Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Kendisi mi yazdı bilmiyorum. Ailesinden biri ya da başkası da yazmış olsa, o mektup, son derece dramatik bir hikayenin, en önemli metinlerinden biri olacak tespitlerle dolu.

Sanırım AK Parti’yi kuran, yöneten, oy veren ve bugünlere taşıyan kuşağın çocuklarıyla arasındaki farkı en iyi anlatan mektuplardan biri.

Sanki başka dünyanın çocuklarından geliyor...

“BENİM DURUMUMDA YÜZLERCE GENÇ VAR”

Yirminci yılına ulaşmak üzere olan AK Parti iktidarının içinde doğmuş ya da büyümüş, başka da bir iktidar görmemiş gençlere, sanırım “Z” kuşağı deniyor. Yani yirmili yaşlardaki gençler. Benim iki çocuğum da bu kuşaktan.

Bunlar içinde AK Partili gençlerin bir kısmının, nasıl bir ruh haline ve psikolojiye sahip olduğunu anlamak için Kürşat Ayvatoğlu’nun ailesi aracılığı ile Twitter hesabından yaptığı açıklamayı okumak gerek.

Lüks bir arabada uyuşturucu kullanırken görüntüsü çekilen Kürşat, çektiği vicdan azabını dile getirirken, aynı zamanda herkesi, özellikle de AK Parti camiasını derin düşünmeye davet ediyor sanki.

“Benim durumumda yüzlerce genç var, birçoğu nüfuzlu ailenin çocukları. Benim gibi yolunu şaşırmış, bu dünyanın içinde savrulup duran birçok genç var…”

Kürşat suçunu hafifletmek ya da tepkileri azaltmak için bu metni yazmış olsa bile, dindar ailelerin çocukları, babalarından ve annelerinden çok farklı, bunu biliyor herkes.

BABALARINA BENZEMEYEN ÇOCUKLAR

Bugünün babaları, çocukluğunu 12 Eylül döneminde, gençliğini 28 Şubat’ta var olmak, ezilmemek için geçirmiş, olgunluk yaşında ise AK Parti iktidarıyla rahatlamış bir kuşağı temsil ediyor.

Bu kuşağın bir kısmının iktidarda kalmak, iktidara yakın olmak, iktidardan güç almak için yaptıkları, çocuklarına bıraktığı kötü bir miras olabilir mi acaba?

Şöyle diyor Kürşat:

“Daha fazla nüfuz sahibi olma, olduğundan farklı görünme çabasıyla gücün yanında görünme, hükümetteki güçlü insanlarla fotoğraf vererek kendime yeni kapılar açma düşüncesi beni her gün bir başka yanlışa sürükledi...”

Kürşat bu davranış modelini nereden kopyaladı? Etrafında gördüğü arkadaşlarından mı? Peki onlar nereden öğrendi bunu?

Kürşat’ın “benim gibi yüzlercesi var” dediği çocukların bu davranış şeklini ailesinden, çevresinden, sosyal medyadan ya da basından öğrenmesi lazım. Başka bir yolu yok.

Yani bu çocuklar hayatta böyle var olacaklarını, böyle güçlü olacaklarını büyüklerinden öğrendi.

Açın sosyal medyayı bazı siyasilerin, bürokratların, medya mensuplarının hesaplarına bir göz atın. Güce yakın olduklarını göstermek için kendilerini nasıl paraladıklarını göreceksiniz.

HEPİMİZ İÇİN ÇIKARTILACAK BİR DERS VAR

AK Parti yöneticileri Kürşat’ın şu cümlesini birkaç kez okumalılar ve artık bir önlem almalılar:

“Ticaret yapıyor olmama rağmen, AK Parti Genel Merkezde bir işim olursa, siyasi büyüklere daha yakın olursam, daha güçlü olurum düşüncesi ile orada işe girmek için bütün koşulları zorladım. Maddi olarak ihtiyaç duymama rağmen Partinin gücü için orada olmak istedim…”

AK Parti büyük bir camia. İçinde temiz gençler çoğunluktadır eminim. Bu camia ya da başka camia, AK Parti ya da başka parti fark etmez, hepimiz için Kürşat'ın hikayesinden çıkartacağımız dersler var. Çocuğunuzu dünya malı, şöhret, makam, mevki için ihmal etmeyin. İnanın değmez.

Ebeveynler şapkasını önüne, çocuğunu karşısına alıp bu durumu cesurca konuşmalı.

Özellikle ticaret, siyaset ve yoğun telaş içinde olan bazı aileler; çocuklarına özgürce konuşma fırsatı ve kınamayacakları garantisi verirlerse, başka dünyası olan çocukları olduğunu görecektir.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar