Keşke bizim santral de yansaydı derler mi
Orman yangınları, Kemerköy Termik Santrali’ne de sıçrayınca doğrusu çok şaşırdım.
Belediye Başkanı günlerdir uyarıyor, santralin olduğu yerden üç gündür alevler yaklaşıyor diye yayın yapılıyordu.
Aklıselim bir dönem olsa, eldeki az sayıda uçak buraya yönlendirilir, santrale yaklaşan yangın söndürülür, santral kurtarılırdı.
Ama ne uçaklar gelmiş yangını söndürmeye ne helikopterler.
Sadece santral boşaltılmış, hidrojen depolarındaki hidrojen havaya salınmıştı. Yanması bekleniyordu ve bu benim garibime gidiyordu.
Yangının termik santrale ulaştığı gece yolda otomobilde Habertürk radyo dinliyordum.
Afşin Yurdakul’un programında bir uzman “Orman içine veya kenarına yapılan tesislerde güvenlik iki yönlüdür. Bir orman yangını bu tesise sıçrar mı, iki tesisteki yangın ormana sıçrar mı! Tüm güvenlik önlemleri iki yönlü alınır. Belli ki burada alınmamış” diye son derece mantıklı bir açıklama yapıyordu.
Benim beklediğim ise AK Partili bir yetkiliden gelecek “Bu santrali öyle bir yeniden yapacağız ki, santrali yanmayan işadamları keşke benim santralim de yansaydı diyecekler” açıklaması idi.
Santralin sahibi şirketin patronunun kimliği göz önüne alındığında böyle bir açıklama beklemem de doğaldı.
Yine de konuyu bir uzmana danışmak istedim.
Uzun yıllar Avrupa’nın çeşitli nükleer santrallerinde yöneticilik yapmış, son olarak Avusturya’da bir nükleer santralin başında bulunan bir dostumu aradım.
Anlattıkları şöyle:
“Asıl olarak bir nükleer enerji santrali uzmanı olarak şunu söyleyebilirim.
Bu tip santrallerde kaza analizleri zaten yapılır.
Bu analizlere göre santralin güvenli olduğu sonucuna ulaşılır ise santrale işletme lisansı verilir. Bunlar standart prosedürlerdir.
Yangın da kaza analizlerinde en temel analizdir. Çünkü yüksek enerjili bu santrallerde yangın riski her zaman vardır.
Yangın içerden dışarıya veya dışardan içeriye olarak ele alınır.
Dışardan içeriye yönelik yangın riski “bush fire” olarak anılır.
Bunun için santrallerin çevresinde güvenli bir zon oluşturulur.
Bu arazide ağaç zaten olmaz da, çalı çırpıya da izin verilmez. En basitinden düzenli olarak araziye sürer ve yangına müsait çalı oluşmasını önlersin.
Bu önlemler yok ise santral zaten lisans alamaz, çalışamaz.
Senin sorduğun santralde yangın riski bir haftadır ortada.
Buna rağmen çevresinde nasıl olur da önlemler arttırılmaz, daha önce nasıl olmuşsa alınmamış önlemler bu arada alınmaz.
Bir nükleer reaktör işletme uzmanı olarak aklım almıyor.
Benzin istasyonu açarken bile uyman gereken kurallar ve alman gereken önlemler varken bu santralin yangına karşı bu kadar açık olmasını aklım almadı. Belki de ekonomik ömrünü doldurduğu için yanması daha doğru bulunmuş olabilir” dedi.
Bir sürü de matematik hesap yolladı bununla ilgili.
İşin o tarafını bilemem.
Ama yangının o santrale göz göre göre geldiğini ve şimdi de bir ikincisine doğru ilerlediğini görüyorum.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce