Sokaktaki medeniyet izleri

Sokakların bir ülkedeki gelişmişlik düzeyini ve insana saygıyı gösteren işaretleri vardır.

Kaldırımları yüksek olan şehirler bunun çok tipik göstergesidir.

Araçlar kaldırma park etmesin diye kaldırım taşlarını yüksek yapıyorlarsa, o şehirde medeni gelişmişlikte sorun var demektir. O kaldırımdan yaşlılar, engelliler, çocuklar, hamile kadınlar nasıl inecek düşünmüyor demek ki.

Hız kesme kasisleri bir başka önemli gösterge.

Kasis ne kadar yüksekse gelişmişlikte durum o kadar kötü demektir.

Zira ana caddeye çıkarken hızın düşük olması için bir çizgiyle değil de, yüksek bir kasisle sağlanıyorsa, trafik kurallarına uyumda ciddi sorun vardır.

En tuhafı yol kapanları. Ters yönden gitmeyi engellemek için yola boydan boya tekerleri patlatacak ürkütücü kapan yapılıyor. İnsan düz yoldan geçerken bile ürküyor. Oysa ters yönden girilmemesi uymamız gereken en önemli trafik kuralıdır.

Bir de beton bariyerler var. Yolu ayırmak, geliş gidişi düzenlemek için seyyar beton bariyerler kullanılır az gelişmiş ülkelerde. Oysa bunu plastik uyarı şeritleriyle yaparlar.

Ancak onu kopartıp yolun diğer tarafına geçiyorsa birileri, beton bariyerlerle bunu yapmak son çözüm olarak akla geliyor olmalı.

Bazen yol çalışmaları yapılır. Bunlar için uyarı tabelaları, ikaz ışıkları, ayıraçlar kullanılarak sürücüler ve yayalar uyarılır. Eğer bir yol çalışmasında açılan çukura dikkat çekmek için önüne uyarı levhaları değil de taş, sopa vb. şeyler konulmuşsa ortada bir taşralılık vardır.

Diyeceğim o ki sokaklarda gördüğünüz sıradan şeyler, aslında o şehirde yaşayanların gelişmişlik düzeyini, medenileşmesini, insana saygısını gösterir.

Galiba trafikte insani davranışın en önemli göstergesi yol verme konusu olsa gerek.

Yayaya yol vermek kanuni zorunluluk olmasına rağmen, hala bunu yapmayan sürücülerin insan saygısı tartışılır.

Şahsen yaşlıların, çocukların, kadınların ve engellilerin trafik lambası olmayan yerde karşıdan karşıya geçerken yüzlerindeki korku ve endişeden dolayı çok üzülüyorum.

Galiba ülkemizde trafikteki en büyük kavgalar yol verme meselesi yüzünden çıkıyor. Bu da insansa saygı seviyemizi gösteriyor galiba.

Yeni gittiğim şehirlerde caddelerde dolaşırken yayalara ayrılan yolların genişliğine, düzenine çok dikkat ederim. Bu yaya yollarında engelli insanlar için yapılan düzenlemeler ayrıca önem arz eder benim için.

Caddelerde insana değil de araçlara önem veriliyorsa, kaldırımlara az yer veriliyor.

Yayaların nasıl yürüyeceği, çocuk arabalarının nasıl geçeceği, görme, yürüme engelli insanların buradan nasıl gideceği düşünülmemişse, orada insana saygı az var demektir.

Belediyelerimizin, valiliklerimizin, Şehircilik Bakanlığımızın şehirlerimizi inşa ederken bunlara dikkat etmesi, en azından yöneticilerimizin bireyin şehirdeki varlığını önemsediğini gösterecektir.

Gittiğiniz şehri bir de anlattığım şeylere dikkat ederek gezin. Bakalım siz de benim tespitlerime katılacak mısınız?