Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Sanırım ekonomik krizin iletişimini yönetirken yapılan en büyük hatalardan biri bu olsa gerek: Türkiye’deki enflasyonu, hayat pahalılığını Avrupa ile kıyaslamak.

Başından beri bunu yapmayın, yanlış kıyaslama, milleti daha çok öfkelendiriyorsunuz diyorum ama dinleyen yok.

İşin daha vahimi karşılaştırma metotları da çok yanlış.

VİYANA MARKETLERİNDE FİYAT ARAŞTIRMASI

Geçtiğimiz hafta özel bir ziyaret için Viyana’ya gittim. Hazır gitmişken çarşı, pazar, market dükkan dolaşıp ülkede yaşanan pahalılığı göreyim dedim.

Bizdeki BİM ya da A101 türü marketlere benzeyen, Spar marketlere girdim.

Domates 4, portakal 3, biber 2 euro, kuşbaşı et 10 euro…

Rakamları görünce bizdeki fiyatlarla karşılaştırdım ister istemez. “Ne kadar pahalı” dedim hemen.

İşte herkesin yaptığı hata da buydu.

Domates 4 euro, yani 63 TL.

İşte pahalılık kıyaslaması yapanlar “Görün orada hayat daha pahalı” diyerek iyi bir argüman yakaladıklarını zannediyorlar.

Oysa bu yanlış bir kıyaslama.

AVRUPA İLE KARŞILAŞTIRMADAKİ HATALAR

Viyana’da benzinin litre fiyatı 1.66 (25 TL), Mazot 1.8 Euro (28.44 TL). Bu durumda benzini bizden daha pahalıyla alıyorlar gibi gözüküyor.

Burada da yanlış bakış açısı var tabii ki.

Bir kere neyi kıyaslamamız gerektiğini iyi anlayalım.

Bir ülkedeki domates ya da etin fiyatını para birimlerini çevirerek karşılaştırmamız yanlış.

O zaman en ucuz et Afrika ülkelerinde, domates de Latin Amerika ülkelerinde bulunuyor.

Bu, onların refah içinde yaşamadıklarını mı gösterir? Hayır tabii ki.

HAYAT PAHALILIĞINI NASIL KARŞILAŞTIRMALIYIZ?

Prof. Dr. Lütfi Sunar bu konuda kafa yoran isimlerden biri. Sunar, asgari ücretle satın alınan domates hesabının da, benzinin kendi paramıza çevrilerek ne kadar pahalı olduğunu anlatmanın yanlış olduğunu söylüyor.

Şimdi en sağlıklı karşılaştırma için biraz zihnimizi yoralım.

Ülkelerin hayat pahalılığını karşılaştırmak için bilimsel bir metot vardır.

OECD ya da Dünya Bankası tarafından hazırlanan bu hesaplamaya, “Satın Alma Gücü Paritesi" (SAGP) deniyor.

Biraz karmaşık olan hesaplamayı en anlaşılır şekilde anlatan isimlerden biri de değerli ekonomist Mahfi Eğilmez’dir. (https://www.mahfiegilmez.com/2012/05/satnalma-gucu-paritesi-nedir.html)

Her iki hocanın anlatımından yola çıkarak durumu izah edecek olursak:

Bir kere, her ülke vatandaşının satın alma gücünü o ülke içindeki harcamayla kıyaslanması gerekir.

Yani Türkiye’de bir kişi yıllık geliriyle kaç kilo domates alıyor, Viyana’daki kaç kilo alıyor? Böyle sormamız gerekir.

Domates gibi ana ihtiyaçlarımızı gösteren onlarca ürünün olduğu bir sepet düşünün. Bu sepetteki tüm ürünlerin toplam hesabından bir endeks oluşturuluyor. Tıpkı enflasyon hesabı gibi.

Bu hesap, sonra dolar üzerinden ülkelerdeki satın alma gücüyle karşılaştırılıyor ve ortaya “Satın Alma Gücü Paritesi” (SAGP) çıkıyor.

Bu parite her yıl OECD ve Dünya Bankası tarafından yenileniyor. Aynı zamanda ülkelerin satın alma gücü sıralaması da yapılıyor bu endekse göre.

TÜRKİYE SATIN ALMA GÜCÜ SIRALAMASINDA GERİLERDE

Türkiye kişi başı gelirde 2020 yılında OECD ülkeleri arasında 38 ülke içinde 36. sırada.

Bunu Satın Alma Gücü Paritesine (SAGP) göre hesapladığımızda da 34. sırada yer alıyor.

Şöyle tarif edelim:

İhtiyaçlarımızı belirleyen ürün sepetinden (arabadan domatese, benzinden peynire kadar) satın alma gücümüz açısından 33 ülke bizden daha iyi durumda, 4 ülke kötü durumda.

Bizden iyi olan ülkeler arasında benim geçen hafta gittiğim Avusturya da var, Estonya da var, İsrail de var.

(Bunun listesini aşağıda görebilirsiniz.)

Dolayısı ile benzin, domates, peynir fiyatları üzerinden tekil karşılaştırmaların hepsi bize hatalı işlem yaptırır.

Aynı şekilde asgari ücretle kaç kilo benzin ya da kaç kilo domates aldığımızı kıyaslamamız da hatalıdır.

BAZI AVRUPA ÜLKELERİ BİZDEN DAHA KÖTÜ DURUMDA TEZİ YANLIŞ

En sağlıklı karşılaştırma Satın Alma Gücü Paritesi üzerinden yapılabilir.

O listeye baktığımızda ise Avrupa ülkelerinin refah durumu bizden çok ileride.

Rakamlar 2020 yılını kapsıyor. Henüz 2021 yılı bütün ülkeler için açıklanmadı.

Pandemi ve Ukrayna-Rusya savaşından sonra Avrupa ülkelerinde oluşan enflasyon ve pahalılık bizi de etkilediğinden, sıralamada çok büyük değişiklik olması beklenmiyor.

Fakat bizdeki döviz artışı ve para değerimizin düşmesi, ekstra bir kayıp yaşadığımız anlamına gelir. Bunu rakamlar açıklandığında göreceğiz.

Bu durumda bazı Avrupa ülkelerinin bizden daha kötü durumda olduğu tezi doğru değildir.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar