"Ne olacak böyle?" Cevabını arayan soru
“Ne olacak böyle?”
Kaygılı gözler, üzüntülü yüzler, öfkeli nefesler, karamsar bakışlar…
Kiminle konuşsam, kimi arasam, durum böyle.
Gelen mailler, sorulan sorular, atılan mesajlar hep aynı: “Ne olacak böyle?”
Büyük bir kaygı, güvensizlik, belirsizlik, kargaşa hakim zihinlerde.
Asgari ücret konusunu sendikacılarla konuşuyorum:
“İstediğimiz rakamı aldık diyelim, peki ya sonra? Ne olacak bu dolar artışı, enflasyonun yükselmesi bilmiyoruz ki? Aldığımız zammı da bunlar eritirse ne olacak, işçi ne yapacak?”
İhracatçılarla konuşuyorum:
“Tamam ihracat yapıyoruz ama dolar bir yerde durmuyor ki, fiyatlama yapalım. Bir fiyattan anlaşıyoruz ertesi günü değişiyor. Bu oynak kurla ne olacak bilmiyoruz.”
Tekstil üreticisi:
“İhracata çalışıyoruz. Evet talep de var. Ama bizim hammaddemiz iplik onun da çoğunu ithal ediyoruz. Dolar arttıkça maliyetlerimiz artıyor, kaça satacağımızı şaşırıyoruz bazen. Çünkü sattığımız bir malın aynısını yerine koymak mümkün olmuyor ki. Kaygan bir zeminde koşmaya benziyor. Her an kayıp düşebiliriz hissi var içimizde.”
Kitapçı:
“Bastığımız kitapların hepsi ithal kağıtla. Yerli üretim kağıt yok. Yüzde 40 arttı fiyatlar. Hadi gelin kitabın fiyatını artırın bakalım bu oranda. Yapamazsınız. Zaten millet kitap almıyordu, şimdi hiç almaz. Bekliyoruz öyle, ne olacağını bilemiyoruz.”
Restoran:
“Gıdaya ve diğer girdilerimize zam geldikçe mecbur kaldık zam yaptık biz de yemeklere. Baktık müşteri azalıyor, o zaman porsiyonları küçülttük, ikramları azalttık ki yeni zam yapmayalım. Şimdilik kurtardık ama ileride ne olur bilmiyoruz tabii.”
Market sahibi:
“Ürün etiketlerini yeniledikçe satışlardaki miktarlar azalıyor. Önceden ne alıyorlarsa şimdi daha az alıyorlar. Gıdada yine sorun az. Ama gıda dışındaki züccaciye, tekstil gibi ürünlerde satışlar düşmeye başladı. Millet ne olacağını bilmediği için alışveriş yapmak istemiyor. Temel ihtiyaçlarını alıp çıkıyor. Bakalım ne olacak.”
Asgari ücretli garson:
“Abi bizim yeni ücret kaç ayda erir gider sence?”..
...
Ne olacak böyle?
Hiç bu kadar sık duymamıştım bu soruyu.
Millet bu sorunun cevabını arıyor.
İnsanların kaygılarını, endişelerini ve korkularını gidermek hükümetin işi.
Cumhurbaşkanı’nın, ekonomiden sorumlu bakanın, Merkez Bankası Başkanı’nın halkın karşısına çıkıp bu soruya cevap vermesi gerek.
Ne olacak böyle?
- Üst düzey güvenlik yetkilisi: Çatışma alanı genişleyebilir... Hamas ile esirler konusunda temas halindeyiz...11 ay önce
- Filistin Sorunu: Suçlama yarışı, çıkar kargaşası11 ay önce
- AK Parti'de değişim isteyenler11 ay önce
- AK Parti'nin değişim kongresi11 ay önce
- Yeni AFAD Başkanı Okay Memiş: AFAD'ı daha da güçlendireceğiz1 yıl önce
- Çalışma hayatı için acil reform gerekiyor1 yıl önce
- Zekai Paşa konuşmaya nasıl ikna oldu?1 yıl önce
- Tüm yönleriyle kira ve konut fiyatlarındaki sorun… Nedenler, sonuçlar ve çözüm önerileri.1 yıl önce
- Kabineden tanıdık portreler1 yıl önce
- Yağmurlu yemin gününde etkileyici Kabine1 yıl önce