Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Yaşadığımız tüm problemlerin kaynağında üç büyük sorun vardır. Bunları çözmediğimiz sürece geçici olarak rahatlar ama sonunda yine dara düşeriz.

ÜÇ GÜCÜN PAYLAŞIM SORUNU

Aslında üç gücün paylaşım problemidir bahsettiğim konu.

Bunlar;

1. Gücün paylaşımı

2. Gelirin paylaşımı

3. Adaletin paylaşımı

Dünya üzerindeki krizlerin temelinde bu üç gücün paylaşım sorunu vardır. Doğal olarak Türkiye de aynı sebepten dolayı krizler yaşıyor.

Bugün yaşadığımız ve tartıştığımız ekonomik, siyasi ve sosyal sorunların nedeni gücün tek elde toplanması, gelirin eşit dağıtılmaması ve adaletin herkes için aynı şekilde geçerli olmamasıdır.

Eğer geçmiş tarihlerde yaşanan dönemsel krizlere giderseniz, işin temelinde aynı şeyin olduğunu göreceksiniz.

Bu yüzdendir ki, üç temel sorunu nasıl çözeceğimize odaklanmalıyız.

GÜCÜN PAYLAŞIMI

İnsanoğlu yaratılışı icabı hep güçlü olmak ister. O nedenle gücü ele geçirmek için insanın kullanmayacağı araç yoktur. Din, milliyetçilik, ideolojiler, ütopyalar, duygular… Hepsi gücü ele geçirmek için birer araca dönüştürülmüştür.

İnsanlık tarihi gücü ele geçirme kavgasından ibarettir.

Tüm savaşlar da güç sahibi olmak için çıkartılmıştır.

İnsan biyolojik olarak nedense tek başına gücü kontrol etmek ister. Tanrı kompleksidir bu.

Sadece devlet yönetiminde, siyasette değil, en küçük dernekte, iş yerinde, hatta aile içinde bile insanlar gücü ele geçirmek için mücadele eder.

Ya gücü ele geçirmek ya gücü elinde tutmak ya da güçlü olana yakın olmak için insanın vermeyeceği taviz yoktur.

Devletlerde gücü bir merkezde toplamamak için güçler ayrımı modeli geliştirilmiştir. Gücün bir kısmı yasamaya, bir kısmı yargıya, bir kısmı da yürütmeye bu nedenle dağıtılmıştır.

Ancak herkes bilir ki gücün asıl sahibi yürütmedir ve bu nedenle yasama ve yargı onun etkisine girer.

İşte insanın başındaki en büyük bela olan gücün paylaşımı doğru yapıldığında birçok sorun çözülmüş olur.

GELİRİN PAYLAŞIMI

İnsanlığın güç kavgasından sonraki en büyük savaşı gelirin paylaşımı nedeniyle olmuştur. Parayı, malı, mülkü, hazineyi, daha çok zenginliği isteyen insanoğlu, bu yerkürede gözü doymayan tek canlıdır.

Hep kendine ister, hep kendi zengin olsun ister.

Bu yüzdendir ki bir ülkede gelirler eşit olarak paylaşılmaz. Bazıları çok zengin, bazıları da çok fakirdir.

Bir ülkenin zenginliği, gelirleri, sermayesi o ülkede yaşayan insanlara eşit olarak paylaşılmıyorsa o topraklarda asla huzur olmaz.

Gelir dağılımı sorunu tüm isyanların, kavgaların, huzursuzlukların, göz yaşlarının temelidir.

Türkiye dünyadaki gelir dağılımı adaletsizliği liginde maalesef üst sıralarda yer alır.

2022 Dünya Eşitsizlik Raporu verilerine göre Türkiye’de yıllık gelir açısından, en üstteki %10’luk kesim, en aşağıda yer alan %50’lik kesimden 23 kat fazla kazanıyor. Bu 23 kat fark 2002-2007 yılları arasında çok düşüktü.

Bu eşitsizliği düzeltmedikçe krizlerden, tartışmalardan kurtulamayız.

ADALETİN PAYLAŞIMI

İnsanın en büyük isyanı adaletsizliğedir.

Eğer bir ülkede gücün ve gelirin adil paylaşımı yoksa, sebebi adalet olmadığındandır.

Adalet yoksa, normal hayat yoktur, kaos vardır aslında.

Her bir insan devletin kedisine adil davranmasını, fırsat eşitliği tanımasını ve zora düştüğünde onu korumasını ister.

Adalet mekanizması herkes için aynı çalıştığında o ülkede huzur, refah ve mutluluk yeşerir.

Eğer adaletin herkese eşit davranmadığı görülürse, insan kendi adaletini kendi sağlamaya kalkar. O zaman kaos, kargaşa oluşur ve mafya doğar.

GERÇEKLE YÜZLEŞELİM

Evet bir gazete makalesine sığmayacak kadar kritik bir konu. Ancak gerçekle yüzleşelim derim.

Bu üç gücün paylaşımını sağlama almadığımız sürece sorunlarımız bitmez.

Her parti “Ben çözerim” diye iktidara gelir, sonra gücü, geliri, adaleti kontrol etmenin tadına varınca, o da diğerlerine benzer.

Peki nasıl çözeceğiz?

Ben de bunu tartışalım diyorum...

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar