Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Atatürk tartışılmaz bir kişilik midir?

Benim için tartışılmazdır.

Doğruları o kadar büyüktür ki, hatalarını görmezden gelmemi sağlar.

Bir Atatürk aşığı olarak yapmam gereken, hatalarını anlatıp eleştirmek değil, onun devrimcilik sözüne uyarak yapmış olması muhtemel hataların yarattığı sonuçları tamir etmeye çalışmaktır.

Atatürk’ü eleştirmek, var ise yaptığı yanlışları düzeltmez.

Aslolan var ise hataları onların yerine daha iyisini yapabilmektir.

Bu benim yaklaşımımdır, başkaları da saygılı ve edepli olmak koşulu ile Atatürk’ü eleştirme hakkına sahip olabilirler.

Biliyoruz ki, Türkiye’de Atatürk’e eleştirel bakan iki kesim vardır:

Radikal sağ ve radikal sol.

Radikal sol daha edeplice, radikal sağ ise daha edepsizce Atatürk karşıtlığını ortaya koymayı tercih eder yıllardan beri.

Canan Kaftancıoğlu da “sol”un radikale yakın bir bölgesinden gelen biri olarak Atatürk’e eleştirel bakan bir geleneğin temsilcisi olabilir.

Bunda da bir sorun görmem.

Sorun Canan Kaftancıoğlu’nun Atatürkçülüğü ilkelerinin en önüne koyan bir partide siyaset yapıyor olmasıdır.

İlkelerine sıkı sıkıya bağlı bir siyasetçi, Atatürkçü olmak zorunda değildir ama Atatürkçü bir partide siyaset yapmamalıdır.

Canan Kaftancıoğlu diyebilir ki, “Yeni CHP, Atatürk’e eleştirel bir bakış açısıyla bakmaya başladığı için ben bu partideyim.”

Bunu da kabul edebilirim ama parti bunu açıkça deklare etmelidir.

Ama o zaman ortaya daha büyük bir sorun çıkar.

Normal zamanlarda bir siyasetçi Atatürk’ün ilkelerini tartışmaya açıp, Atatürkçülüğü sorgulayabilir.

Ama bugün Türkiye normal zamanlarda değildir.

Bir yanda Atatürkçülüğün çok daha gerisinde olan antitezi bu denli popülerleştirilirken, Türkiye hak ve hukuk alanlarında sürekli zemin kaybederken Atatürk’ü tartışmak olabilecek en yanlış zamanda, en hatalı meseleyi önceliyor olmaktır.

Bir anlamda yangın sırasında uyumakta olan çocuğu değil, salondaki koltuğu kurtarmaya çalışmaktır.

Canan Kaftancıoğlu isterse bunu da yapabilir. Kim ne diyebilir ki!

Ama o zaman bulunması gereken yer CHP değil, bazı eski fikirdaşları gibi AK Parti’dir.

Emin olsun Beştepe’de danışman bile olabilir.

Çünkü bu haliyle Canan Kaftancıoğlu tipik bir “Yetmez ama evet”çidir.

Muhtemelen referandumda da bu yönde oy kullanmıştır!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar