Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Allah biliyor ya, Ankara’da bir grup müşterinin istek parçasını söylemeyen müzisyene saldırdıklarını duyunca “Mafyatik tiplerdir” diye geçirdim içimden.

Çünkü bu yönde hatıralarım vardı.

Mesela yıllar önce DJ Hakan Gündüz’den, şimdilerde siyaseten pek popüler bir mafya babası diskotekte “Çırpınırdı Karadeniz”i çalmasını istemişti.

Hakan da “Şarkıyı bilmediğini, elinde plağı olmadığını, bu yüzden de çalmasının mümkün olmadığını” söylemişti.

Sonuçta şarkıyı dayak zoruyla öğrenmiş, iki gününü yanlış hatırlamıyorsam Taksim İlkyardım Hastanesi’nde geçirmişti.

Benzer bir olay Yeşil Kabare’de yaşanmış, zannederim aynı kişi Tanju Çolak ile birlikte geldiği Yeşil’de istediği şarkı çalınmayınca sanatçıya değilse de sağa sola ateş etmişti.

Bülent Ersoy da istek şarkısını okumadığı için vurulmuş, bir böbreğinden olmuştu. Muazzez Ersoy’u da kendisine yollanan şampanyayı geri çevirdiği için vurmuşlardı.

Özcan Deniz’i ise Meleğim şarkısını söylemediği için.

Bu memlekette Filiz Akın gibi bir hanımefendinin bile sahnede mafya babası tarafından bıçaklatılmışlığı vardır.

Ama bu işleri hep mafyatik kişiler, suç dünyasının ünlü veya ünsüz tipleri yapardı.

Haluk Levent'ten öğrendiğimize göre bu kez bir şarkıcıyı öldürenler “devlet memuru”.

İkisi Çalışma Bakanlığı’nda müfettiş.

Biri ise TAİ’de mühendis.

Eskiden mafya mensuplarının yaptığını, şimdi devlet memurları yapıyor.

Olay vahim, olay korkunç, olay rezalet.

Ama bu da bir diğer vahamet.

Bu çakallar, bu alçaklar devlet memuru, kamuda çalışıyor. Kim bilir kimin torpillisi, kim bilir kimin nesi!

Anlayın devletin düşürüldüğü hali.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar