Bu sonucun tek sorumlusu Jorge Jesus

Fenerbahçe, şampiyonluk adına çok önemli olan Giresunspor maçını kazanamadı.

Ligden düşmeme mücadelesi veren Giresunspor’a iki maçta 5 puan kaptıran Sarı-Lacivertliler taraftarına hayal kırıklığı yaşattı.

Berabere biten karşılaşma, Fenerbahçe’yi şampiyonluk iddiasından önemli ölçüde uzaklaştırdı.

Bundan sonra Galatasaray ve Beşiktaş’ın maç kayıplarını bekleyecekler.

Sezona iyi bir başlangıç yapan Jesus’un takımı, Dünya Kupası’nın ardından duraklama ve gerileme sürecine girince bugün yaşananlar gerçekleşti.

Son anlarda alınan maçlara bakınca, çekirge bir sıçrar iki sıçrar deyimi de gerçekleşmiş oldu. Giresunspor, Fenerbahçe’den puan almayı bir rüya gibi görse de bunu gerçekleştirdi.

İlk 20 dakika iyi oynayan ardından bir de penaltı golü ile öne geçen Sarı-Lacivertliler ilerleyen dakikalarda istediği sonucu alamadı.

Fenerbahçe beklenilen oyunu oynayamadığı gibi rakibinin direnci karşısında bocaladı.

Aslında oyuncuların kafası karıştı diyebiliriz. Bunun temel nedeni, teknik direktör Jesus’un takım dizilişi ve sonradan yaptığı hamleler oldu.

Baştan bu yana ideal bir kadro kuramayan Portekizli teknik adam, her maç şaşırtma yapmayı sürdürdü.

Böyle olunca futbolcuların motivasyonu alt üst oldu. Bırakın 5’i 11 değişiklik imkanı olsa, Jesus bu şansını da deneyebilirdi.

Oyuncularına güveni olmayan, kafası karışık Jesus takımı bugünlere getirmeyi de başardı.

İstek, arzu, hırs, mücadele gitmiş yerine “şu maç bitsin “ diyen bir oyuncu topluluğu yaratılmış.

Kalite ne olursa olsun, savaşmadan maç kazanılmadığını bilmeyen yoktur.

Başarısızlığı sürekli dışarıda arayan Portekizli teknik adam biraz da kendine bakmayı düşünmeli. Özeleştiri yapmalı ya da yanındakiler ona doğruyu söylemeli.

Giresunspor maçında Valencia’nın oyundan çıkarılması herhalde en çok rakip teknik adamı sevindirmiştir.

Sivasspor’a gol attı diye Rossi’de ısrar etmek, kapanan savunmayı açma özelliği olan Emre Mor’u düşünmemek büyük hataydı.

Hala, Pedro’ya umut bağlamak, King’e sarılmak, Mert Hakan’a bu kadar şans vermek şaşırtıcı olduğu kadar düşündürücüdür.

Takım kötü olunca, kurtarıcı Arda da sahada yoktu. Arda, bugüne dek oynadığı en kötü maçlarından birini sergiledi.

Yenilen gol, klasikleşmiş savunma hatası sonucu geldi. Arkaya atılan bir top, Szalai’nin ıskası ve top ağlarda. Sezon bitecek bu sorun bir türlü giderilemedi.

Eleştirilecek çok şey var.

Herkes görüyor, biliyor. Kafası karışık, ligi çözemeyen, her maç farklı bir 11’le hayret uyandıran Jesus’la olmayacağı anlaşıldı. Direnmenin ısrarın anlamı yok.