Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Ataşehir’in merkezinde bulunan parkta defalarca sokak köpeklerinin saldırısına uğradım. Bunu da belediyeye defalarca ilettim. Ancak hiçbir şey yapılmadı.

Ankara, Sakarya, Kaş, Antalya’da da köpek saldırısına uğradım.

Kızım henüz iki yaşındayken sitenin bahçesinde sokak kedisi ve tasmasız köpeklerin üzerine koşması yüzünden derin travma yaşadı. Halen o korkuyu üzerinden atmış değil.

Benzer durum birçok insan için ve Türkiye’nin birçok yeri için geçerli.

Son olarak Gaziantep’te iki köpeğin saldırısına uğrayan küçük Asiye’nin görüntülerini görünce aklım çıktı.

Bu saldırı ilk değil, son da olmayacak. Kaç çocuk ve yetişkin bu saldırılarda yaralandı sayamıyoruz artık.

Sokakta küçük kızımla yürürken ne zaman bir evcil ya da sokak köpeği görsem çocuğumu arkama saklıyorum. O da, ben de korkuyoruz.

Bu korku, her anne ve babanın içinde var artık.

Hayvanları ben de seviyorum. Onları elimden geldiğince de besliyorum.

Ancak bu kadar başıbozukluk olmaz.

Avrupa’da sokakta tek bir kedi ya da köpek göremezsiniz. Hayvan hakları varsa orada da var. Bizde neden bu kadar başıbozukluk oluyor anlamış değilim.

Bir de bu saldırganlığı tescilli Pitbull cinsi köpekler neden yasaklanmıyor artık şaşıyorum

İnsanların hayvanlara şiddet uygulamasını önlemek, onlardan nefret etmesini önlemenin yolu da bu başıbozuk düzene son vermektir.

En çok da hayvan sever dernekleri bunun için çalışmalı. İsteyen evinde kedi, köpek hatta timsah beslesin. Bizi ilgilendirmez.

Ancak bir hayvanın başka birine saldırarak zarar vermesi ya da dışkılarıyla sağlık sorunu yaratması da bir insan hakkı ihlalidir.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar