Savunma sanayiinde liyakat ve beyin göçü
Pazar günü için uzun ve keyfinizi kaçıracak bir yazı olabilir. Ama okumak için de daha bol vaktiniz vardır diye düşünüyorum.
Aşağıda okuyacağınız bilgileri benim için, daha doğrusu bizim için, şu anda yurt dışında önemli bir savunma sanayii şirketinde üst düzey yöneticilik yapan bir vatandaşımız hazırladı. Adını ise özellikle kullanmamamızı rica etti. Verilere dayalı incelemesini birlikte okuyalım:
“Beyin göçü, özellikle de savunma sanayii beyin göçü Türkiye açısından önemli bir sorun ve son yıllarda bu göçün etkisi giderek artıyor.
Herkesin bu konuda konuştuğunu biliyoruz ancak sayılarla konuşmak konunun vahametini anlamamız açısından daha faydalı olacaktır.
Linkedin bildiğiniz gibi profesyonel iş yaşamında sıklıkla kullanılan bir ortam.
Sektörde yetkin pek çok çalışanın burada profili bulunuyor ve burada insanlar lisanstan itibaren bitirdikleri üniversiteler ve çalıştıkları kurum bilgilerini paylaşıyor.
Buradaki verilerin bize gerçeğe en yakın değerleri vereceğini varsayabiliriz. (Bu varsayım savunma sanayiinde çalışan mühendislerin %10-15'inin Linkedin’de profil oluşturmadığı varsayımına dayanıyor.)
Aşağıda yüksek teknoloji firmalarının yoğun olduğu ve Türkiye’den beyin göçü alan ülkelerin listesi var.
ABD
İngiltere
İrlanda
Belçika
Hollanda
Almanya
Fransa
Avusturya
Avustralya
İsviçre
Lüksemburg
İsveç
Norveç
Danimarka
Finlandiya
20 ÜNİVERSİTE
Önce yurt dışına yaklaşık beyin göç sayılarını görmek için aşağıda sıraladığım 20 üniversite belirlendi.
ODTÜ, Hacettepe, Ankara, Gazi, Bilkent, İTÜ, YTÜ, Sabancı, Koç, Boğaziçi, Osmangazi, Anadolu, Dokuz Eylül, Ege, Gebze, İzmir Yüksek Teknoloji, Marmara, İstanbul, TOBB, Galatasaray Üniversitesi.
Bu 20 üniversiteden mezun ve yukarıdaki 15 ülkede şu an çalışan toplam 120.000 Türk vatandaşı var. Bunların çoğu mühendis.
Geçmişte aşağıdaki savunma sanayii firmalarında çalışmış ve şu an yukarıda verilen 15 ülkede çalışan kişi sayısı ise 23 Mayıs 2022 tarihi itibarı ile 6000.
Sırf Hollanda`daki ASML firmasında 600 Türk mühendis var.
Bunların yüzde 70'ten fazlası savunma sanayii firmalarından gitmiş.
Her gün de gitmeye devam ediyor.
TECRÜBELİLERİ KAYBEDİYORUZ
Türk Savunma Sanayii’nin baş aktörleri Aselsan, Tai, Havelsan, Roketsan, Meteksan, Milsoft, FNSS, Karel, SDT, TEI, Koç Savunma, Nurol Makina, Savronik, Tübitak, Tübitak Sage, Tübitak Uzay, Tübitak Bilgem, Tübitak Marmara Araştırma.
Halen Türkiye’de bu firmalarda çalışan mühendis sayısı ise ortalama 30.000 civarında.
Bunların 19.000'i amiral gemisi dediğimiz TAİ, Aselsan, Havelsan ve Roketsan'da görev yapıyor. Tüm bu sayılar Linkedin referans alıyor ve savunma sanayiinde çalışan her 6 kişiden birinin gittiğini gösteriyor.
Aslında bu sayılardan daha önemlisi gidenler ve kalanlar arasındaki tecrübe karşılaştırması. Şu an Türkiye’de çalışan 30.000 mühendisin yarısından fazlası 5 ve 5 yıldan az tecrübeli. Türkiye'den giden 6000 mühendisin tecrübe ortalaması ise 10 ve yıl üzeri.
Bu da bize savunma sanayinde ortalama tecrübesi 10 yıl ve üzeri olan mühendislerin en az yüzde 25'ten fazlasını kaybettiğimizi gösteriyor.
Bu yıllarca farklı projelerde emek vermiş, çalışmış, yeni nesil projelere ve genç mühendislere tecrübelerini aktaracak mühendisleri yani şirketlerin know how’ını kaybettiğini gösteriyor.
Bu bir şirketin ve tabii sektörün aslında en değerli sermayesi.
Ayrıca şu an bu firmalarda çalışan çoğu mühendisin de yurt dışına gitmeyi denediğini ve tekrar deneyeceğini düşünürsek bu savunma sanayii geleceği için büyük bir risk olarak görünüyor.
Risk nedir denecek olursa ileride kritik milli projelerde iş yaptıracak kişi bulamayacak olmamız, projelerin yetişmeyerek bitmemesi, takvimlerin uzaması ve ürün kalitesinin düşmesi.
BEYİN GÖÇÜNÜN ASIL NEDENİ LİYAKATSİZLİK
Savunma sanayiinde yurt dışına beyin göçü yapanların çoğu aslında siyaset ile fazla ilgilenmeyen teknik kişiler.
Hemen hepsi gelecek kaygısı, çocuklarının eğitimi, rahat iş koşulları ve farklı deneyim için bu yola çıkıyor.
Çevrede tanıdığım, ben dahil maddi avantajı nedeniyle yurt dışına çıkan kimse yok.
Ama açıkçası bu iş bir başladı mı giderek yayılıyor. Çünkü herkes Türkiye'de kalan arkadaşları ile olumlu tecrübelerini paylaşıyor.
Ya da birine ihtiyaç duyduğunda Türkiye’den tanıdığı, güvendiği arkadaşını tavsiye ediyor ve çağırıyor.
Bunu duyan ve bulunduğu konumdan memnun olmayan kişiler de bu yüzden yurt dışında iş arayışına gidiyor.
Gerçekçi olmak gerekirse gidenleri döndürmek açıkçası çok kolay değil. Çünkü çoğunun ailesi var ve insanlar çocukları ile bir düzen kurduğunda bunu bozmak kolay değil.
Peki kalanları tutmak ve gelecekte yaşanacak riski minimize etmek için ne yapılabilir?
Açık söyleyeyim, giden kişilerin birçoğu yapılan yönetici atamalarından rahatsız.
Yıllarca çalışan ve işi bilen insanlar bu alanda daha önce hiç çalışmamış ve liyakat sahibi olmayan insanlar tarafından yönetilmeye dayanamıyor. 2010 - 2014 arasında bu firmalarda eski siyasi düzene göre kurulmuş kadrolar daha tecrübeli olsa da orada da farklı ilişkiler ile yönetici olduğuna şahit oldum.
O zaman da şu anki durumdan çok çok daha iyi olsa da her şey mükemmel değildi.
Öncelikle parti ve siyasetten bağımsız olarak 2023 seçimlerinden sonra seçilecek kim olursa olsun bu firmalarda çalışan tüm yöneticilerin en baştan gözden geçirilmesi şart.
Yurtdışı ve yurtiçi bu sektördeki tecrübelerime istinaden durumun düzeltilebilmesi için savunma sanayiinde alt seviyede en az 15 yıl mühendis olarak çalışmamış kimse direktör ve üzeri pozisyonlarda yönetici olarak kalmamalı, atanmamalı.
Üst düzey yöneticilerde liyakat sağlandıktan sonra 1 sene içinde liyakatsiz şekilde alınmış herkesin bu kurumlardan çıkarılması ve yerlerine liyakat sahibi mühendislerin alınması gerekli.
Defence News listesinde Top 100'deki ilk 5 firmanın CEO'larının savunma sanayii tecrübelerine bakarsak, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır:
1- Lockheed Martin Ceo James Taciet 16 yıl savunma, 18 yıl telekomünikasyon tecrübesi
2- Raytheon Ceo Gregory J Hayes 23 yıl savunma sanayii tecrübesi
3- Boeing Ceo 36 yıl savunma sanayii tecrübesi
4- Northrop Ceo 19 yıl savunma sanayii tecrübesi
5- General Dynamics Ceo 25 yıl savunma sanayii tecrübesi”
Beyin göçü meselesinde nerede olduğumuzu ve sözde çok önem verdiğimiz savunma sanayiinde bile nasıl zemin kaybettiğimizi bu sayılardan daha açık anlatan olamazdı herhalde…
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce