Bu muydu kadını koruyacağız dediğiniz
Dün yine peş peşe kadın cinayetleri.
Tam sayıyı bilmiyoruz.
Ama ikisini gördük, duyduk, güvenlik kameralarından neredeyse canlı izledik.
Biri İstanbul’da.
Melek yüzlü bir genç kız, Başak Cengiz, İstanbul’a eğitimini tamamlamak için gelmiş.
Palalı manyağın bir başka türü, kılıçlı bir sapık tarafından sokak ortasında doğrandı.
Yakalanan katil, “Kadın olduğu için öldürdüm” demiş. Çünkü erkek olsa karşı koyabilirmiş.
Tek suçu kadın olmak anlayacağınız. Öldürülmek için tercih edilmiş olmasının başka hiçbir nedeni yok.
Düşündükçe kahroluyor insan.
Annemiz, eşimiz, kızımız aklımıza geliyor kadın olarak.
Bir başka kadının ölüm yeri Ordu.
Boşanmak istediği kocası sokakta görüyor kadını.
Sürüyor kullandığı minibüsü üzerine, çarpıyor ve duvara sıkıştırıyor araçla. Yetmiyor bir de inip tekmeliyor üç çocuğunun annesini.
Kadın oracıkta can veriyor.
Onun da ölüm nedeni kadın olması.
Çok aşikar olan koca şiddetinden bunalıp ayrılmak istemesi.
İnsanın içinde durduramadığı bir öfke kabarıyor bunları okuyup, izlerken.
Ve aynı anda bir haber daha geçiyor akrandan.
Karısı yerine baldızını öldüren adama yargılanmakta olduğu mahkemede “İyi hal indirimi” uygulanıyor.
İçine ettiğimin, sözde adaleti tarafından. (Acaba Diyanet İşlerimiz ne der bu baldız cinayetine?)
Ve tüm bunların olduğu ülkede tek derdi kadını korumak olan “İstanbul Sözleşmesi” çok değil daha birkaç ay önce iptal edilmiş.
Hem de imzalayan iktidar tarafından.
“Merak etmeyin. Sözleşmeye gerek yok. Kadınları biz koruruz” yalanıyla.
İşte koruduğunuz kadınlar ortada.
Daha doğrusu kimi koruduğunuz ortada.
Bu kafa ile yılmak yok korumaya devam.
Türkiye’de tek bir kadın kalmayıncaya kadar.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce