Ahbap Partisi

Siyasette bir daralma ve tıkanma olduğu içindir ki, son beş yılda neredeyse tüm partiler bölündü ve yeni partiler doğdu. Partiye dönüşecek hareketler de yolda.

Yeni kurulan partiler, koptukları partilerin halkın isteklerini yeterince karşılamadığını söyleyerek farklı bir parti kuruyor.

Gelin görün ki aslında aralarında çok derin farkların olduğunu söyleyemeyiz. Parti programlarına bakarsanız sağ ve solda kümelenen partilerin birbirinin benzeri olduğu görülüyor.

İlginç bir şekilde yeni kurulan tüm partiler geleneksel sağ ve sol kavramlarının artık olmadığını, siyasetin yeni kavramlar üzerinden yürüyeceğini söylüyorlar. Lakin bunun ne olduğu henüz netleşmiş değil.

TOPLUMDA DEĞİŞİM TALEBİ VAR

Yeni kurulan partilerin ya da hareketlerin büyük halk teveccühü ile karşılaştığı söylenemez. Hali hazırdaki konumunu sürdürüyor siyaset. Bu arada kararsızların oranında artış gözüküyor.

Ancak insanların mevcut halinden şikayet ettiği, ülkede genel durumun iyi olmadığı yönündeki serzenişler arttı. Değişim ve reform talepleri bu nedenle çok konuşuluyor.

AK Parti buna yeni reform paketleri açıklayarak cevap verme yoluna girdi. Henüz nasıl bir tablo çıkacak bilinmiyor.

Z KUŞAĞI GELİYOR

Son dönemlerin en önemli tartışması Z kuşağı. Ben de çok ilgiliyim. Üsküdar Üniversitesi’nde ders veriyorum bu kuşağa. Dersin yarısını ben anlatıyorum, diğer yarısında onlar konuşuyor. Bu çocukları tanımaya çalışıyorum.

Bu konuda yapılmış çok derinlikli araştırmalar henüz yok. Olanları da inceliyorum.

Şunu diyebilirim ki en başta bu çocukların apolitik olduğu tespiti çok yanlış. Politikler ve her şeyin de farkındalar.

Mevcut partileri beğenmedikleri için oy vermeyeceklerini söylediklerinden apolitik oldukları sanılıyor.

Mevcut siyasi partiler arasında da son derece rahat geçişler yapabiliyorlar. Belediyede başka bir partiye, parlamentoda farklı bir partiye, Cumhurbaşkanlığında başka bir kişiye oy verebiliriz diyorlar.

Ancak bir arayış içinde oldukları, ideolojilerinin henüz oturmadığı çok net. Protest yanları ise her fırsatta görülüyor.

FARKLI SİYASETÇİLER DEVRİ

2009 yılında İtalya’da aktivist ve komedi sanatçısı olan Beppe Grillo ve arkadaşı Gianroberto Casaleggio sosyal medya ve internet üzerinden özellikle gençleri etrafında toplayarak 5 Yıldız Hareketi (Movimento 5 Stelle, M5S) başlattılar.

Bu hareket siyasetteki yozlaşma, yolsuzlukla mücadele, çevre duyarlılığı ve mülteci karşıtlığı ile kendini duyurdu. Bir süre sonra daha fazla politikleşti ve İtalya’daki geleneksel sağ ve sol siyaseti reddederek yeni bir alan açtı. E-demokrasi, devletin küçülmesi, AB karşıtlığı, yabancı ve mülteci karşıtı fikirleri toplumda daha çok ilgi gördü.

Sonunda parti kurarak seçimlere girdiler, 2018 yılında parlamentonun en büyük partisi oldular. Bugün de iktidarlar.

Ukrayna’da 1978 doğumlu komedyen Volodimir Zelenski, 2015’de “Halkın Hizmetkarı” isimli bir televizyon dizisinde Ukrayna Cumhurbaşkanını canlandırdı. İlgi gördü. 3 yıl sonra programın yapımcısı, 95 çalışanıyla beraber “Halkın Hizmetkarı” adıyla bir siyasi parti kurdu. Protest ve aktivist özelliklere sahip Zelenski de 2019’da bu partiden cumhurbaşkanı adayı oldu. Seçimi kazandı. 2019’da parlamento seçimlerini de kazanarak Ukrayna tarihinin en yüksek çoğunluğunu alan ve gücü elinde tutan kişi olarak tarihe geçti.

AHBAP PARTİSİ KURULUR MU?

Bu hareketler incelediğinde Türkiye’de böyle bir hareketin doğma ihtimali olduğunu düşünmeye başladım. Özellikle genç kuşağın geleneksel siyasi partilere ve siyaset yapma tarzına olan itirazının böyle bir arayışı tetiklediğini görüyorum.

Sanatçı Haluk Levent’in sosyal medyada öncülük ettiği "Ahbap" isimli bir sosyal dayanışma hareketi var. Neredeyse her şehirde örgütlüler.

Türkiye’nin her yanında ekonomik sıkıntısı olan, sağlık sorunları çeken, darda kalan insanlara gönüllü olarak yardım ediyorlar. Çevre, hayvan hakları ve sanata duyarlılar. Apolitik bir hareket ve çok dinamik.

Haluk Levent’in şu anda 4,5 milyon takipçisi var. Bir gün Haluk Levent’in “Ahbap Partisi” kurduğunu düşünelim. Karşılık bulur mu, bulmaz mı?

Habertürk TV'de bu görüşümü dile getirdiğimde Ahbap hareketi içindekiler Haluk Levent’e “hemen kur partiyi biz de çalışalım” diye şaka yollu yazdılar.

Haluk Levent de bunlara, “açıklıyorum, parti başkanlığına adayım (17 yıl sonra söz)” diye esprili yanıt verdi.

Elbette bir parti olma niyetleri yok. Şimdi bu çok duyarlı sosyal hareketin politize edilmesini ve zarar görmesini istemem.

Ancak bir örnek olarak bakarsak, benzer bir aktivitenin siyasi bir harekete dönüşme potansiyeli var diye düşünüyorum.

Çünkü sosyoloji buna çok müsait gözüküyor.

Tartışalım konuşalım, üzerine düşünelim.