En hakiki
Dünkü yazımda bir hata olmuş. Sapık tarikat şeyhinin taciz ettiği kız çocuğu 12 yaşında değil taciz sırasında 11 yaşında imiş.
Şeyhin, kızın babası ile yaptığı konuşmayı dinleyince emin olun midem bulandı, tansiyonum çıktı.
Kim bilir memleketimin hangi köşelerinde benzer daha ne olaylar yaşanıyordur diye düşündüm.
Biz bilimden, medeniyetten falan bahsediyoruz.
Ne kadar saçma sapan bir uğraş içinde olduğumu fark ettim.
Şeyhin tacizine uğrayan kızın babasını dövmeye kalkan müritlerin olduğu bir yerde medeniyetten, bilimden söz etmek.
Ne beyhude bir uğraş.
Bu arada yıllardır bu sapık adamın peşine takılıp giden tarikat, şimdi açıklama yapıyor: “O zaten bizim şeyhimiz değildi.”
Neyinizdi peki!
Biliyorum da söylemeyeyim burada.
Ayıp olur.
Rezillik ortaya çıkıncaya kadar pek memnundunuz oysa kendisinden.
Size yol gösteriyordu, tabii gösterdiği başka şeyler de olmuş o ayrı.
Şimdi birileri de çıkıp buna rezile “sahte şeyh” falan diyecektir.
Sakın demeyin.
Sahte mahte değil.
En hakikisinden şeyhti düne kadar.
Yakalanıncaya kadar hakiki, yakalanınca sahte.
Yemezler.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce