Adalet kavgası

Hepimiz şunu anladık sanırım: Hayat adalet üzerine kurulmuştur.

Bu yüzden adalet olmadığında yaşamda kaos oluşuyor.

Sanmayın sadece bizim ülkemizde adalet tartışmaları böyle yoğun.

Avrupa ve Amerika'da da adalet kavgası veriyor insanlar.

Gelir dağılımında adalet.

Yargıda adalet.

Yönetimde adalet.

Devlette adalet.

Yaşamda adalet…

İnsanlar birçok alanda adalet arayışında:

Hastane önlerinde beklerken, adil bir sağlık hizmeti arıyor.

Devlet kapısında herkese adilce davranılsın istiyor.

Ekonominin çarklarını devlet döndürecekse, herkes için adilce döndürsün diyor.

İnsan olan herkese adil fırsat eşitliği verilsin istiyor…

Her ülkede durum aynı…

İnsanoğlu hiç bu kadar adalete susamamıştı.

EKONOMİDE REFORM HABERİNE DESTEK MESAJI

Türkiye’de yargı merkezli adalet sorunu var.

Bir de gelir dağılımında, giderlerin yükünü paylaşmada, taşın altına elini sokmada adalet sorunu var.

Bu sorunlar var ve artık herkesi çok rahatsız ettiği içindir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan peş peşe yargı ve ekonomide reform sözü veriyor vatandaşlara.

Yeniden ümitlendi herkes.

Bir zamanlar bu ülkedeki adalet, ekonomi ve siyasetin daralmış sokaklarını açan AK Parti’nin, yeniden eski günlerine döneceğine inandılar.

Umutla destek mesajı verdi herkes.

Piyasalar, Berat Albayrak’ın gidişine, yeni ekonomi yönetiminin atanmasına; dövizi düşürüp, borsayı yükselterek adeta alkış tuttu.

Sokaktaki insanlar gelir dağılımındaki adaletsizliğin biteceğine, daralmış bütçelerinin düzeleceğine yeniden inandılar.

İNSANIN ADALET DUYGUSU TÜKENMEK ÜZEREYKEN

Yargı reformu sözünü duyduğunda, insanların yargıya güveni kalmamıştı neredeyse.

Bir vatandaşın yargıya olan güveninin kaybolması bir devlet için acı vericidir.

Ama o devlette yaşayan vatandaşların adalet duygusu kaybolmaya başlamışsa, o devletin alarma geçmesi gerekir.

Zira insanın içindeki adalet duygusu kaybolursa, her yerde kaos oluşur.

Türkiye’de insanların uzun süreden beri devam eden adalet arayışının sonunda, belki de can simidi gibi yetişti yargıda reform yapılacağı açıklamaları.

Bu reform sözüne inanmak istiyor insanlar.

Ekonomik olarak artık gücü tükenmek üzereyken, adalete olan inancını yitirmek üzereyken, bu sözlere inanmak istiyor.

ERDOĞAN REFORMLARDAN GERİ ADIM ATMAMALI

Bu açıklamaların hemen ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma açılması, kafalarda reform konusunda şüpheler yarattı.

Hukukun boşluklarından, kanunların köşede bucakta kalmış maddelerinden faydalanarak açılmış bir soruşturmayı, kanuna sığdırabilirsiniz ama insanların vicdanlarına sığdıramazsınız. Her halinden zorlama bir soruşturma olduğu anlaşılıyor.

Bunun yargı reformunun konuşulduğu günlere gelmesi, insanların umudunu zedeledi biraz. Bu duruma diğer tartışmaları da ekleyebilirsiniz.

AK Parti ne zaman reform, yenilik, değişim, kucaklaşma dese, karşısına bir şeyler çıkıyor muhakkak. İlk on yılında bu engellerin, zorlukların çoğunu aşmasını bildi. Ülkeye gerçekten hayati değerler kattı.

Son beş yıldır fabrika ayarlarından uzaklaştığı tartışmalarını, sanırım şimdi herkes daha dikkatlice anlamaya çalışıyor. Öyle olduğunu gördüğü içindir ki yeniden reformcu kimliğine dönüş mesajları veriyor.

Bu arada yargı ve ekonomideki reformlar, daralmış ve bunalmış insanların hayatını düzeltecek, ülkedeki gerilimi düşürecek kadar kuvvetli olması gerekir. Öylesine yapılacak reform çalışmalarının vatandaşta karşılık bulması imkansız.

Ve bu reform sözünden asla dönmemesi gerekir Erdoğan’ın, AK Parti’nin.

Aksi takdirde gelecekte karşılaşacağı tablo, bugünkünden daha kötü olacaktır.