Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Yağmur başlayınca sevindik.

“Neyse kuraklık bitti galiba” diyenler var.

Meseleyi kentlere su sağlayan üç beş barajın doluluk oranı ile sınırlı görenler var.

Oysa durum bu değil.

Türkiye giderek kuraklaşacak.

Bu da deprem gibi bir doğal afet aslında.

Aşağıda size birkaç harita koyuyorum.

Bunlardan ilk ikisi 2021-2050 ve 2061-2090 yılları arasında Türkiye’nin su gücündeki değişimi yani alacağı su miktarındaki değişimi, ikinci ikisi ise aynı dönemlerde Türkiye’nin alacağı güneş gücündeki değişimleri gösteriyor.

Bu haritalar dün ya da bu yıl hazırlanmadı.

Bundan tam 11 yıl önce Harp Akademileri Komutanı Hasan Aksay’ın talebi üzerine İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Prof. Nüzhet Dalfes ve Deniz Bozkurt tarafından uzun bir çalışma sonucu oluşturuldu.

Burada görülen şudur.

Türkiye’de yağış miktarı ve buna bağlı olarak su kaynakları giderek azalacak, Türkiye’nin aldığı güneş enerjisi miktarı ise giderek artacak.

Bundan dolayı buharlaşma da artacağı için, su kaynaklarındaki sıkıntı iki yönlü artacak.

Basit bir anlatımla “hydro power potential” azalıp, “solar power potential” arttıkça kuraklık artacak demektir.

Türkiye’nin durumu da tam olarak budur.

Haritayı dikkatli incelerseniz, en önemli su sıkıntısının Türkiye’nin tarımsal üretiminde çok önemli yeri olan Harran Ovası ve Çukurova’da meydana geldiğini de ayrı bir sorun olarak tespit edebilirsiniz.

Anlayacağınız Türkiye’nin sorunu budur.

Bu bir iklim değişikliğidir.

Rejim değişikliği gibi TBMM’de ya da referandumda halledemezsiniz.

Bu işin içinden “Bu iklim teröristtir” diyerek sıyrılamazsınız da.

Bilesiniz!

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar