesnetsiz iddialar, yalanlar, iftiralar uçuşuyor o ortamda.

Siyasetçisinden, sanatçısına, gazetecisinden, sivil toplum önderine kadar.

Hatta ünlü olmayan vatandaşlara bile...

Üstelik bu sadece Türkiye’nin sorunu da değil.

Dünyanın her yerinde anonimliğin arkasına sığınıp haysiyet cellatlığı yapanlar var sosyal medyada.

Ve bundan şikayet eden siyasetçiler, başkalarına hakaret edecek trol orduları beslediği sürece bu işin içinden çıkmak mümkün değil.

Önce kendi trollerini susturacak.

Sonra da esaslı bir “ceza” mekanizması getirilecek.

Aklına eseni yazmanın, aklına eseni hedefe koymanın da bir bedeli olacak sosyal medyada.

Benim trolüm iyidir demeyecek kimse.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar