Okur mektupları
Fatih Bey Merhaba,
İlaç politikası konusunda uzun yıllardır hem akademik hem pratikte çalışıyorum. Son günlerde sosyal medya üzerinden artan bir SMA ilacı kampanyası var. Devlet yetkililerine kulak verince herkes tedaviye erişiyor denilmekte ancak hastaların aileleri öyle olmadığını belirtiyor. Aslında herkes kendi açısından haklı, açıklamak istiyorum ancak konu çok uzun.
Özetle söylemem gerekir bilime ve tekniğe yatırım yapmak yerine tek elden kararlar almak isteyen bir kamusal yapımız olduğu için maalesef yetim ilaçların geri ödeme kararını almakta zorlanıyoruz ve kamuoyuna bunu anlatamıyoruz.
Önümüzdeki yıllarda gelecek yeni tedaviler hakkında hazırlıklı olmak ve bunları değerlendirmek için bağımsız bir "Sağlık Teknolojisi Değerlendirme” kuruluşuna ve orada tam zamanlı çalışacak akademisyenlere ve donanımlı bireylere ihtiyacımız var. ABD, Almanya, Birleşik Krallık Avustralya ve Kanada gibi ülkeleri incelerseniz bu kuruluşların görevini nasıl yaptığını anlarsınız. İnovasyonun değerini ölçmeden ilerlemek mümkün olmayacak.
İyi haftalar dilerim.
Uzm. Ecz. K. A.
*
Bir genelge israfı önlerdi
Memlekette barajlarda ciddi anlamda su sıkıntısı var, yağmurlar kesildi. Kuraklık haberleri her yerde.
Ama hala gerek ev hanımları mutfaklarda, gerek ibadet için dahi olsa abdesthanelerde ve birçok yerde çeşmeleri haddinden fazla açarak suyu israf ediyorlar.
Bu birkaç kişi olsa belki barajları bizim harcadığımız su mu kurutacak diye düşünebilir ama ancak milyonlarca insan böyle davranınca ortaya çıkan israfın boyutları korkunç olur.
Ticaret ve Tarım bakanlıklarına özellikle yazı gönderdim. Bu bakanlıklar zerre dikkate almadılar.
Memleketi bu kadar ilgilendiren bir meselede bile zerre bir şey yapılmaması gerçekten vahim bir durumdur.
Öneri şu; mutfaklarda banyolarda veya başka yerlerde kuğu veya diğer banyo tarzı bataryalarda (normal çeşmelere uyarlanması mümkün) kullanılabilen ve çok kolayca monte edilebilen batarya ucu su tasarrufu aparatları satılıyor piyasada.
Kendim bizatihi denedim ve kullanıyorum satıcıdan verilen bilgi %85 su tasarrufu.
Akış olarak aşırı bir farkı yok sadece suyu anormal şekilde boşaltıp boşa sarf etmiyor hafif köpüklü bir akım söz konusu ancak kullanımda gayet hoş. Devletin belli bir standartta mecbur edeceği bu tür aparatların kullanılmasının mecburi yapılması üretilecek olan bataryalarda da bu standarda uyulması için mecburiyet getirilmesi su sarfiyatında büyük bir fark oluşturacaktır.
Bir talimat, bir genelge kadar basit bir iş üstelik de.
Ve bu sayede yüzbinlerce ton suyun israf edilmesi önlenebilir.
Su sadece insan kullanımı için de değil barajlarda hayvanlar yaşıyor birçok bitki yaşıyor onların hayatta kalması içinde önemli.
İsrafın önlenmesi, doğanın ve insanın korunması için su tasarrufu aparatları kullanımının mecburi yapılması çok zor bir şey mi?
NOT: Bu mektup İBB’nin aparat dağıtımına başlamasından önce, kuraklık konulu Teke Tek programı sırasında yollanmıştı.
*
Okumanın karşılığı
1999'da göreve başladım. Göğüs cerrahı uzmanıyım. 23 yıl okul okudum. Ayda 17 nöbetim var. Neredeyse gece gündüz çalışıyorum ve hala okumaya devam ediyorum. Kardeşim lise mezunu polis. Benim elime ondan daha düşük bir para geçiyor.
Keşke o da daha fazla alsa. Kastettiğim bu değil ama bunca yıllık eğitimin ve çalışmanın karşılığı bu mu olmalı!
Lütfen konuyu gündeme taşıyın.
Saygılar.
Dr.C. K.
*
Doktorların ek ödemeleri
Merhaba. Ben şu an pandemide aktif olarak görev alan bir doktorum. Biliyorsunuz Kasım-Aralık'ta pandeminin zirvesini yaşadık halen de azalmakla beraber yaşıyoruz. Aynı zamanda gelir olarak ise tam tersi dibi yaşıyoruz. Bakanlık Ağustos-Eylül ve Ekim dönemi için ek ödeme vermişti. Ancak kasım itibariyle bitti. Şu an herhangi bir iyileştirme de yok. Yıl sonu vergi dilimi ve hastanelerde performans olmadığı için senenin en yorucu aylarında en düşük maaşları alıyoruz. sabit+maaş dışında çoğu yerde ödeme yok. Bakanlıktan herhangi bir ses de yok.
Yani özetle sağlıkçılara Kasım ve Aralık ayında normalde alması gereken ödemeleri bile verilmedi. Ve şu an ocak ayındayız çoğu kişi kredi kartını bile ödeyemiyor.
Bunu haberleştiren kimse de yok. Sizden ricamız sesimizi yansıtmanız. İzin, istifa, esnek mesai yok. Üzerine bir de herhangi bir iyileştirme de yok. Bunu haberleştirirseniz çok seviniriz. Çünkü ne sendikalar ne de başka haber siteleri bunu duyuruyor. Fatih bey bu konuya sizin de değinmeniz önemli olacaktır. İyi çalışmalar dileriz
*
Pandemi dışı hasta yok, ödeme de yok
Merhaba Fatih Bey
Ben Sağlık Bakanlığı'nda çalışan 26 yıllık bir doktorum. Sağlık Bakanlığı pandemi sürecinde ilk başlarda duyurduğu ve halkın gözünde çok kazanan sağlıkçılar imajı oluşturduğu azami ek ödemeleri maalesef yapmıyor. Pandemi nedeniyle, hastanelerde pandemi dışı hasta yoğunluğu olmadığı ve bizlerin normalde olduğu kadar yüksek performansta çalışamamamız nedeniyle hastane gelirleri düştüğü için bize düzenli ek ödeme yapılamıyor.
Aslında olması gereken özlük haklarımız ve hak ettiğimiz maaşları da kazanmadığımız için her ay aldığımız ücretler oldukça gülünç seviyelerde...
Sonuç olarak sizin aracılığımız ile sesimizi duyurabilir miyiz acaba fikriyle bu elektronik postayı atıyorum. İlginize şimdiden teşekkür ediyorum.
İyi çalışmalar
*
Kaç uçak eder?
Fatih Bey,
Siz de çok yakından takip ediyorsunuz, aşılar en nihayetinde Türkiye’ye geldi. Geldiği söylenen doz sayısı 3 milyon.
Siz de biliyorsunuz, Çin’den geldiğini gördüğümüz uçak bir yolu uçağıydı, kargo uçağı değildi.
Ve, geldiğini bildiğimiz tek uçak var. Yani tek uçakta 3 milyon doz.
Merak ettim biraz araştırdım, bir uçağa kaç milyon doz sığar diye.
FORBES’un haberinde konu oldukça detaylandırılmış. Yazının bir kısmında, 7.8milyar insana aşıyı 8 bin Boeing 747 taşıyabilir diyor.
Bu da bir uçağa 975 bin doz aşı sığacağını gösteriyor. Aynı yazının biraz altında, ortalama bir uçağa 100bin aşı sığacağını söylüyor.
https://www.forbes.com/sites/michaelgoldstein/2020/11/17/covid-19-vaccines-for-8-billion-people-would-fill-8000-747-freighters-can-the-airlines-help/?sh=63b2dfe430ed
Retuers’in bir haberinde haberinde ise THY’nin kargo uçağı ile Brezilya'ya 120 bin aşı getirdikleri aktarılıyor (7 konteyner).
Yani FORBES’daki yazıda verilen ortalama 100 binlik rakamı bir yerde doğruluyor. Benzer haber Cyprus Mail de de çıktı.
Soru şu: Biz 3 milyon doz aşıyı, yolcu uçağının kargo kısmına nasıl sığdırdık. Eğer bir kargo uçağına 100 bin doz aşı sığıyorsa, 3 milyon dozu 30 uçakla taşırsınız.
30 uçaklık operasyonu bugünkü medya davul zurnayla ilan etmez miydi?
Sizin bir bilginiz var mı? Yoksa ben gerçekten bir şeyi mi kaçırdım?
Basit matematik yaparsak, 50 milyon doz ise 400-500 sefer ile taşınabiliyor. Her sefer 10 saat gidiş, 10 saat dönüş, 3-4 saat yükleme olsa 24 saat sürer.
Bu sayıda kargo uçağımız olmadığına göre, en az 3-4 haftalık bir operasyon söz konusu.
Mutlaka bu matematiği yapacak uzman okurlarınız ve programınıza katılacak uzmanlarınız vardır ama benim basit hesabıma göre bizim aşıya ulaşmamız mart ayından sonrasına denk gelecek. Eğer bu olursa, nisanda açılacak turizm sezonu ile, aşılanmamış bir ülkeye turist gelir mi sorusu çıkıyor? Sigorta şirketleri, tüm personeli aşılanmamış otellere gidenlerin masraflarını karşılamayacağım derse bizi sıkıntılı zamanlar bekliyor. Umarım matematiğim yanlıştır ve ben yanlış çıkarım.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce