Okumayan anlamaz
Benim burada yazdıklarımı, birtakım internet siteleri, hiç sormadan, izin falan isteme gereği duymadan alıp yayınlıyorlar.
Yayınlasınlar yayınlamasına da, bari aslına sadık kalsınlar.
Yazıların bir bölümünü alıp bir bölümünü atmasınlar, başlığını kafalarına göre değiştirmesinler.
Çünkü yazıları öyle bir hale getiriyorlar ki, benim yazdığım yazı tamamen tersi bir anlama da bürünebiliyor.
Üstelik oralarda okuyanların büyük bölümü sadece başlık okuyucusu olduğu için de, “Vay bunu nasıl yazarsın” gibi tepkilerle karşılaşıyorum.
Tepkiden korktuğumdan çekindiğimden değil.
Doğru bildiğimi yazarım, tepki mepki hiç umursamam ama yazmadığım bir şeye, aldığım tepki tepemi attırıyor.
Geçen gün maske takmayan, hiçbir güvenlik önlemi almayan güruha yönelik “Devleti suçlamayın, önce kendi önleminizi alın” diye bir yazı yazdım.
Bu yazı kuşa çevrilip alıntılanınca “Vay devletin hatalarını nasıl görmezden gelirmişim” diye abuk sabuk okuma özürlü bir grubun saçma sapan laflarına muhatap olmak zorunda kaldım.
Beni düzenli okuyan okur zaten benim ne dediğimi, ne yaptığımı biliyor ama başka yerde rastlayınca gören biri yazının o haline uygun haklı bir tepki gösterebiliyor. Ama o yazı benim yazı değil en azından başlık benim başlık değil.
Sadece başlık okumakla yetinen de, üzerime sıçrıyor.
Yahu corona pandemisinin başından beri devletin hatalarını en fazla söyleyen benim, hatta galiba benden başka söyleyen yok.
En azından makul ve bilimsel eleştiriler genelde benden geldi hep.
Önce uzun süre Bakanlığın verileri paylaşmamasını eleştirdim.
Sonra aşı ve ilaç çalışmaları için başvurudan ve etik kurul izninden öte bir de bakanlık izni saçmalığını.
Mayıs ayında İçişleri Bakanlığı’nın denetime tabii olan AVM’lerin Maliye Bakan Yardımcısının talebiyle açılmasına tepki gösterdim.
Mayıs ayından normalleşmenin erken olduğunu kırk kere yazıp söyledim...
1 Temmuz’da “Halka yanlış mesaj veriyorsunuz, tehlike geçti algısı yaratıyorsunuz. Kimse detaya bakmaz, yeni normal dediğinizi eski normale anında çevirir bu millet” dedim.
Aha arşiv orada, açın bakın.
Haksızsam haksızsın deyin.
Ama tüm sorumluluğu devlete, yasa veya kural koyuculara da yıkamam.
Üstelik deyin ki onlar sorumsuz, bilgisiz hatta istiyor ki halk kırılsın.
Yahu bireysel önlem almak çok mu zor.
Maske tak, karşındakine fazla yaklaşma, kapalı yerde özellikle fazladan dikkatli ol, elini yıka, ağzını yıka, yüzüne dokunma.
Kendini koru diyorum basitçe.
Vızır vızır otomobil giden otoyolda sağına soluna bakmadan yola atlıyor musun?
Atlamıyorsun değil mi!
Atlarsan kabahat kimde!
Benim dediği şu:
De ki, devleti yönetenler sorumsuz.
Ki olabilir. Çok da mümkün hatta.
Sen sorumlu ol kendinden.
Çok mu zor!
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce