Virüs gece daha mı bulaşıcı?
Yeni “kontrollü normalleşme” başlıyor.
Hayırlı uğurlu olsun.
Allah var çok sıkılmıştı herkes.
Bazı sektörler maddi olarak da çok zorlanmış, bitme noktasına gelmişti. Özellikle de yeme içme sektörü.
Normalleşme, kontrollü de olsa milleti sevindirdi.
Ancak açıklanan ve detayları daha da açıklanacak olan normalleşme planı biraz alengirli.
PİSA skorlarına göre, mektep çağında iken bile okuduğunu anlamakta hayli zorlanan bir millet için oldukça karışık bir plan.
Planı anlamak zor, planın mantığını anlamak ise planı anlayabilenler için bile çok daha zor.
Çünkü kontrollü normalleşme birçok manasızlık içeriyor.
1. İller dört gruba ayrılmış. Düşük riskli, orta riskli, yüksek riskli ve çok yüksek riskli. Buna karşın 4 tür ilde de kamunun çalışma düzeni normale dönüyor. Kamu ile beraber haliyle özel sektörün de. Yani normal mesai saatlerine dönülecek. İyi de bulaşın en fazla toplu taşımada meydana geldiği bilinirken, yüksek riskli illerde bile mesaide normale dönmek ne kadar normal!
2. Bir yandan okulları açıp, diğer yandan 20 yaş altına sokağa çıkma yasağını devam ettirmek nasıl mümkün olacak? Çocuklar okullarına ya da yüz yüze yapılacak sınavlarına sokağa çıkmadan mı gidecekler? Yoksa TÜBİTAK ışınlanma makinasını yaptı da bizim mi haberimiz yok?
3. Düşük riskli illerde gece sokağa çıkmak niye yasak?
4. İllerin risk derecesi dikkate alınmadan tüm illerde lokantaların akşam aynı saatte, 19.00’da kapanacak olmasının manası ne? Virüs akşam saatlerinde daha bulaşıcı hale geliyor diye bir tespit mi yaptı Bilim Kurulumuz?
5. Lokanta, çay bahçesi ve restoranlar yüzde 50 kapasite ile çalışacak ne demek? Bu kapasitenin ne olduğunu kim nasıl bilecek!
6. Nikahlarda sayı kısıtlaması var. Düşük ve orta riskli illerde 100 kişi bir saat, yüksek ve çok yüksek riskli kentlerde 50 kişi 1 saat. Nikahın yapılacağı mekanın büyüklüğünden bağımsız bir sayı kısıtlaması saçma değil mi?
7. Aynı anlamsızlık genel kurul toplantıları için de geçerli. Çok yüksek riskli yerlerde ise tamamen yasak.
8. Mutant virüsün de görüldüğü çok yüksek riskli illere bir seyahat kısıtlaması getirmemek doğru mu ya da ne kadar doğru? Bu illerin çevre ile bağı kesilmedikçe yayılım nasıl durdurulacak? Yüksek riskli illerde yasakları sürdürerek ve seyahat kısıtlama getirerek bu illerde yaşayanların daha dikkatli olması sağlansa daha doğru olmaz mıydı!
9. Tüm bu yasaklar AK Parti kongrelerini de kapsıyor mu? Yoksa iktidar partisi en riskli illerde bile “lebalep”lere devam edebilme ayrıcalığını sürdürecek mi?
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce