Ne perdesi ne arkası
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Habertürk’te katıldığı programın yankıları sürüyor.
Çoğunluk sorulara yanıt vermediği için Bakan Soylu’yu, bazıları ise sorularına yanıt almayı başaramadıkları için programdaki gazetecileri ve moderatörü suçluyor.
Bu suçlamalar gazeteciler açısından öyle asap bozucu hale gelmiş ki, özellikle Merdan Yanardağ ve İsmail Saymaz, farklı platformlarda kendilerini savunmak ihtiyacı hissediyorlar.
Ve neredeyse Habertürk’ü de suçluyorlar.
Habertürk’ün herhangi bir biriminde herhangi bir yöneticilik sıfatım olmadığı için programın arka planı, hazırlanışı ile bir bilgim, bir fikrim yok idi.
Tek bildiğim, yönetimden bir arkadaşımın beni araması ve “Fatih Abi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Habertürk’e çıkmak istiyormuş. Pazartesi günü gelecekmiş. Pazartesi günü senin saatinde Kübra Par’ın programı olacak” diye haber vermesi idi.
Tek söylediğim şu oldu, “Keşke önceden haber verseydiniz. Pazar programım da bant yayındı ben de annemi görmeye giderdim birkaç gün.”
“Abi biz de yeni öğrendik” dedi.
Bu program nasıl ortaya çıkmış?
Tartışmalar üzerine onu da araştırdım.
Bakan Süleyman Soylu’nun danışmanları kanaldan tanıdıkları bir programcıyı arayarak Bakan Bey’in hakkındaki iddialar ile ilgili olarak Habertürk’te bir programa katılmak istediğini söylemişler.
Kübra Par’ın programına.
Programda farklı görüşlerden gazetecilerin olmasını da rica etmişler.
“Kimler olabilir” sorusuna da Merdan Yanardağ ve İsmail Saymaz’ın uygun olacağını söylemişler.
Merdan Yanardağ’ın adının verilmesi Habertürk’tekileri bile şaşırtmış.
Yayının pazartesi veya Salı günü Bakan’ın İstanbul’da olacağını ve programın bu iki günden birinde olmasının uygun olacağı da belirtilmiş.
Kendilerine Kübra’nın programının 23:00’te olduğu aktarılınca 21:00’de daha uygun olacağını belirtmişler.
Kanal ise “O zaman Çarşamba yapalım. Çünkü Pazartesi ve Salı Fatih Bey’in programı var” demiş.
Bakanlık tarafı “Çarşamba geç olur. Pazartesi 21:00" diye ısrar edince Kanal yönetimi benim programı istedi.
Ben de seve seve verdim.
Hem kaytarmış olacaktım. Hem de Türkiye’nin gündemindeki önemli bir mevzu Habertürk’te ele alınacaktı.
Program günü, soruları soracak gazeteciler önceden bir araya gelip kendi aralarında bir iş bölümü, kim ne soracak gibi bir öngörüşme yapmamışlar.
Yanardağ programa 3 dakika kala, Saymaz ise 7 dakika kala gelmiş ve doğrudan stüdyoya girmişler.
Önceden aralarında konuşup, bir iş bölümü yapsalardı muhtemelen daha iyi olabilirdi.
Bu yapılmamış ve haliyle de ortaya biraz karışık bir durum çıkmış.
Açıkçası ben hala ve yine de gazetecilerin sormaları gereken her şeyi sorduklarını ama Bakan Soylu’nun ustaca bazı sorulardan kaçarak kendi söylemek istediklerini söylemekle yetindiğini düşünüyorum.
Ve dün sabah partilerin grup toplantıları sırasında gördük ki, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mesajı yerine ulaşmış.
Dün de dediğim gibi Soylu için o programın hedef kitlesi biz izleyiciler değilmişiz.
Kesin bilgi.
Yayalım.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce