Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Kanal İstanbul “vazgeçilmez” bir proje haline gelmiş iyiden iyiye.

Gerekli olup olmadığı, verimli olup olmadığı, zararlı olup olmadığı, onlarca milyar dolarlık maliyeti ile bugünün önceliği olup olmadığı tartışma dışı artık.

İş “inada” binmiş.

Kim bilir belki de bir “taban konsolidasyonu” umudu veriyor iktidara.

Boğaziçi’nde beklendiği kadar büyümeyen tartışmanın, cepheleşmenin Boğaziçi’ne alternatif olacak Kanal’da büyümesi isteniyor.

Çünkü açıklanan derinliği ile belirli bir boydan büyük gemilerin geçişine müsait olmayacağı net olan ve bu yönüyle de dev tankerlerin İstanbul’a yarattığı tehlikeyi bertaraf etmeyeceği kesinleşen ve zaten kimseyi geçmeye zorlayamayacağımız belli olan bu su yolunu yapmak için ortada çok da somut bir neden yok.

Tüm bunlarda ben yanılıyorsam ve bu kanal yine de yapılmak isteniyorsa...

Ve “İnadım inat"sa...

Çok daha basit, çok daha doğru ve çok daha demokratik yöntemler var bu konuda karar vermek, karar almak ve tepkileri önlemek için.

O yöntemin adı da referandum. Yani halka sormak, etkilenecek olana sormak.

Kanalı yapmak isteyenler kendi tezlerini, kendi çevre değerlendirme raporlarını açıklarlar halka.

Yapılmasına karşı olanlar da niye yapılmaması gerektiğini anlatırlar.

Bilgiler, belgeler, veriler tartışılır.

Maliyetler konuşulur.

Bu maliyetlerin kamuya, halka getireceği yükler konuşulur.

Özel sektör tarafından yapılacak olsa bile Hazine garantili olacağı için bu garantinin Türkiye’nin dış borcuna ve dış borç faizlerine getireceği fazladan yükler konuşulur.

Sonunda halk bunları dinler, tarafını seçer ve karar verir.

“Hayır” ya da “Evet” der.

Bu referandumu ya Kanal'dan doğrudan etkilenecek olan Trakya’da yaparsınız, İstanbulluya, Kırklareliliye, Tekirdağlıya, Edirneliye, Çanakkaleliye sorarsanız.

Ya da “Büyük borç altına girilecek, herkese sormak lazım” diyerek tüm Türkiye’ye.

Böylelikle proje olumsuz sonuçlar doğurursa, gelecek nesiller karşısında sorumluluk da “inadına” olmaz, ortaklaşa olur.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar