Sebebe değil sonuca kızmak
Enerji fiyatlarındaki artışlar nedeniyle vatandaşlarımızın gösterdiği tepki aslında pek çok şeyin işareti.
Kızgınlar, kızıyorlar, hatta öfkeliler.
60 metrekare lokantaya 44 bin TL elektrik faturası gelince dükkanı kapayıp kapısının önüne pankart asan vatandaş gibi. Öfkelerinin hedefinde ise elektrik dağıtım şirketleri var.
Pankarta bir enerji şirketinin logosunu koyup, saydırmış vatandaş.
İyi de, o enerji şirketi kamuya ait enerji dağıtım şirketini gasp mı etti, saldırıp ele mi geçirdi, zorla el mi koydu!
Hayır.
O şirket ve diğer tüm şirketler, benim de defalarca yazarak hatırlattığı gibi AK Parti iktidarı döneminde iktidar tarafından satılan kamuya ait enerji dağıtım şirketlerini satın aldılar.
Çok da para verdiler.
Ardından iktidar politikaları nedeniyle TL aşırı değer kaybedince, bu şirketler zarar etmeye başladı.
Bu zararların kapatılması için bunlara ödenen komisyonların bir şekilde yükseltilmesi ya da başka bir yöntem bulunması gerekiyordu.
Her ikisi de yapıldı. Dağıtım şirketleri araya bir şirket daha sokarak komisyonlarını dolaylı olarak arttırdılar. Buna engel olması gereken iktidar engel olmak bir yana bu durumu teşvik etti.
Bu arada ekonomi politikaları nedeniyle değer kaybeden TL, zaten artan enerji fiyatlarının Türkiye’de üç misli artmasına neden oldu.
Bunun tek çaresi yerli enerji kaynaklarına dönmekti.
Güntay Şimşek’in birkaç gündür yazdıklarından anlıyoruz ki, bu da yapılmadı, yapılmıyor.
Ucuz yerli kömür ile üretim engellenirken, pahalı ithal kömür ile üretim destekleniyor.
Hal böyle olunca siz de 60 metrekarelik dükkan için 44 bin lira, 80 metrekarelik ev için 1500 TL elektrik faturası ödüyorsunuz.
Sonra da elektrik dağıtım şirketlerine kızıyorsunuz.
Oysa elektrik dağıtım şirketleri neden değil sonuçtur.
Yıllar süren yanlış politikaların sonucu.
Tıpkı hastanelerde aylar sonraya verilen randevuların, bulanamayan ilaçların, artan katılım paylarının neden değil sonuç olması gibi.
Nedenlere odaklanmadıkça sonuçlara kızmaya devam edersiniz.
Ve her gün bir önceki günü aramaya da!
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce