Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Atak helikopterini yerlileştirip, kullanmaya başladığımızda bu kadar çabuk ilerleme sağlanacağını kimse tahmin dahi etmiyordu. Artık kendi tasarımımız olan Gökbey helikopterini, Türk mühendislerinin geliştirdiği TEI-TS1400 motor havalandıracak. Bu projenin nihayetlendirilmiş son adımı da atıldı. Üstelik bu gelişmelerin test edildiği merkezde çok önemli bir yatırım. Bundan sonraki motor geliştirme çalışmalarında hayati önem taşıyacak bir teknoloji üssüne de ülkemiz kavuşmuş oldu. Gökbey’e entegre edilecek ilk helikopter motorumuz ilk defa burada çalıştırıldı. Bundan sonraki sertifikasyon aşamaları Gökbey ile sahada gerçekleşecek.

Milli, özgün tasarımlarla yeni model askeri ve sivil amaçlı helikopter üretilmesi ve bu araçların en önemli bileşenlerinden motorun Türkiye’de geliştirilmesi belki de değerin bugün tam olarak anlayamayacağımız önemli bir aşama. Hatta Türkiye tarihinde kırılma noktası, bir mihenk taşı olacaktır.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ (TUSAŞ-TAI) Genel Müdürü Temel Kotil ve ekibinin yoğun bir çalışma ve tüm eleştirilere rağmen özgüvenle geliştirdiği genel maksat helikopteri Gökbey için TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Mahmut Akşit ve ekibi de gece-gündüz demeden yoğun gayretleriyle TEI-TS1400 turboşaft motorunu geliştirdi. Başından beri bu serüveni takip ettiğimden merakla bekliyordum. Türkiye’ye ilk defa Temel Kotil’in heyecanıyla Gökbey helikopterini ben ülkemize takdim etmiştim. Yine Mahmut Akşit ile milli, yerli motor üzerine Habertürk Tv’de Airport programımda yayın yaptım, yazılar yazdım. Gazeteci olarak o heyecanı yaşadım. Dolayısıyla motor denince erbaplarının hafızalarında nasıl bir dalgalanmaya sebep olduğunu biliyorum.

İnsansız Hava Aracı (İHA) motorlarının ithal olması sebebiyle kamuoyunda oluşan endişeleri de TEI Genel Müdürü Akşit, hem geliştirdiği milli, özgün İHA motoruyla hem de açıklamalarındaki özgüvenle berhava etmişti. Şimdi helikopter motoruyla bu özgüvenimizin mukavemetini daha da artırmış oldu.

Savunma Sanayimizin 3 Hocası

Temel Kotil ve Mahmut Akşit her ikisi de aynı zamanda profesör, hoca. Ancak şu an sahada teoriden pratiğe geçişte gerçekten harikalara imza atıyorlar. Üstelik halen daha ülkemizde sivil ve askeri bürokrasi diktası varken, siyasiler halen daha yerli teknoloji noktasında yabancı lobilerin etkilerinde kalmaya devam edip, ithalat lobisine yakın dururken bunların olması çok değerli.

Ayrıca bu işlerin arkasındaki itici güçlerin en önemli ismi, projelerin geliştirilip onaylanmasında katkı sunup TUSAŞ ve TEI’nin önü açan bir diğer hocayı, Savunma Sanayi Başkanı (SSB) İsmail Demir’i de başından beri heyecanlı mücadelesiyle, yürüttüğü çalışmalarla buraya not etmemiz gerekiyor.

Türkiye son dönemlerde yerlileştirip, olabildiğince özgün hale getirdiği Atak helikopterinin ithalatında sürekli olarak motor meselesine takılıyordu. ABD, motorların kendi malı olması sebebiyle Türkiye’nin ihraç için sipariş aldığı Ataklarda kullanımına izin vermedi. Çok taliplisi olmasına rağmen ihracatını yapamadık. Biraz daha dişimizi sıkar, yurtdışından önemli partnerler de kazanabilir ve ittifaklar kurabilirsek havacılığın her alanında sıçrama an meselesi olacaktır.

Beşinci nesil olarak tasarlanan Milli Muharip Uçak (MMU) projesini de bu ivmeyle, programa uygun şekilde ve başarıyla tamamlayabiliriz. En hassas yerlerinden birisi olan motor mevzusunu da elde edilen tecrübeler ve geliştireceğimiz ittifaklarla da rahatlıkla aşabiliriz.

Türkiye şimdiye kadar ürettiği helikopterlerin itki sistemleri yurt dışından alıyordu. SSB, TEI’nin Turboşaft Motor Geliştirme Projesi (TMGP) ile bu projelerin en önemli bileşenlerinden motor sistemlerini de yerlileştirmek ve yerlilik oranlarını adım adım artırmak için başlattığı çalışmalar çok iyi ilerliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vurgu yaptığı üzere ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nı daha etkin hale getirilmesi şart. Halen daha “Yerli Malı Belgesi” gibi tuhaf uygulamalar var. İhalelerde ve kamu kullanımlarında yerli teknolojilere öncelik verilmemesi önemli bir sıkıntı.

Teknoloji odaklı sanayi hamlesinin ne anlama geldiği savunma sanayindeki başarılarla görülmesine rağmen diğer sektörlerde aynı hızda yaygınlaştırılmaması ciddi handikap. Sağlık ve telekomünikasyonda bu sıkıntılar görülüyor. Bu açıdan bakıldığında milli helikopter motoru ve TEİ Tasarım Merkezi’nin sanayinin diğer kolları için de rehber olabileceğini söylemek mümkün.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın, “Türkiye artık hem askeri hem de sivil alanda motor üretim ve tasarımı yapabilen ender ülkelerden bir tanesi” tespiti önemli, fakat Türkiye’nin artık bu konuları ihracatın kilogram başına düşen ihracat değeri hesaplarıyla ele almaktan uzaklaşması lazım. Mobilya ve tekstil ihracatıyla kıyaslayacağımız bir durum değil. Mesela Bayraktar TB2 veya TUSAŞ’ın uydu kontrollü ANKA’sının son yıllarda Türkiye’ye kazandırdığı başarıları, stratejik değerlerini hangi kiloyla kıyaslayabiliriz? Kilosuna istenilen rakamları dahi vermemize rağmen satın alamadığımız hava savunma sistemleri sebebiyle ABD ile yaşadığımız sorunlar her şeyi anlatıyor olmalı…

Yerli motor yapmakla işimiz bitmeyecektir. Bundan sonra Türkiye’yi başka hususlarla nitelikli hammadde tedarikiyle sıkıştırmak isteyenler de olacaktır. Dolayısıyla çalışmaya devam edip, mühendislikten temel bilimlere, matematik, fizik, kimya, biyolojiye, kısacası hammadde geliştirecek teknolojik detaylara da odaklanmamız şart. Bunları konuşmak bile güzel. Hava aracı platformları üretiyoruz. Üzerine koyacağımız her önemli bileşeni kendi insan kaynağımızla tasarlayıp geliştiriyoruz. Artık bu aşamadan sonra gerisini getiririz…

TEİ-TS 1400’ün TUSAŞ’ın tasarımı Gökbey’de kullanılmak üzere teslimatının gerçekleşmesi ülkemize hayırlı olsun.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar