Batı aslında kimi ister
The Economist’in ve AB’nin lider ülkesi Almanya’nın “Erdoğan giderse göçmenler gelir” tavrından da anladığımız üzere Batı her ne kadar Türkiye’deki mevcut rejim ve sisteme kızıyor gibi görünse de aslında bu düzenin olduğu gibi sürmesinden yana.
Bunun kendileri açısından oldukça rasyonel sebepleri var.
Avrupa’nın ve Avrupa’nın dünyada beraber hareket ettiği ülkelerin Türkiye’de 20 yıldır süren sistemin aynen sürmesini istemelerinin temel nedenlerini sıralayalım:
1. Bugün Avrupa’nın ve Batı’nın en temel korkusu göç. Başta Suriyeliler olmak üzere Asya, Ortadoğu ve Afrika’dan milyonlarca insanın Avrupa kapılarına dayanması ve Avrupa’nın bunlarla insanlık dışı yöntemlerle mücadele etmeye çalışırken gözlemlenmesi Batı’nın korkulu rüyası. Türkiye, bu göçü kendi bünyesine alıp durdurarak AB’ye büyük kolaylık sağlıyor. Avrupa’ya trilyonlarca dolara malolacak ve sosyal çalkantılar yaratacak bir sorunu, Türkiye’ye birkaç milyar sadaka vererek çözüyor.
2. Türkiye bu göçü engellemek için yaptığı geri kabul anlaşmasına tek taraflı olarak uymayı sürdürürken, anlaşmanın diğer bir unsuru olan Türk vatandaşlarının vizesiz AB hakkını talep etmiyor. Bu da ayrı bir avantaj.
3. Türkiye, Avrupa’nın pek de istemediği ama anlaşmalar gereği mecbur olduğu Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda, iktidarın mevcut tavrından çok memnun. Türkiye AB üyeliği istemediği için AB içinde Türkiye’nin üyeliği diye bir korku da yok artık. Onlar ortak Türkiye Pazarı durumu sonsuza kadar sürecek gibi duruyor.
4. Üyelik konusunda arzulu olmadığımızdan, üyelik koşullarını yerine getirmek için Türkiye’ye verilecek fonlar verilmek zorunda kalmıyor, küçük meblağlar ile Türkiye idare ediliyor.
5. Türkiye’deki hukuksuzluktan ötürü Türkiye uzunca bir zamandır yabancı sermaye çekmiyor ve bu da AB içindeki yatırımların Türkiye’ye kaymasını ve Türkiye’nin AB içinde daha rekabetçi olmasını engelliyor.
6. Tam aksine Türkiye’de başta hukuk olmak üzere yatırımların önündeki engellerden ötürü sermaye Türkiye’ye bırakın gelmeyi, Türkiye’den gidiyor. Gittiği yer ise belli.
7. Türkiye’deki özgürlük koşullarından ötürü Türkiye’deki nitelikli iş gücü, özellikle doktorlar ve başta Savunma Sanayii alanındakiler olmak üzere mühendisler Avrupa ülkelerine göç ediyor. Batı, nitelikli insan kaynağına sıfır maliyetle sahip oluyor. Türkiye’nin kendi öz kaynakları ile en kaliteli üniversitelerinde, en kaliteli mezunları bila bedel Avrupa için hazırlıyor.
8. Avrupa’nın çok önem verdiği Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynakları konusunda Türkiye Avrupa’nın istediği geri adımı attı. Artık Kıbrıs çevresinde doğalgaz arayan Türk gemisi yok ve Türkiye buradaki Avrupalı petrol şirketlerine yönelik askeri önlemlerini bıraktı.
9. Yunanistan ve AB’yi çok rahatsız eden Mavi Vatan kavramı artık gündemde değil.
Hal böyle olunca da Batı’nın “aslında” kimi, neden desteklediğini anlamak da çok zor değil.
- Bana katlanan herkese teşekkürler1 yıl önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?1 yıl önce
- Mirası kim paylaşır1 yıl önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa1 yıl önce
- İçimizdeki İrlandalılar1 yıl önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı1 yıl önce
- Plan mı pilav mı!1 yıl önce
- Kalksa da görsek1 yıl önce
- İnce dedikodular1 yıl önce
- Oran değil, fark önemli1 yıl önce