Had bildirme yılı

Kavga çıkartmak için bahane arıyor sanki herkes.

En küçük konu büyüyor, büyütülüyor, işaret parmağı dışarıda bırakılmış yumruklarla birileri tehdit ediliyor.

2022 had bildirme yılı olacak desem yeridir.

Sosyal medyada her gün birinin isminin arkasına “haddini bil” yazılıp, TT yapılıyor…

En son 5 yıl önce çıkmış bir parçası yüzünden Sezen Aksu’ya had bildirildi böyle.

Kesmedi, evinin önüne gidilerek bir de orada had bildirildi.

Hutbelerde, minberlerde, okullarda, mecliste, kahvede, sokakta herkes had bildiriyor birilerine.

Bu yıl anlaşılan böyle geçecek…

Belediye başkanına "Haddini bil" diyorlar, o da "Aklınızı alırım, haddinizi bilin" diye cevaplıyor.

En küçük bir yanlış, hata, gaf, dil sürçmesi için tetikte bekleyen insanlar var. Hadlerini bildirecek, siyasi tartışmaya dönüştürecek, oradan kavga çıkartacaklar…

Anlaşılan siyaseten tabanlarını böyle konsolide edeceklerini, böyle canlandıracaklarını, oylarını böyle koruyacaklarını, arttıracaklarını düşünüyorlar...

İktidar, iktidardan böyle düşmeyeceğini, muhalefet de iktidara böyle geleceğini hesap ediyor olmalı.

Atatürk’ü eleştirdi diye, Adem ve Havva’ya laf etti diye, iktidara destek verdi diye, sistemi eleştirdi diye sanatçılar, yazarlar, gazeteciler, akademisyenler hatta çiftçiler aynı dibekte dövülen buğdaylar gibiler.

Ellerinde tahta tokmaklar köylüler, un ufak olana kadar döverler dibekte buğdayı…

Şimdi öyle aklı selim çağrılar, öyle sükunete davet etmeler, öyle ortak akıl vurguları, vicdan falan kâr etmez bu meydanda.

Kimsenin de kulak verdiği yok.

Kavga zamanı aklı değil, pazusu güçlü adam aranır...

Zaten bir yıldır seçim ortamında yaşar gibiydik. Şimdi 2022 yılı hepten seçim gölgesinde bir ülke haline sokacak bizi.

Eskiden seçim ekonomisi olurdu, iktidar kesenin ağzını açardı, millete bol bol maaş zammı, sosyal yardım, çiftçiye köylüye destek açıklardı.

Şimdi seçim ekonomisi yerine, seçim kavgaları yaşayacağız anlaşılan.

Bir yandan 2022 yılının ekonomik olarak çok iyi geçeceğini açıklıyorlar, bir yandan da siyasi kavgaların içinde yer almaktan geri kalmıyorlar...

Gerildikçe gerildi ortam. Herkes derinin bir ucundan tutmuş geriyor, defe döndü ülke.

Çok belli oluyor kasten gerildiği.

En azından işi bilenler bir şarkıyı beş sene sonra gündeme getirip, buradan bir linç kampanyası çıkartılıyorsa bir bit yeniği ararlar.

Ehh böyle ortamlarda, böyle sağır-kör kavgasında araya da kimse girmek istemez.

Buyurun beyler meydan sizin.

Had bildirin, tehdit edin, kavga edin, hakaret edin, meydanlara milleti toplayın, ağızlardan tükürükler saçarak bağırıp çağırın…

Anlaşıldı bu seneyi böyle geçirmek istiyorsunuz…

Fakat bunun bir sonu olduğunu, bir gün geri dönüp bakacağınız bir mazi yazdığınızı unutmayın.

Sonradan utanacağınız şeyler yapmayın en azından. Çünkü bir ömür sizinle yaşayacak bu mazi.

Bir de şunu unutmayın: Halkın kendi gerçek gündemi ne yapsanız değişmiyor. O da geçim sıkıntısı hala.