THY İstanbul Havalimanı'nın ne kadarına ortak olabilir?
İstanbul Havalimanı’na ‘Büyük Taşınma’ gerçekleşmeden, Atatürk Havalimanı’nın tüm ticari kapasitesi henüz yeni meydana aktarılmadan, ortaklar arasında hisse devirleri gerçekleşmeye başladı. Kalyon İnşaat, Kolin’in %20 hissesini alarak, İstanbul Havalimanı’nda %40 payla en etkin ve vizyon koyacak en önemli ortak haline geldi. Diğer bir ifadeyle Kalyon zaten havalimanında öne çıkan, vizyon koyan, sorumluluk alan hissedardı. Son hisse devriyle konumu daha güçlenmiş oldu.
Aslında ortaklar arası hisse devir tartışması, 29 Ekim’deki açılış töreninden epey önce başlamıştı. Hissesini devredecek ilk ortak olarak da en fazla Nihat Özdemir’in Yönetimi Kurulu Başkanı olduğu Limak konuşulmuş, Sabiha Gökçen’deki gibi tüm hisselerini satıp çıkacağı ara ara gündeme gelmişti. Hatta hissesini devrettiğine dair Hürriyet’te haber bile çıktı. Ancak bu gelişme bizatihi Limak Holding tarafından yalanladı. Amma velakin hisse devir tartışması hep gündemde oldu.
Yeni havalimanını yapıp, 25 yıl boyunca işletecek şirket; İstanbul Grand Airport (İGA) %20 eşit hisseyle beş ortaktan müteşekkil. Son hisse devrinden önce İGA’daki konumları şöyleydi: Mehmet Cengiz’e ait Cengiz İnşaat, ihalede teknik kriteri sağlayan pilot şirket konumunda ve ihaleden sonra 3 yıl boyunca hisse devri yapamaz şartı vardı. Bu süre doldu ve Cengiz İnşaat’ın da hissesini devretmesinin önünde engel yok. Cemal Kalyoncu’nun Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Kalyon İnşaat, yönetim ve işletmede en etkili, vizyon koyan lokomotif hissedar.
Dolayısıyla hisse devir tartışması iki ortak; Limak ve Mapa üzerinden yapıldı. Limak’tan sonra hissesini devredecek ikinci ortak olarak en fazla Mehmet Nazif Günal’ın Mapa’sı konuşuldu. Fakat hissesini devredecekler arasında adı hiç geçmeyen Celal Koloğlu’nun patronu olduğu Kolin, dün ansızın hissesini Cemal Kalyoncu’nun Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Kalyon’a devretti. Bu devirle birlikte kamuda ve havacılık sektöründe çok daha fazla mevzu gündeme geldi. Gelmeye de devam edecek gibi görünüyor.
Mesela İstanbul Havalimanı’nın yaklaşık %70 kapasitesini kullanacak Türk Hava Yolları'nın da (THY) hisse alması söz konusu. Daha önce THY’nin yönetim kademesinde %20 hisse alınmasının konuşulduğunu biliyorum. Fakat bu defa daha yukarılarda, THY’nin %49,12 payını temsil eden, patronu konumundaki kamu otoritelerinde %40 seviyesinde hisse alımı tartışılıyor. THY yönetimine de belli araştırmalardan sonra bu yönde bir görev verilebilir. Böyle bir gelişme halinde, Yeni Havalimanı’nda Kalyon’un %60, THY’nin de %40 hisseyle temsil edilebileceğine dikkat çekiliyor.
THY Havaalanı İşletme AŞ
Eğer THY tarafından böyle bir adım atılırsa, İstanbul Havalimanı’nda hissedar olarak temsili, 15 Kasım 2017’de kurulan THY Havaalanı Gayrimenkul Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi kanalıyla olacak. Şirketin, bu amaçla kurulduğunu belirtmiş olayım. Benzer şekilde Sabiha Gökçen Havalimanı’na da ortak olması gündeme gelmiş, sonra Rekabet Kurumu’nun ‘Hisse alabilirsiniz, ancak yönetimde yer almanız sorun olabilir’ mealinde bilgilendirmesi, İstanbul Havalimanı’na da ortak olunma ihtimali ve diğer başka sebeplerden vazgeçilmişti.
Ancak İstanbul Havalimanı’nın THY için çok daha farklı misyonu var. Ana HUB’ı yani merkez üssü olacağından, işletmesinde yaşanacak herhangi bir aksamanın faaliyetlerini etkileyecek olması sebebiyle THY’nin böyle bir ortaklığa girmesinin ihtimal dahilinde olduğu belirtiliyor. THY’nin % 49,12'lik kamu payının 3 Şubat 2017’den bu yana Türkiye Varlık Fonu’nda olduğunu hatırlatmış olayım.
6 Milyar Euro’luk borcun hissesi
İstanbul Havalimanı’nda hisse devirleri konuşuluyor, ama rakam pek gündeme gelmiyor. Mesela Kolin %20 hissesini nasıl bir anlaşmayla Kalyon’a devretti? İki şirket arasında gerçekleşen ve detayları kamuya açıklanması zorunlu olmayan bir anlaşma söz konusu. İGA da halka açık olmadığı için hisse devrinin inceliklerine vakıf değiliz. Ama bilinen şu an İGA’nın 6 milyar Euro borcu olduğu. Yani Kalyon, aslında %20 hisseyle Kolin’in 1.2 milyar Euro borcunu üstleniyor. Dolayısıyla bu hisse devrinde kimin, kime para ödeyeceğini kestirmek zor. Çünkü İGA çatısı altındaki ortaklar arasında da alacak/verecek hesapları olabilir. Bu sebeple ihale şartnamesi gereği 25 yıl boyunca İstanbul Havalimanı’nın işletmesini yapmak üzere hisse alan şirket, Kalyon veya diğerleri hesaplarını da mevcut borcun yapılandırılması ve 25 yıllı gelir hesabı üzerinden yapıyor. Ayrıca havalimanın 4 milyar Euro’luk daha diğer fazlar için yatırım yapması gerektiğini de hatırlatayım.
Hisse devrinin önünde engel var mı?
İstanbul Havalimanı’nı yapıp, işletecek olan İGA’daki hisse devirlerinde Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) onayı gerekiyor. Ancak ihalenin üzerinden belli bir süre geçti ve kritik zaman aşıldı. Havalimanı da hizmete açıldı. Bu sebeple sorun çıkacak engel görünmüyor. Sadece ilgili şirketlerin DHMİ’ye olan taahhütlerine ve hisse devrinin meydanın işletmesine olan etkisine bakılarak onay verilecek. Özetle, Kolin’in Kalyon’a hisse devretmesinde sorun görünmüyor. Fakat eğer bir havayolu ve THY, havalimanından hisse almak isterse, menfaat çatışması oluşturup/oluşturmadığı açısından Rekabet Kurumu onayı gerekiyor.
İlk siyahi Türk pilot Ahmet Ali Çelikten
Yaklaşık 4 yıl önce, 1 Kasım 2014’te dünyanın ilk siyahi pilotu Ahmet Ali Çelikten nam-ı diğer İzmirli Arap Ahmet’in hikayesini yazmıştım. Halen daha bu yazımla ilgili olarak yurt dışından ve yurt içinden çeşitli çevrelerden mesajlar alıyorum. Yurt dışından son gelen elektronik postada öncekilerde olduğu üzere ilk siyahi Türk pilotu Ahmet Ali Çelikten’in yaşayan akrabasının olup, olmadığı merak ediliyor. Mutlaka vardır, ama şimdiye kadar akrabalarından bana ulaşan olmadığı için gelen mesajlara da net cevap veremedim. Yardımcı olamadım.
Halbuki bugünün insanlarına da ışık tutacak ilginç bir hikayesi söz konusu. Özellikle yabancı araştırmacılar akrabalarıyla da görüşüp, siyahi ten rengi sebebiyle İzmirlilerin Arap lakabıyla andığı Nijerya kökenli Ahmet Ali Çelikten’i daha yakından tanımak, pilotluk macerasını onlardan dinlemek istiyor. Siyahi Türk pilotun yaşam hikayesi Türkiye’de çeşitli mecralarda yayınlandı, ancak fazla detay olmadığı gibi herhangi bir akrabasına ulaşacak ip uçlarını da o kaynaklarda bulmak zor.
Ahmet Ali Çelikten’in pilotluğu, başından geçen serüvenler ve yaşam hikayesinin neden önemli olduğunu anlamak için geçen yüzyılın başlarına gitmek gerekir. Amerika’daki siyah-beyaz ayrımını anlamak, hissetmek ve köleliğin ne demek olduğunu da bilmek gerekir. Çelikten, Fransa’da eğitim aldıktan sonra 1916’da pilot olarak gökyüzüyle tanıştığı yıllarda, ırkçılık nedeniyle Amerikalı Eugene Jacques Bullard’ın (1895-1961) ülkesinde pilotluk yapması reddedildi. Bullard, bu engelleme üzerine 1917’de Fransız Lafayette Filosu’nda görev almak zorunda kaldı.
“The Ottoman Army” kitabının yazarı David Nicole de onu, “Kanatlanan ilk siyahi kaptan” ve “Onun kanatlarıyla uçan Osmanlı” gibi ifadeler anıyor. Hasılı kelam; Kurtuluş Savaşı’nın da önemli kahramanlarından Ahmet Ali Çelikten’in akrabalarıyla irtibat kurmayı arzuluyorum.
- Siber Güvenlik için önemli adım!13 dakika önce
- Eurofighter ve Bayraktar TB2 yarışı!5 saat önce
- Uçakta istenmeyen 7 yolcu tipi…1 gün önce
- Turkcell'i zarardan Ukrayna kurtarmış!1 hafta önce
- THY'ye Trump'ın etkisi nasıl olacak?1 hafta önce
- Yenilenebilir enerjiyle ne kadar bağımsız olabiliriz?1 hafta önce
- Türkiye Kart ve Troy1 hafta önce
- THY ve Pegasus engelli dostu değil mi?2 hafta önce
- İstanbul iki güzel eser kazanmak üzere…2 hafta önce
- Çelik Kubbe'den TUSAŞ'ın GÖKBEY'ine…2 hafta önce