Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Geçtiğimiz kış İran ile yaşadıklarımıza bakarsak bu sene doğalgazda durumun daha riskli olduğunu söyleyebiliriz. Zira gaz fiyatları çok yükseldi, ithal eden kurumun da ticari işletmelerin de vatandaşın da dengesi bozulmuş durumda. Devlet halen daha yurtdışından aldığı gazı maliyet bazlı fiyatının altında, sübvanse ederek veriyor. Bu duruma rağmen vatandaş ve iş yerleri için tablo ağır. Daha da önemlisi geçen yıl oluşan zarar sebebiyle çarkı çevirmekte zorlanan BOTAŞ’ın bu kış daha fazla borç yükü yüklenecek olması. Gazı aldığımız ülkelere paraların azcık geciktirdiğimiz an teknik sebeplerle gaz akışı kış ortasında kesilebiliyor.

Enerji Bakanlığı bir temenni olarak doğalgazda bu kışı sıkıntı yaşamadan geçireceğimizi açıkladı, ama Rusya-Ukrayna savaşının ne tür gelişmelere sebep olacağını, Batı ile Rusya münakaşasının bize nasıl yansıyacağı ise bilinmeyenler arasında. Rusya veya İran’dan bir vesileyle gaz arz zincirinin aksaması her şeyi aksatabilir. Rusya’nın Avrupa’ya gazı nasıl kestiğini gördük. İkili ilişkilerde ortaya çıkan pürüzler nedeniyle bakım, onarım veya teknik parça gibi teknik bir sebeple gaz akışı kesilebiliyor. Bu risk Batı-Rusya dengesi sağlayamaya çalışan Türkiye için her zaman var.

Umalım doğal gaz pahalı diye yeraltı gaz depolarının doldurulmasında bu yıl sorun olmamıştır! Geçen yıl İran’dan kısa süreli gaz kesintisi yapılmasıyla iş dünyası ciddi sıkıntılar yaşadı. Ne depolar ne FSRU ve ne de ülkemizin gazı çeşitli kaynaklardan temin etmesi 10 günlük İran gazı kesintisine çare olabildi.

Türkiye için en önemli risk geçen yıl İran ile yaşanan ve teknik sebep olarak kamuoyuna yansıyan doğalgaz bedelinin ödenmesinden kaynaklanan aksaklıklardı. Türkiye için iyi bir gaz tedarikçisi olmayan İran ile bu riski bu yıl daha fazla yaşama ihtimali var. BOTAŞ’ın yaklaşık 10 milyar dolar seviyelerine ulaşan zararının ödemeler dengesini bozup yine teknik sorun görünümlü bir riske kapı aralamamasını dilemekten başka çare yok.

Türkiye halihazırda pandeminin etkisine eklenen Avrupa’daki enerji krizinin etkilerini yaşıyor. Ancak fiyatlar açısından yaşadığımız sorunlara gaz tedarik riskinin de eklenme ihtimalinin bu kış daha fazla yaşayacağız. Bu durumda ülke olarak Avrupa kadar dayanıklı olacağımız söylenemez. FSRU sistemimiz var da spot piyasalarda hem gazın fiyatı çok yükseliyor hem de bir kriz anında ilave gaz bulmak zor.

Avrupa’da bu kışı gaz yokluğundan Türkiye’de ise alım gücü zayıflığı veya parasızlık sebebiyle soğuk geçecek. Özetle mevcut rakamlarla hane halkı bu kışı geçirmekte zorlanacak. Dolayısıyla bu kış gazda risk var, ancak tehlikenin boyutu hakkında bir şey söylemek zor.

Türkiye, gazı Azerbaycan, Rusya ve İran’dan boru hatlarıyla, Cezayir, Nijerya başta olmak üzere çeşitli kaynaklardan LNG olarak alabiliyor. FSRU ve yeraltı doğalgaz depolama tesislerimizde var. Ama tüm bunların riskleri ortadan kaldırmadığını Enerji Bakanı’nın açıklamalarından bir kez daha teyit ettik.

Bakan diyor ki, doğalgaz tedarikçileri sevkiyat programlarına uyduğu taktirde bu kışı sıkıntı yaşamayacağız. Yani herhangi bir halkada kopukluk olması halinde, mesela İran yine gazı 15-20 gün keserse sorun yaşayacağız. Rus gazı bir vesileyle 20 gün gelmezse kriz kapımızı çalacak. Depolar ve FSRU sisteminin bu durumda çok da çözüm olmayacağı peşinen açıklanmış durumda. Dua edelim İran, Rusya gaz tedarikinde sorun çıkarmasın. BOTAŞ oluşan zararına rağmen hazineden zamanında para temin edip borçlarını ödeyebilsin…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar