Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Artık her güne “Altılı Masa’nın liderleri seçimi kaybetmek için bugün ne yapacaklar” diye haberlere bakarak başlıyorum.

Allah selamet versin, Masa’daki hemen hemen tüm liderler güne “Bugün ne desek de bize gelme olasılığı olan seçmeni tedirgin edip AK Parti’ye geri yollasak” yarışı içindeler.

Burada en tutan söylem ise “Başkanın bir yetkisi olmayacak. Liderler karar verecek. Liderlerin talimatları doğrultusunda Başkan yönetecek” söylemi.

Bu o kadar etkili bir söylem haline geldi ki, seçmen “Yahu bir zurnanın son deliğini mi seçeceğiz. Parlamenter sisteme geçinceye kadar iki üç seneyi kayıp mı edeceğiz” diye düşünmeye başlıyor ve yetkisiz, etkisiz bir Cumhurbaşkanı seçmek zorunda kalmaktan huzursuz oluyor.

Bu söylemin olumsuz etkisine rağmen, Masa’daki partiler, özellikle de anketlere göre oy oranı düşük partilerin liderleri ve sözcüleri bu saçma cümleden vazgeçemiyorlar.

“Başkanı biz yöneteceğiz.”

Bunu muhtemelen kendi seçmenlerine “Merak etmeyin. Kazanımlardan geri dönüş olmaz. Biz izin vermeyiz” mesajı vermek için söylüyorlar tam tersi etki yaratıyorlar ve zaten bunu söylemenin yolu bu değil.

Son olarak Ahmet Davutoğlu da bu söyleme tutundu ve “Cumhurbaşkanı içeriden veya dışardan olsun, genel başkanlar her kararda doğrudan Cumhurbaşkanı gibi imza yetkisine sahip olacak” dedi.

Hani bunu tecrübesiz biri söylese anlarım da, Dışişleri Bakanlığı yapmış, Başbakanlık yapmış, AK Parti’ye tarihindeki en büyük seçim zaferini kazandırmış bir siyasetçi söyleyince gerçekten anlamak zor oluyor.

Çünkü söylediği şey mümkün değil.

Olmaz.

Olamaz.

“Hayır Ahmet Bey, böyle bir şey yapamazsınız” demem lazım.

Çünkü yapamazlar.

Türkiye’nin iyi kötü bir Anayasa’sı var ve Türkiye bugün bile bu Anayasa’ya göre yönetiliyor.

Eğer seçim sonrası Anayasa rafa kaldırılmayacaksa böyle bir şey mümkün değil.

Çünkü Cumhurbaşkanı’nın yetkileri Anayasa ile belirlenmiş ve neyi yapıp neyi yapamayacağı ya da Cumhurbaşkanı’nın siyasi tabanını oluşturan partilerin ve genel başkanlarının yetkilerinin neler olacağı Anayasa ile sınırlı.

Ahmet Davutoğlu’nun söylediği “Parti genel başkanlarının imza yetkisi” Anayasa’da yok.

Anayasa’da olmayan bir yetkiyi Cumhurbaşkanı’nı kısıtlamak için kullanmak Anayasa’yı değiştirmeden mümkün değil.

Yani Altılı Masa’dakilerin sıklıkla söylediği son olarak da Davutoğlu’nun ifade ettiği bu şey bir Amerikan tabiri ile “Bull Shit”

Yani “zırvalık”.

Yani “saçmalık”.

Yani “manasızlık”.

Bu saçmalığı dillendirmek yerine “Bizim Cumhurbaşkanı adayımızın yol haritası Altılı Masa’da üzerinde mutabakata varılan metin olacaktır. Cumhurbaşkanı seçilen kişi bu yol haritasına uymazsa 6 Parti TBMM’de gereğini yapar. Ve Cumhurbaşkanı’nın şimdiki gibi kafasına göre hareket etmesini engeller. Zaten demokrasi de bu demektir” deseler hem Anayasal hem de demokratik bir söylem tutturmuş hem de seçmeni tedirgin etmemiş olurlar.

Ama kim bilir belki de amaçları seçmeni tedirgin etmek.

Ne de olsa ayinesi iştir kişinin.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar