Siyasiler centilmenlik anlaşması yapsın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu provokasyon, kargaşa, saldırı gibi uyarılar yaptı arka arkaya.

Her lider tabanlarını ve seçmenlerini uyardı.

Seçimlere yaklaşırken toplumsal kargaşa yaratacak olaylar konusunda uyarılar yapmaları dikkat çekici.

Gergin siyasi havaya bakarsak kargaşa yaratılmasına son derece müsait bir atmosfer olduğunu görebiliriz.

Ayrıca seçimlere hazırlık gibi, bazı çevrelerin "stok" yaptığını, bunları zamanı geldiğinde kullanacaklarını da tahmin etmek zor değil.

Yolsuzluk, kirli kasetler, suiistimaller, karanlık olaylar, toplumun sinir uçlarına dokunacak haberleri önümüzdeki günlerde görünce kimse şaşırmayacak.

Bu olayları, siyaseti ve seçimleri etkilemek için kullanacak çok sayıda karanlık çevre olabilir.

Bu durumda zaten gergin olan siyasi ortam daha da gerilir ve Allah korusun kötü günler yaşayabiliriz.

CENTİLMENLİK ANLAŞMASI İMZALAYABİLİRLER

Madem ki her lider bu olayların yaşanacağını düşünüyor, tabanını, seçmeni, vatandaşı uyarıyor o zaman kendi aralarında bir centilmenlik anlaşması imzalayabilirler.

Sosyal medyanın bu kadar etkin olduğu bir ortamda manipülasyonun bu denli yoğun yapıldığı zamanlarda partiler delilsiz, mesnetsiz, yalan haberleri siyaseten kullanmayacaklarını deklare edebilirler.

Bir centilmenlik anlaşmasıyla seviyesiz, hakaret içeren, aşağılayıcı, ötekileştirici dili kullanmayacaklarını söylemeleri seçmenleri de etkileyecektir.

Özellikle yıl başından sonra ortamın çok karışacağı, daha fazla gerileceği, kirli kavgaların olacağı duyumları her geçen gün artıyor.

Bunu önlemek siyasilerin görevi.

Bir centilmenlik anlaşmasıyla ülkedeki kargaşaya ve kavgaya mahal vermemek herkesi mutlu edecek bir davranış olur.

Tabii benimkisi fazla iyi niyetli bir temenni ama görevimizi yapmış olalım.