Algıya değil, harekete bakarım
Bazı iktidar yanlısı gazeteciler ya da İletişim Başkanlığı ile yakın ilişkideki yayıncılar, son günlerde anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açık ara önde olduğu bilgisini yaymaya başladılar.
Anketlerle ilgili genel fikrimi biliyorsunuz.
Bu kadar çok anket yapılıyor olması imkansız ve anketlerin büyük bölümü güvenilir olmaktan çok uzak.
Ve bunca anket içinde elbette “bazılarının” Erdoğan’ı önde gösterdiği de doğru ama “Tüm anketlerde Erdoğan önde” demek pek mümkün değil.
Hatta tersini söyleyen anket sayısı benim gördüğüm kadarıyla daha fazla.
Zaten eğer bazılarının iddia ettiği ya da bazılarına yazdırılıp söyletildiği gibi bir durumun söz konusu olduğunu düşünmüyorum.
Bunu düşünmememin sebebi açık söyleyeyim bizim gördüğümüz ya da bize gösterilen anketler değil.
Ben daha çok eylemlere bakıyorum.
Bu seçim döneminde il il gezip miting yapmayacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçime 25 gün kala ani bir karar değişikliğine yöneltip, sağlığını riske atma pahasına yurt gezileri ve il mitingleri yapmaya yönelten şey, herhalde anketlerde açık ara önde olması ve seçimi rahatça kazanacağına olan inancı olmasa gerek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaten yoğun olan programı içinde bir de bu mitingleri yeniden yapmaya başlamasının maliyetini dün gece çok acı bir deneyimle öğrendik.
Erdoğan, dün gece katıldığı bir programda aniden fenalaştı ve uzunca bir aranın ardından yeniden ekrana geldi ve oldukça yorgun bir ifade ile rahatsızlığının nedenini anlatıp, helallik istedi.
Cumhurbaşkanı’nın kazanmak için sağlığı pahasına yollara düşmüş olması ve kendini bu kadar riske atması, herhalde rahatça kazandığı söylenen bir seçimin sonucunu pekiştirmek için olmasa gerek.
Kendisine içtenlikle geçmiş olsun diyor, hiçbir şeyin sağlıktan daha önemli olmadığını çok değer verdikleri ecdadın, Kanuni'nin bile söylediğini hatırlatıyorum.
Bu arada Türkiye’de Erdoğan’ın seçimi kazandığı yolundaki koroya, bir katılım da İngiltere’den, geçmiş yıllarda AK Parti iktidarı tarafından ağır biçimde suçlanıp, dışlanmış olan The Economist dergisinden geldi.
Dergi, Türkiye seçimleri ile ilgili analizinde, Erdoğan’ın kazanacağını iddia etti.
Bu öngörünün iktidar kanadında memnuniyetle karşılandığından eminim.
Ama aynı dergi kazanacak tarafın Kılıçdaroğlu olduğunu yazmış olsaydı, bugün Kılıçdaroğlu hakkında iktidar tarafından neler yazılır, neler söylenirdi, onu da sizin takdirinize ya da tahmininize bırakıyorum.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce