Üç gün kafa izni yapmayayım mı!
Üç gün babalar kızlar tatili yapalım dedik burnumuzdan getirdiniz.
Şaka bir yana üç gündür yazmadım.
Çok yakın bir arkadaşım ve ben çok yakın arkadaş olan kızlarımızla üç gün tatil yapalım dedik, yakın çevremden bile “Ne oldu, niye yazmıyorsun, bir sorun mu var” mesajları yağdı.
Oysa çarşamba gecesi Bloomberg HT’deki programımda önümüzdeki birkaç gün yazmayabilirim dediğim halde.
Ne yazık ki, Türkiye’de medyanın halini de anlatıyor bu mesajlar.
Bağımsız, tarafsız bir gazetecinin kaleminin her an kırılabileceğinden korkuyor okurlar.
Merak etmeyin böyle bir şey yok.
Habertürk ile hiçbir sorun yaşamıyoruz.
Buradaki bağımsızlığımı, özgürlüğümü bana sağlayabilecek hiçbir mecra yok ortalıkta.
Buna en muhalif zannettikleriniz de dahil.
Bir şeylere kızıp, yazmayı bırakmam ise söz konusu değil.
O şeyleri takmamayı öğrendim.
Sürü halinde gezseler de ateş olsalar cirimleri kadar yer yakabileceklerini siz de, ben de ve en önemlisi kendileri de biliyorlar. Hatta bir cirimleri olmadığının da en iyi onlar farkında.
Yok hükmündeki o şeylere kızıp, çok sevdiğim işimi bırakmaya hiç niyetim yok.
Onlar yokken de yazıyordum, onlar tekrar yok oldukları zaman da yazmaya devam edeceğim inşallah.
Yani anlayacağınız sizden ricam, iki gün kafa izni yapınca paniklemeyin.
Eğer bir gün yazmayacak olursam, o günü sizinle paylaşırım.
Hani bazıları diyor ya, “Durmak yok yola devam”.
Bende de durum bu.
Hadi kaldığımız yerden devam edelim.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce