Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ortadoğu’da politik ve ideolojik pusulası bulunmayan, bölgesel karışıklıklardan sadece çıkar devşirmeye çabalayan ABD ile Batı kulübünün sinsi ve acımasız hamlelerinin yeni adı; beceriksiz siyasi aktörler veya taşeron örgütler üzerinden “Kürt sorunu” kartı.

        Belli ki, bundan böyleABD ile Batı ülkeleri ve açıktan vurgulamasa da Rusya, “Kürt sorunu”adı altında bölgenin yaralarınıdaha fazla kanırtacak. Maalesefsahada tanık olduklarım ve teneffüs ettiğim hava, beni böylesi iddialıbirifade kullanmaya sürüklüyor.

        Deneyimli bölge uzmanı eski asker, diplomat ve meslektaşlarım da bukaramsarlığı ağır basanöngörümü destekleyen analizler yapıyor.

        Zira son otuz yılın gelişmeleri, Ortadoğu’nun kronikyaralarının“Kürt sorunu”adı altında kaşınıp, özellikle bizim ve dolaylı biçimde İran’ın önüne konulacağınaişaret ediyor.

        Birinci Dünya Savaşı sonrası Ortadoğu’nun nasıl haritalandırıldığınıhatırlarsak ne demek istediğim daha açık anlaşılacaktır.

        Çok detaya boğmadan devam edeyim.

        Sanki ABD ile Batı kulübü,Türkiye’ye karşı24 Temmuz 1923'teimzalananLozan Antlaşmasıile tarihin çöplüğüne atılanSevr Antlaşması’nın bir bölümünüfiilen hortlatma gayreti içerisinde.

        Sevr’inkadük kalmasınıhiçbir zaman içlerine sindirmediler, sindiremiyorlar.

        Sevr Antlaşması;I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde (MuséeNationaldeCéramique) imzalananantlaşmadır. Antlaşma 433 maddeden oluşmaktaydı.

        SevrAnlaşmasının Fırat’ın doğusuna ilişkin bölümü;

        Ceyhan, Antep, Urfa, Mardin ve Cizre kent merkezleri Suriye'ye (Fransız Mandası);

        Musul vilayeti en kuzeydeki kazasıİmadiyedahil tamamen El Cezire'ye (Birleşik Krallık Mezopotamya Mandası, sonradan Irak) İstanbul Osmanlı Devleti'nin başkenti olarak kalacak;

        Kürt Bölgesi (madde 62-64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti'ne bağımsızlık için başvurabilecek.

        Antlaşmanın 62 ve 64. maddelerine özellikle dikkatinizi çekmek ve burada özel olarak hatırlatmak istedim;

        Yukarıdaki paragraf, aslında bugün Suriye sınırımızda yaşananların bir özetidir.

        Bölgemizde PKK/PYD/YPG üzerinden yaşatılanSDG (Suriye Demokratik Güçleri) denilerek meşru biryapı olarak sunulmaya çalışılan azılı katiller çetesinin uluslararası güdümlü“terörünün”sebebini böyle okumak gerekir.

        Guam Kürtleri

        Geçtiğimiz günlerde bölgede yaşanan gelişmeleri sıklıkla istişare ettiğimiz, aynı zamanda meslek büyüğüm olan Fuat Kozluklu Guam Kürtleri meselesinin detaylarına dikkat çekti.

        1991Körfez Savaşı’ndan sonra ABD, Bağdat'a yürümedi. Bunun yerine Irak'ın kuzeyinde Kürt, güneyinde de Şiiisyanını kışkırttı.Ayaklanmaları bastırmaya kalkışan Saddam Hüseyin’ekarşıIrak Ordusu’nun 36. enlemin kuzeyine geçmesini önleyenbir hamle gerçekleştirdi. Ve böyleceKürt oluşumunu güvence altına aldı.

        ABD,önceIrak'ın kuzeyindebir Kürt Devleti’nin alt yapısını kurmak ve sağlamlaştırmak istiyordu. Sonra Irak'ı tümüyleele geçiripburada yaratacağı modelle Ortadoğu ülkelerini yeniden tanzim etme amacındaydı. Bu emeline kavuştu da.

        Asıl hedef ise;Irak'ın kuzeyindekiKürt yönetiminiSuriye'nin doğusundan, İran'ın batısından ve Türkiye'nin güneydoğusundan koparacağı parçalarla birleştirerek “Büyük KürdistanDevleti”nikurmak.

        * * *

        Yakın tarihteki hamleleri ve sergilenen/çizilen stratejiyi hatırlayalım…

        Körfez Savaşı’nın ardından1991-95 döneminde, ABD,Irak'ta muhalif güçleri örgütledi. Hedef,Saddam’ımuhalifleri eliyle devirmekti. BuplânçerçevesindeIrak’ın kuzeyineinsani yardım maskesiyle kurulmuş uluslararası sivil toplum örgütleri maskesi altındaTürkiye üzerinden “yüzlerce” CIA elemanı geçti.

        Bunlar, bölgenin fiili egemen gücünü oluşturan Talabaniile Barzani’yi örgütleyerek Saddam’ı devirme hareketini başlattılar.

        Ancakkısa süre sonra iktidar mücadelesine girerekkiminhakimolacağı konusunda anlaşamayan Talabani ile Barzani, ABD ve Batı’nın hayallerini suya düşürdü.

        Barzani güçleri karşısında yenilgiye uğrayanTalabani, soluğu Saddam Hüseyin’inyanında aldı ve yardım istedi.

        Körfez Savaşı’ndan sonra Irak’ınkuzeyinegeçemeyenSaddam'ın askeri birlikleriyardım çağrısına kayıtsız kalmayıp Erbil’egirerekBarzani'ninsilahlı gücünü (Peşmerge) yenilgiye uğrattı.

        ABD, yaşanan hüsran karşısında Irak hava kuvvetleri içinKörfez Savaşısonrası koyduğu uçuşa yasak bölge sınırını 32.paralelden 33.paralele çıkartarak Saddam'ın hava kuvvetlerinin bulunduğu bölgeleri bombaladı.

        Aslında ABD’nin amacı Saddam Hüseyin’iIraklı Kürtlereliyle devirmekti.5 Mart 1995 günü darbe teşebbüsü başarısız oldu.

        Bunun üzerineABD için çalışan binlerce ajanKürt,acilen ülkeden çıkarıldı.

        ABDkullandığıKürtleri, diğer bir ifadeyle CIA ajanlarını aileleriyle birlikte Guam Adası’nagötürüldü.

        “1996 Pasifik Operasyonu” adı verilenoperasyonu, o tarihtenon yıl kadar sonraABD’nin Ankara Büyükelçisi olanFancisJ.Ricciardoneyönetmişti.

        Toplamda 6 bin 636 Iraklı Kürt1996’nınEylül ayındaBatman’a getirilipGuam’a taşındı. Kendilerine o tarihten itibaren “GuamlıKürtler”dendi.

        Kürtler Guam’ın içinde değil Amerikanüslerinde birkaç ay tutulduktan sonra ABD’ya gönderildi.

        Kürt kafilenin en kalabalık kesimi Tennessee Eyaleti'ninNashvillekentine yerleştirildi.

        Bugün İngiliz yayın kuruluşu BBC,‘NashvilleKürtlerin ABD’dekibaşkenti’tanımını kullanıyor.

        Aslında KürtlerinNashville’dekivarlığı 1970’lere dayanıyor.

        BugünNashville’de15bini aşkınAmerikan vatandaşı Kürt yaşıyor. Hatta burada TennesseeKurdishCommunity(TKCC) adında bir topluluk mevcut.

        ABD Başkanı DonaldTrump,Nashville’dekiKürtlerileülkeye başka Kürtleringelme olasılığıçerçevesinde önlem alınması çağrısında dahi bulundu.

        Guam Adası’na götürülen Kürtlerin az bir kısmı daTeksasve Michigan eyaletine yerleştirildi.

        “GuamlıKürtler” her alanda ve her konuda uzman seviyesine gelene kadar sıkı bir eğitime tabi tutuldu.

        Bunların önemli bir bölümü de Bölgesel Kürt Yönetimi kurulduktan sonraIrak’ınkuzeyine yerleştirildi.

        Aslında Guam Kürtleri eliyle Suriye’yi parçalayıp Türkiye’yi de köşeye sıkıştıracak bir savaş stratejisinin omurga kadrosu oluşturulmuştu.

        Yani 2011’den sonra Suriye topraklarını kan gölüne çeviren iç savaşla duyduğumuz“Eğit- Donat Projesi”gerçekte Guamlı Kürtler ile hayatageçirilmiş, denenmişti.

        Söz konusu kişiler, yıllar sonra ABD pasaportlarıyla iş insanı,diplomatve silahlı güç komutanı olarak Irak’ın kuzeyine ve oradan da Suriye’ye geçirildi.

        Şu noktanın da altını çizmek gerekir; 2015’ten itibaren Suriye’dePKK, PYD, YPG saflarında yer alan Batı Avrupalı ve Amerikalı militanlarınfotoğrafları, video görüntüleriortayaçıktı.

        Yani 1990’lardaGuam’da neler olduğu şimdiçok daha net bir biçimdeanlaşılıyor.

        Türkiyeson yıllarda aslında“terör”ledeğil“terör” perdelemesi arkasındabüyük bir projenin tetikçileriylemücadele ediyor.

        Bugün bölgemizde şekillenen durumu, tarih kayıtlarına geçmiş açıklama ve itiraflar çerçevesinde değerlendirmek mecburiyetindeyiz.Komplo gibi gören olsa da yaşananlarınonlarca yılönceden kurgulandığı gibidramatikbir gerçeklikdesöz konusu.

        11 Eylül 2001’de ABD’deyolcu uçaklı saldırılarsonrasındaOrtadoğu’nun,diğer bir ifadeyleMüslüman Dünyasınınyeniden formatlanmaya başlandığı, genel kabul gören bir tespittir.

        Irak2003 yılında bir dizi kimyasal silah senaryosuylaişgal edildi veparçalandı.

        Irak ve Libyaüç, Yemen ve Sudan ikiye bölündü.

        ŞimdideSuriye'yibölüştürme çabası sürüyor.

        Dikkatlice bakarsak 2001’den sonraşeklen 13 yeniuydu-butik bölge oluşturulduğunu görebiliriz.

        Eski CIA Başkanı JohnBrennan9 Eylül 2016 tarihliaçıklamasında"Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğü yeniden sağlanamaz. Bu iki ülke, merkezi bir hükümet tarafından artık yönetilemez. Suriye ve Irak'taki Kürt bölgeleri gibi birçok özerk bölge ortaya çıkacak. Yeni Ortadoğu düzeninin oturması 2025'leri bulur" demişti.

        Brennan, 2009-2016 yılları arasında CIA Başkanlığı yapmış, derin ABD'nin yetiştirdiği en yetenekli istihbarat analistlerininbaşında geliyor.

        KİM BU MAZLUM KOBANİ?

        MazlumKobani, 1967 doğumlu bir Suriyeli Kürt. Türkiye sınırındakiKobanikentinde doğduğu düşünülüyor.

        ABD ve Batı ülkeleri yeni bir Öcalan yaratmaya çalışıyor.

        Kimi askeri uzman daFerhat Abdi Şahin’in Suriye’nin Barzani’si olacağına dikkati çekiyor.

        Şahin, Pentagon tarafından 1998’den beri terör örgütünün lider kadrosu olmaya namzet isim olarak ilişki kurulmuş bir figür.

        Kobani'nindaha genç yaşlardan itibaren devlet yetkilileriyle ilişkilerde deneyim kazandığı iddia ediliyor.

        ÖzellikleKobani'ninAvrupa'da yaşadığı dönem bu açıdan kritik olarak görülüyor. Röportajlarında Avrupa'ya "siyasi çalışma" için gittiğini belirtiyor.

        İçişleri Bakanlığı'nın bir raporunda, 1997-2003 yılları arasında Avrupa'da faaliyet yürüttüğü ifadesi yer alıyor. Yani Öcalan'ın yakalandığı 1999'da da Avrupa'da olduğu düşünülüyor.

        Bu, PKK ile birçok ülkenin devlet kurumlarının yoğun bir görüşme trafiğinde bulunduğu bir süreç.

        Abdullah Öcalan da 1999 yılında mahkemeye verdiği bir ifadede ondan (Ferhat Abdi Şahin adıyla) bahsetmişti.

        Öcalan, mahkemenin 1998 yılında ilan ettiği ateşkesle ilgili sorusuna verdiği yanıtta, Türk devletinin farklı kanallarla o dönem kendilerine ateşkes önerisi yaptığını belirtmiş ve şunları söylemişti:

        "Bu ateşkes konusunu biraz açmak istiyorum. Ateşkes önerisi bize Avrupa Temsilcimiz Kani Yılmaz ve Şahin kodlu Ferhat Abdi Şahin isimli arkadaş tarafından getirildi. Abdi Şahin isimli arkadaşımıza da Selim Okçuoğlu isimli ve avukatlıkyapanHADEP'tede faaliyet gösteren kişi getirmiş, bana getirilen ateşkes önerisi çok kapsamlıydı. Olağanüstü halin kaldırılacağını, geçici köy koruculuk sisteminin kaldırılacağını, Türkiye'ninüniteryapısına halel gelmemek kaydıyla birtakım düzeltmelere girişileceğini belirtmişti. Bu belge sanırım şimdi Avrupa arşivimizdedir, fırsat olursa ileride bu belgeyi getirtiriz."

        Uluslararası kamuoyunda ‘Guam Kürtleri’ olarak bilinen Iraklı ve aralarında SuriyeliKürtlerin de bulunduğu Kürtler, bugün ABD tarafından bölgede aktif olarak kullanılmaya başlandı. Kimisi CIA tarafından eğitilmiş ABD vatandaşı yapılmış yüzlerce kişiden söz ediyoruz.

        Bunlardan bir bölümü Irak’ın kuzeyinde bölgesel Kürt yönetiminde görevli, yargıda, emniyet ve istihbarat güçlerinde üst düzey konumlardalar.

        PKK/YPG’ninözel kuvvetlerinin beyin takımı da Guam Kürtlerinden oluşuyor.

        Tipik bir FETÖ taktiği de diyebiliriz.

        SAHADA BECEREMEDİĞİNİ ALGIDA BAŞARMAK

        ‘Barış PınarıHarekatı’ başlar başlamaz Türkiye, bugüne dek görülmedik çapta büyük birpsikolojikoperasyona maruz kaldı. Buharekâtınkaynağıda ABD Savunma Bakanlığı, bir diğer adıylaPentagon’du.

        Zira yenilgi ve başarısızlığın asıl sahibi onlardı. Son altı yıldır sahada uygulamaya çalıştıkları proje şimdilik ellerinde patladı.

        Pentagon, sınırımızda oluşturduğu terör ordusunun başına, yıllardır eğitip yetiştirdiği,Türkiye’ninhakkında kırmızı bültenle arama kararı aldırttığı ve“Mazlum” olarak da bilinen Ferhat Abdi Şahin’i geçirmişti.

        Suriye'de YPG önderliğinde hareket eden Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) lideri MazlumKobani, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı DonaldTrump'ınCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği gündem yaratan mektupta da isminin geçmesiyle daha çok konuşulmaya başlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan daKobani'ninAdalet Bakanlığı aracılığı ile ABD'den tesliminin isteneceğini duyurdu.

        Gerçek ismi Ferhat Abdi Şahin olan ve ŞahinCiloveya MazlumKobanigibi farklı kod adları bulunan örgüt lideri, PKK'nın üst düzey yöneticilerinden biri. 1967 doğumlu olan Şahin, PKK'nın kurulmasından kısa bir süre sonra 1990 senesinde örgüte katılmış bir isim.

        PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Suriyekarargahındaidari işler sorumlusu olarak çalışmaya başlayan Şahin, 1996'da örgütün Hakkari'nin Şemdinli ilçesisorumlusu, 1997 ile 2003 yılları arasında da Avrupa sorumlularından biri oldu. 2003 yılında Mahmur Kampına dönen Şahin, burada bir sene faaliyet gösterdi ve sonrasında Suriye rejimi tarafından beş kez hapse atıldı. 2009 yılına kadar zamanının önemli bir bölümü hapishanede geçen Şahin, takip eden üç yıl süresince PKK'nın bir diğeroperasyonelkolu olan Halk Savunma Güçleri'nden (HPG) sorumlu oldu.

        Suriye iç savaşının başlaması ile bölgeye geçen Şahin burada Irak ve Şam İslam Devleti'ne karşı (DEAŞ) ittifak kurulması çalışmalarında önemli rol oynadı ve YPG temsilcisi olarak İranlılar ve Amerikalılar ile görüşmeleri yürüttü. 2014'te ABD ile ittifak kurulmasını sağlayarak, o tarihten itibaren Washington'ın gerektiğinde bölgede ilk temas kurduğu kişilerden biri haline geldi.

        2017 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri Irak'takiSincarDağları ve Suriye'nin kuzeydoğusunda yer alanKobani'dekiKaraçokDağı'nda PKK hedeflerinibombaladıktan sonra ABD ÖzelHarekâtsubaylarının ekibi bölgeyi ziyaret etti ve incelemelerde bulundu. Bu inceleme ekibinde Şahin de yer aldı.

        SDG emrinde on binlerce örgüt elemanı olan Şahin, ABD'den aldığı mühimmat ve teçhizat desteği ile bölgede ciddi güç elde etti.

        Esad rejimi ile görüşmeleri de o yürütüyor

        ABD'nin bölgeden çekilmesinin ardından başlayan TSK operasyonu sonrasında Esad rejimi ile birlikte çalışmaya açık olduğunu duyuran Şahin, gelecekte içerisinde 'Demokratik Kuzey Suriye Federasyonu olacak bir model için işbirliği yapmaya yanaşacağını söylüyor.

        Esad ile sağlanan uzlaşı sonrası SDGMenbiçveKobani'yeRusya destekli rejim güçlerinin girmesine direnç göstermedi.

        Ferhat Abdi Şahin, ABD ve diğerlerinin terör örgütü olarak gördüğü PKK’nın üst düzey lideri ve kanun kaçağıbiri.

        Rus ordusunun generalleri de Ferhat Abdi Şahin’le (MazlumKobani) muhatap oluyor.

        Şimdilerde “General Mazlum” diye, terör örgütüPKK/YPG’ninbaşını Amerika’ya getirterek Türkiye’ye karşı psikolojik üstünlük oluşturmaçabası içindeler.

        Şurası kısa vadede görünen bir gerçek, ABD sahada kaybetti. Masadadakaybetti. Ancakpsikolojikharekatla, algı operasyonlarıyla kayıplarını telafi etmenin peşinde.

        Trump, harekât ve sonrasında yaşanan süreçteMazlum Kobani'yebirkaç kez teşekkür etti, hattaKobani'ninABD'ye gidebileceği konuşulmaya başlandı.

        “Trumpneden birPKK’lı teröristiBeyaz Saraya davet etti?Avrupa ülkeleri neden bu şahsa önematfediyor?” sorusunun cevabı, bu teröristin geçmişinde ve uluslararası ilişkiler ağındayatıyor.

        * * *

        PKK/YPG Saflarında DavidEubankadındaAmerikalıbirmisyoner,Rasulayn’daPKK’ya kalkan olabilmek için propaganda yaptı.

        PKK son yıllarda misyonerlerle ciddi birangajmanagirerken, bölgede hummalı bir Hristiyanlaştırmafaliyetininsöz konusuolduğunu da hatırlatmak gerekir.

        ABD Başkan Yardımcısı MikePence’inüst düzey üyesi olduğuEvanjelikHristiyan kulübüne bağlı olan bu“misyoner”üzerinde askeri teçhizatlar, giydiğihücum yeleği veAK-47 (Kaleşnikof) tüfeğininşarjörleriyle görüntülerini sosyal medyadan yayınladı, yayınlıyor.

        Sözde insani yardım örgütü sıfatıyla PKK’lılarıözellikle de terör örgütünün yabancı savaşçılarınıRasulayn’dançıkartmışbir AmerikalıEvanjelikmisyoner.

        Twitter’dabölgedeki faaliyetlerini anlattığı videolarını da yayınlıyor. DavidEubank.@DaveEubankFBR

        Tablo böyle efendim.

        * * *

        Kürt kardeşlerimiz her daim bölgenin şiddet, ihanet, komplovesavaşla örülü tarihinin zembereği içinde yaşadılar.İş bilmez siyasi temsilcileri ve terör örgütleri yüzünden de sürekli kullanıldılar, istismar edildiler.Tıpkı bugün olduğu gibi.

        Düne kadarABDbölgedeki stratejik çıkarları için Kürtleriçeşitlikamuflajlarla(gizlemelerle)kullanan tek ülke iken, bu oyuna Suriye üzerinde etki üreten gücüyle Rusya dadâhiloldu.

        Başı her sıkıştığında Türkiye’ye yönelen Iraklıve SuriyeliKürtlere yardım eli uzatmamıza rağmen, bunların önemli bir kısmının her defasında küresel güçlerin tuzağına aldanmaları acı veriyor.

        Diğer Yazılar