'İnsanlara en güzel son dakikayı veriyorum'
Küçücük bir kasaba olan Maastricht’e, yaz aylarında hiçbir şey bilmeden giden biri, André Rieu’yu kasabanın sahibi ya da Hollanda kralı falan sanabilir. Her yerde posterleri, ona özel konaklama paketleri, yemek mönüleri hazırlanmış. İç çamaşırcıdan ayakkabıcıya kadar her dükkânın içinde ya da vitrininde dev posterleri var. Hollanda’nın Limburg bölgesinin başkenti olan Maastricht, 12 bin nüfuslu bir yer. Fakat her yaz, Rieu’nun geleneksel konser döneminde bütün oteller tamamen doluyor. Rieu, doğum yeri olan Maastricht’in en büyük meydanında konser vermeye hazırlanırken çoğunluğu 50 yaş üstü gençlerden oluşan hayranları akıl almaz bir coşkuyla bekliyor onu. One Direction konserine giden 13 yaşındaki çocuklardan tek farkları, onlar kadar çığlık atmamaları. Konser başlamadan hemen önce Rieu çıkıp halkı selamlıyor. Tekerlekli sandalyelerindeki amcalar ve teyzeler gözlerinin içi gülerek fotoğraf çekiyor. Hemen ardından bando geçiş töreni yapılıyor.
Konser başlamak üzereyken sedyeyle taşınan biri takılıyor gözüme. “Hah işte bu kadar heyecana dayanamadı, biri öldü” desem de olay başkaymış. Son arzusu bu konsere gelmek olan kişileri Rieu, sedyeyle alana taşıtıyormuş. Yan tarafımda solunum cihazıyla oturan amcaya bakıyorum, eşinin elini tutuyor. Çapkın bir gülümsemeyle yürüyen fazla şık bir İtalyan amca ise oğlu olduğunu tahmin ettiğim bir gençle şarkı söylüyor. Önümde 7 yaşlarında bir kız çocuğu, elinde son model bir fotoğraf makinası ile sahnenin fotoğraflarını çekerken dökülen dişlerinin yarattığı kocaman boşluğa inat, alt dudağını ısırıyor.
Nihayet konser başladığındaysa Rieu’nun neden bu kadar çok sevildiğini anlamakta gecikmiyor insan. Her birine adeta aşk duyduğu müzisyenlerle sahneyi ve seyirciyi öyle bir coşturuyor ki Rieu, Cem Yılmaz, Gürer Aykal, Cem Boyner ve Suna Kan aynı sahneye çıkmış da tek bedende André Rieu olmuşlar adeta.
Konserin son bölümlerinde herkesi vals yapmaya davet edince bir anda kadın kadına, erkek erkeğe, yaşlısı gencisi yüzlerce insan valse başlıyor. –Biz Türk ekibi olarak put gibi oturduk.- Gece biterken havai fişekler patlıyor alanın dört bir yanında. Rieu, konserde defalarca tekrarladığı “Müzik insanları mutlu eder, biz de sizi mutlu etmek için sahnedeyiz” sözünü yerine getiriyor. Ertesi sabah Rieu, bizi “şatosunda” ağırlıyor.
Nasıl bu kadar enerjiksiniz?
Muhteşem bir iş ve çok fazla spor yapıyorum, kişisel antrenörüm benimle tüm dünyayı geziyor.
Her ülkede farklı espriler mi yapıyorsunuz çünkü sahnede stand up yapar gibisiniz?
Öncesinde çok çalışıyorum ama sahnede her şey sanki o an yaşanıyormuş gibi bir ortam yaratmak için çabalıyorum. İşimin en büyük sırrı bu.
‘Sürprizlerim var gelip görmelisiniz’
Müzisyenleri nasıl seçiyorsunuz?
Başlarda gidip “Benimle çalışır mısınız, size ödeme yapamam ama birlikte kazanırız” diye neredeyse yalvarıyordum ama artık gelip benimle çalışmak istiyorlar. En yeteneklileri seçiyorum.
Orkestranızdaki kadınları neden baloya gider gibi giydiriyorsunuz?
Bir erkeğim ve bütün gece onlara baktığımı düşünürseniz, güzel görünmelerimi istemem çok normal. Ayrıca onların da bundan hoşlandığını düşünüyorum. Biliyorsunuz, klasik müzikte giyimler hep siyah ya da beyaz. O yüzden öyle renkli, pırıltılı olmalarını seviyorum. Bu kafamda yarattığım bütün bir konsept.
Müziğe ilk başladığınız yıllarda bunları hayal etmiş miydiniz?
Çok şanslıyım. Ama şu anda klasik müzik çok kötü bir dönemden geçiyor, kimse konserlere gitmiyor. Ben de klasik müziği daha geniş kitlelere ulaştırmak istiyorum.
Konserinizde çok fazla yaşlı vardı...
Evet, ölüm döşeğinde olan bile vardı. O hanımefendi muhtemelen yarın ölecek. Hemen hemen her konserimde son dileği olarak konserime gelmek isteyen kişileri ağırlıyoruz. Bu çok güzel bir son akşam ya da hafta oluyor onlar için.
Konseriniz sırasında ölen oldu mu?
Çok oldu. Bu beni mutlu ediyor çünkü insanlara güzel bir son nefes yaşatıyorum, mutlu ölüyorlar. Yani her konserimde olmuyor bu tabii, öyle olsaydı adım Azrail André’ye çıkardı!
Türkiye için sürprizleriniz var mı?
Her zaman sürprizlerle doluyum ama adı üstünde sürpriz, gelip görmeniz gerekli.
- 'Kodla birlikte sanatta yepyeni bir çağ açıldı'9 yıl önce
- Hrant Dink'in hayatı sahnede9 yıl önce
- 'Aşık terapisiyle kanseri yendim'9 yıl önce
- Göbek at dertlerden kurtul!9 yıl önce
- Bilim ve sanat aynı yerde9 yıl önce
- 'Neden bu kadar ciddisin?'9 yıl önce
- Pamuk Prenses'in sesi karşınızda9 yıl önce
- 'Barışı sağlayacak olan müziktir'9 yıl önce
- Aslıhan Ünaldı filmini bitirmeli9 yıl önce
- Oben Budak 'Kanser olunca müziği bıraktım'9 yıl önce