Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Tek Yürek adı altında yapılan bağış toplama etkinliğinde kamu kurumları birbirleri ile yarışarak yüksek miktarda bağış yaptılar.

Elbette başkaları da katıldı ve gönlünden kopanı verdi.

Hatta ben meseleye çok veren maldan, az veren candan gözü ile baktım.

Bana göre en değerli bağışlar SMS ile 50 TL bağışlayan vatandaşın bağışı, kumbarasını kırarak içinden çıkan 200-300 TL’yi bağışlayan öğrencinin bağışı, bir aylık emekli maaşını bağışlayan teyzenin bağışı idi.

Bankaların ve diğer kimi kamu kurumlarının milyarlık ya da yüzlerce milyonluk bağışları ise doğrusu çok da mantıklı bir durum değildi.

Bu kurumların kaynakları kamu kaynağı.

Bu kurumların kârları zaten Hazine’ye ait.

Bu kurumların görev zararları zaten kamu kaynaklarından karşılanıyor.

Bunların yardım diye açıkladığı para zaten halkın, milletin, kamunun parası.

Aynı depremzedelere devletin öyle veya böyle yapmak zorunda olduğu yardımlar, destekler gibi.

Yani tam bir dostlar alışverişte görsün durumu. Bir cepten diğer cebe. Ve tabii yasallığı tartışmalı.

Niyet birtakım ödemeleri bütçe dışına çıkarmak, TBMM denetimi dışı harcamalar yapmak değilse lüzumsuz bir iş.

O gece de bunu belirten bir sosyal medya paylaşımı yaptım.

Ve bir de soru sordum, “Ne kadar mantıklı ne kadar yasal?”

Çünkü 2.2.2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı vardı ama o kamu kurumlarının böylesine yüksek miktarda bağış yapmasına imkan sağlamıyordu.

Bankaların yapabileceği yardım ve bağış miktarı yasa ile belirlenmişti ve öz kaynaklarının binde dördünü aşamıyordu.

168 milyar TL öz kaynağı olan bir banka 20 milyar TL değil ancak 672 milyon TL bağışlayabilirdi.

Bu yasadışılık, sondan yapılan bir müdahale ile düzeltildi.

Yapıldığı sırada yasa dışı olan bağış miktarı, dün çıkarılan bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yasal hale getirildi.

Bankacılık kanunu açısından sıkıntı ortadan kaldırıldı ancak sorun yine de ortadan kalkmadı.

Çünkü bir de vergi kanunu vardı.

GVK 89. Maddesine göre Kızılay’a yapılan bağışların tamamı vergi matrahından indirilebilir.

Bu, Kızılay için tanınmış bir istisnadır.

Ancak hiçbir yasada AFAD için böyle bir istisnadan söz edilmemektedir.

Bu durumda AFAD’a yapılan bağışların sadece yüzde 5’ine kadar olan bölümü vergi matrahının tespitinde indirime söz konusu olabilir.

Bu durumu Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzeltmek de mümkün değildir. Anayasamızın 104. Maddesi vergi kanunlarını yapma yetkisini sadece ve sadece TBMM’ye tanımıştır ve eski ya da yeni hiçbir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile vergi düzenlemesi yapılamaz.

Ben hatırlatayım da, belki onu da TBMM’de düzeltirler.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar