Her yerde var bunlardan

Trump gitti.

Bağıra bağıra.

Geçmişte Al Gore’dan Başkanlığı türlü yolla çalan Cumhuriyetçi ABD, bu kez de türlü yolla Başkanlığı kaptırdı.

Bir yandan içten içe Trump kalsın istiyordum ama gitmesi de dünya için ve siyaset için iyi oldu.

Zorbalıkla toplumlara egemen olunamayacağını göstermesi, ırkçılığın geçer akçe haline gelmesini mümkün kılan adamların siyaset sahnesinde uzun süre kalmaması, edepsizliğin ve adapsızlığın sona ermesi, yalancılığın siyaset biçimi olmaktan çıkması için gitmesi gerekiyordu.

Gitti.

Seçim öncesi, Trump’ın kaybetmesi halinde ABD’de bir iç çatışma tehlikesinden söz edildi hep.

Gerçekten buna hazır gruplar vardı ülke içinde.

Ve Trump’ın çağrısını bekliyorlardı.

Ancak Trump bu çağrıyı asla yapmayacak.

Çünkü Trump’ın bir “davası” yok. Tam aksine milyar dolarları, daha uzun yıllar ABD’de yaşayacak geniş bir ailesi, kaybedecek çok şeyi var.

Trump’ın gidişi pek çok açıdan da turnusol ve örnek olacak gibi.

Mesela...

Şu fotoğrafını gördüğünüz siyah Amerikalı.

Obama’nın danışmanlarından, CNN programcısı Van Jones.

Trump’un Başkanlığı döneminde her fırsatta Trump’ın dibindeydi.

CNN’deki “En Trumpçı” hatta “Tek Trumpçı” isimdi.

Sıklıkla “Biden’ı yetersiz bulduğunu” belirtiyordu. Demokratları eleştiriyordu.

Trump’ın seçim kampanyasına destek olmak için söylediği “Trump siyah Amerikalılar için çok iyi şeyler yapıyor” cümlesi epey bir tartışılmıştı.

Ve bu Van Jones, Biden’ın kazandığının açıklanmasının ardından televizyona çıkarak, gözyaşları içinde “Gitmesi iyi oldu. Artık nefes alabileceğiz. Floyd’un söylediği gibi Trump döneminde nefes alamıyorduk. Çocuklarımızın geleceğinden endişeliydik. Eskiden ırkçılığını gizlemek zorunda hissedenler, Trump’la birlikte bunu açıkça göstermeye başlamışlardı. Göçmenler, Afrika kökenli Amerikalılar artık çok daha rahat edecekler” diye ağladı.

Van Jones’tan her liderin alması gereken bir ders var elbet.

Ama o da tarihe ayıp olur.

Tekerrür eden tarihe.