Sorun tarikat mı, liyakat mı?
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Hüseyin Bağ, üniversiteye alınacak bir kadro için öylesine bir ayarlama yaptı ki, her şey eşinin özelliklerine uygun hale getirildi. Sonra da eşini kadroya atadı bir de çiçek vererek görevine başlattı. Yoğun tepki alınca hakkında soruşturma başlatıldı ve görevden alındı.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yaramış, FETÖ ile mücadele konusunda sarf ettiği sözler FETÖ’cü katilleri bile affetmek gibi anlaşılınca büyük tepki çekti. Bunun üzerine yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımız isterse, gereğini yaparım, istifa ederim. Ama ben kendim istifa edersem bunun saygısızlık olacağını düşünüyorum" dedi. İkinci açıklaması da en az birinci açıklaması kadar tepki çekti ve sonunda istifa etmek zorunda kaldı.
GATA Başhekim Yardımcısı Ali Edizer, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda erkeklerin ikinci eş almasını önerince büyük tepki topladı. Bunun üzerine yapılan soruşturma sonucunda görevinden alındı.
MESELE TARİKAT MI, LİYAKAT MI?
Bu üç örnek vakanın ortak paydası nedir?
Bu insanların herhangi bir tarikat üyesi olması mı? Yoksa bulundukları makama atanacak liyakat ve ehliyete sahip olmamaları mı?
Bir kısım siyasetçi ve yazarımıza bakarsanız mesele, tarikat meselesi. Bu isimlerden birinin tarikat üyesi olması, atamalardaki kriterlerin tarikat mensubiyetine göre yapıldığını gösterdiğine inanıyorlar. Doğru mu bu? Tartışalım.
Bazı örneklere bakarsanız doğru.
Ancak bu üç örnekteki isimlerin hepsi tarikat mensubu insanlar değil. Meseleyi tarikat üyeliği açısında tartışırsak başka bir yere çıkarız ama liyakat ve ehliyet açısından tartışırsak daha farklı bir yere çıkarız.
Bir insanın suç unsuru taşımayan tarikatlara katılması onun özel yaşamını ilgilendirir. Devlet kadrosunda bürokratik hiyerarşiyi bozmadığı sürece, bu insana ‘neden tarikat ehlisin?’ demek inanç özgürlüğüne aykırıdır.
Lakin bu konuda ağzımız FETÖ’den fena halde yanmış durumda. Bu yüzden de tarikat ehli bir bürokratın varlığı ister istemez herkesi korkutuyor. Haklılar da.
Ancak kanımca konuyu liyakat ve ehliyet açısından tartışmamalıyız. Bir insan atanacağı makama uygun liyakat ve ehliyete sahipse, bu kişinin inancı, manevi yönü bizi ilgilendirmez. O kısmını sorgulayamayız.
CHP’Lİ BELEDİYELERDE TORPİLLİ ATAMALAR
İktidarın devlet kadrolarına atamalarında sorun var da, CHP ve diğer muhalefet belediyelerinde atamalarda sorun yok mu?
Eğer internete “belediyelere eş, dost ataması” diye yazarsanız önünüze çok uzun bir liste çıkar. Nitekim İstanbul, İzmir, Adana belediyelerinde CHP’li başkanların ve idarecilerin yakınlarını işe alması o kadar abartıldı ki, Kemal Kılıçdaroğlu bile isyan etmiş, “bunlar etik değil” diyerek bunu önleyecek önlemler alacaklarını söylemişti.
İşin gerçeği şu ki, her siyasi parti kendilerine yakın isimleri devlet kadrolarına, belediyelere ve benzeri iştiraklere atıyor. Bunda parti ayrımı yapanlar yanılır.
Peki atamalarda parti mensubu olmasının mahsuru var mı? Bence yok. Yeter ki gerekli liyakat ve ehliyete sahip olsun. Yeter ki diğer adaylarla eşit şartlarda seçilme yarışına girsin.
LİYAKAT VE EHLİYET SORUNUNU NASIL ÇÖZERİZ?
Bugün ülkedeki en ciddi sorun liyakat ve ehliyet sorunudur. Bunda hemfikiriz sanırım. O zaman bürokratik kadrolara atanacak isimlerin seçimindeki bu sorunu çözmemiz gerekir.
Bunu partilerin ya da kişilerin inisiyatifine bırakamayız. Zira tüm siyasi partilerin programlarında liyakat ve ehliyete göre atamaların yapılacağı büyük harflerle yazılı ama kimse gereğini yapmıyor.
Bu durumda bir sistem kurmak, bu sistemin adil, güvenilir ve herkese eşit fırsat tanıyan bir model olması gerekir. Bunun çok zor olduğunu düşünenler olabilir. Öyle değil. İnsan kaynakları uzmanlarının kısa sürede kuracağı bir sistem gayet mümkündür. Yeter ki hep beraber liyakat ve ehliyet meselesini çözmek isteyelim.
Unutmayalım, Türkiye’de nitelikli insan kaynağı sorunu yoktur. Nitelikli insan kaynağını hakkıyla istihdam etme sorunu vardır.
- Üst düzey güvenlik yetkilisi: Çatışma alanı genişleyebilir... Hamas ile esirler konusunda temas halindeyiz...11 ay önce
- Filistin Sorunu: Suçlama yarışı, çıkar kargaşası11 ay önce
- AK Parti'de değişim isteyenler11 ay önce
- AK Parti'nin değişim kongresi11 ay önce
- Yeni AFAD Başkanı Okay Memiş: AFAD'ı daha da güçlendireceğiz1 yıl önce
- Çalışma hayatı için acil reform gerekiyor1 yıl önce
- Zekai Paşa konuşmaya nasıl ikna oldu?1 yıl önce
- Tüm yönleriyle kira ve konut fiyatlarındaki sorun… Nedenler, sonuçlar ve çözüm önerileri.1 yıl önce
- Kabineden tanıdık portreler1 yıl önce
- Yağmurlu yemin gününde etkileyici Kabine1 yıl önce