Kan meselesi
Başkanı yetmezmiş gibi bir de genel sekreter yardımcısı çıktı başımıza.
Adı Murat Ellialtı imiş.
Kardeşi de arpalığa çevirdikleri Kızılay'ın bir şirketinden genel müdür sıfatı ile ziftleniyormuş.
Başkanı yellenince, genel sekreterin orta yere yapması normal.
Bu Ellialtı efendi, Kızılay'ı eleştiren Temel Karamollaoğlu için "Epeyce yaşlı. Bir gün kan ihtiyacı olursa olgun davranır, kendisini çevirmeyiz" buyurmuş.
Bak bak bak.
Bak sen şu laf ebesi Ellialtı'ya.
Ulan o kan senin babanın kanı mı!
Yıllardır milyonlarca vatandaşın verdiği kan o.
Sen kim oluyorsun da kimin kanını kime bahşediyorsun.
Bak Ellialtı, Kızılay'ın bir çiftliğe döndüğünü, Kızılay'a asla güvenmemek gerektiğini, Kızılay'a değil bağış yapmak kan bile vermemek gerektiğini ilk kim söyledi biliyor musun?
Murat Bardakçı.
Cumhurbaşkanlığı Kültür Politikaları Kurulu üyesi ve şimdi de Cumhurbaşkanlığı tarafından oluşturulan "Deprem Çalışma Grubu"nun da katılımcısıydı.
Hadi paçan sıkıyorsa ona da aynı şeyi söyle bakalım.
Yiyor mu!
Kan meselesine gelirsek.
O kanlar bizim kanımız.
Senin değil.
Eğer o iş sana kalsa idi, Kızılay'da tek bir damla kan olmazdı.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce