Objektif değil, adil gazetecilik esastır
Bir süredir bitmeyen bir tartışmanın içinde medya.
Şimdi yabancı fonların desteğiyle yapılan gazetecilik, iktidar medya ilişkisi ve eleştirel gazetecilik konuları yeniden tartışma konusu oldu.
Bazı sorunlara bakış açımı paylaşmak istiyorum sizinle.
OBJEKTİF DEĞİL, ADİL GAZETECİ OLMAK ESASTIR
Herkes tarafsız ve objektif haber yaptığını, köşe yazdığını söyler.
Oysa insanın doğasına aykırıdır renksiz, tarafsız, fikirsiz olmak. Hepimiz bir tarafız aslında. Ancak kimse bunu söylemez, tarafız olduğunu iddia eder.
Ben “tarafsız gazeteci” olmaz diyorum her zaman. Bunda bir sorun da görmüyorum aslında.
Israrla kullandığım kavram “adil gazeteci” olmaktır.
Taraf olabilirsiniz ama adaletsiz olamazsınız.
Haberin tüm unsurlarını adilce vermek, söz hakkı tanımak, tekzip, düzeltme hakkını adilce kullandırmaktır esas olan.
İstediğiniz kadar taraf olun, adil olduğunuz sürece sorun yoktur bunda.
YABANCI FONLARLA GAZETECİLİK YAPMAK
Yeni Şafak gazetesinden ayrıldığımda yazı yazmamı teklif eden gazetelerden biri, yabancı bir devletin fonladığı gazeteydi.
Şunu sordum, “Gazetenizin sahibi olan devletle politik olarak aynı fikirde değilim. Onları eleştiren yazılar yazdığımda yayınlayacak mısınız?”
Önce prensipte ‘evet’ dediler, sonra bunu yukarıya sorduklarında yazarlık teklifinden vazgeçtiler.
Şu durumu görelim:
Yabancı fonlardan destek alan medya kuruluşlarının neredeyse tamamı hükümet karşıtı bir duruş sergiliyor.
Hükümeti destekleyen bir gazete çıkarmak istesek, bu fonlar bize maddi destek sağlar mı? Bence hayır.
Bir gazete muhalif olabilir. Ancak eğer “Gazeteciyiz” diyorsak, hükümetin hem iyi hem de kötü yönlerini aynı adil davranışla, başlık seçimindeki aynı titizlikle gazetenize yansıtmanız gerekir. Bu oluyor mu? Takdir okuyucunun.
Kişisel olarak bazen hükümeti eleştiren yazılar yazıyorum. Ancak bir yabancı fon bana gazete çıkarmamı teklif etse bunu kabul etmem.
Bu bir tercih meselesidir. Böyle tercihte bulunan gazetecileri de kategorik olarak “hain” ilan etmem. Yayınına bakar öyle eleştiririm.
DEVLETİN GAZETELERİ OLMAZ
Bir hükümet elindeki devlet imkanlarıyla kendisine yakın medyayı destekler mi? Evet. Bu etik midir? Hayır.
Şunu unutmayalım Türkiye’de hiçbir iktidar yoktur ki, bankaları, devlet kurumları aracılığı ile medyaya örtülü fonlama yapmasın.
Gelişmiş ülkelerde de bu fonlama yapılır ama daha sofistike yapılır, bizdeki gibi kör göze parmak sokar gibi değil.
AK Parti iktidarında, kendisini eleştiren gazetelere devlete bağlı kurumlardan tek kuruş reklam verilmedi. Hatta özel sektörden muhalif medyaya reklam verenleri bile engellemeye çalışanlar oldu.
Böylece iktidarın yanlışlarını yazmak isteyen gazetecileri yabancı ya da yerli fonlarla yaşamaya mahkum ettiler.
Sonra bu fonları alan gazetecileri, medya kuruluşlarını “5. kol faaliyeti” yapmakla suçladılar.
Bu yanlış.
Basın İlan Kurumu ve devlete ait kurumların reklam ve ilan bütçesini tüm medyaya adil bir şekilde dağıtmayan bir siyasi iktidar, yanlış yapmış olur. Bunun sonuçlarına da katlanmak zorundadır.
- Üst düzey güvenlik yetkilisi: Çatışma alanı genişleyebilir... Hamas ile esirler konusunda temas halindeyiz...11 ay önce
- Filistin Sorunu: Suçlama yarışı, çıkar kargaşası11 ay önce
- AK Parti'de değişim isteyenler11 ay önce
- AK Parti'nin değişim kongresi11 ay önce
- Yeni AFAD Başkanı Okay Memiş: AFAD'ı daha da güçlendireceğiz1 yıl önce
- Çalışma hayatı için acil reform gerekiyor1 yıl önce
- Zekai Paşa konuşmaya nasıl ikna oldu?1 yıl önce
- Tüm yönleriyle kira ve konut fiyatlarındaki sorun… Nedenler, sonuçlar ve çözüm önerileri.1 yıl önce
- Kabineden tanıdık portreler1 yıl önce
- Yağmurlu yemin gününde etkileyici Kabine1 yıl önce