Akşener: İş birliğine taban karar verir
İYİ Parti lideri Meral Akşener ile dün makamında iki saate yakın sohbet ettim.
Kemik çıkıntısı nedeniyle ameliyat olduğu ayağındaki sıkıntı bir yana bırakılırsa; 24 Haziran sonrası yaşadığı süreci geride bırakmış, daha rahatlamış gördüm.
Bunu kendisine de söyledim…
“Evet, o süre içinde tek başıma kalıp geçmişi daha net görme ve okuma fırsat buldum; bu da bana iyi geldi” yanıtını aldım.
Birçok konuyu konuştuk, sorularıma bazen yazmamak kaydıyla yanıt verdi…
Bazılarını ise her zamanki rahat ve özgür konuşma özelliğinden taviz vermeden doğrudan yanıtladı:
“TABANA KARŞI KOYAMAYIZ”
Bunlardan biri de CHP ile yerel seçimde ittifak konusuydu.
“Hayır” diye kestirip atmadı, ama “evet” de demedi.
Herkesin anlayacağı şekilde şu cümleyi kurdu:
“Yerel seçimlerin kendi özelliği vardır, her siyasi parti tabanı çatıdaki dayatmaya karşı çıkar. Zaten yerel seçimin yasal bir zemini yok. Ama taban tavanları zorlar. Bunu bir ittifak olarak görmüyorum. İş birliği dediğimiz noktayı ‘evet’ veya ‘hayır’ anlamında taban zorlar. İş birliğini taban belirler. Ona da karşı koymamız zor olur...”
Çevresinden dolanmadan, top çevirmeden bu kadar net söyledi…
Ancak, CHP ile konuyu ele almadıklarını, “Bugün için tek başına girecekmiş gibi çalıştıklarını” da belirtip devam etti:
“Günün sonunda Türkiye hayrına ne olacaksa biz orada oluruz…”
“KESİN KAZANIRIZ…”
Kazanacaklarına kesin gözüyle baktığı il olup olmadığını, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi büyük kentlerde nasıl bir yol haritası izleyeceklerini de sordum.
“Manisa, Mersin ile Ankara’nın bir metropol büyük ilçesini kesin alırız” yanıtıyla karşılaştım.
Kendi cümlesinden alıntılayıp sordum:
“Siz, iş birliği dediğiniz için öyle sorayım, CHP ile olası bir iş birliğini aday ismi mi, yoksa taban davranışı mı belirler?”
Akşener aynı netlikte yanıt verdi:
“İkisi de olabilir. Görebildiğim şey şu; İstanbul, Ankara İzmir, bir ölçüde Eskişehir, Manisa, Aydın, Antalya, Adana, Mersin çok önemli. Bu şehirlerin tamamı referandumda hayır oyu verdi. Bunları alabilme imkanımız var… Ama Manisa ve Mersin’i %100 biz alacağız.”
“PKK’LI TORBACI AFFI…”
Gündemin önemli bir başka konusu olan MHP’nin cezada 5 yıl indirim teklifi ile ilgili düşüncesini sordum.
Tekliften “Uyuşturucu kaçakçılarının da yararlanacağını” belirtti, “Biliyor musunuz, uyuşturucu kaçakçılığının en önemli aracısı PKK’dır; 56 bin torbacısı var. Bunları da bırakacaklar” dedi.
MHP’nin teklifini “Yeni bir çözüm süreci olarak” değerlendirmesinin de bundan kaynaklı olduğunu sorum üzerine söyledi.
“Başkanlık sistemine geçiş için referandum, erken genel seçim gibi af teklifinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından istenip MHP’ye söylettirildiği kanaatindeyim” deyip devam etti:
“Bu af teklifinin AK Partililer tarafından reddedilebileceği gibi bir sonuçla karşılaşacağımıza inanmıyorum…”
Yerel seçime gidildiği bir dönemde İdlib, Menbiç, Fırat’ın doğusu gibi konuların daha sık konuşulur olduğuna da dikkat çekti ve ekledi:
“Bu af teklifinin içinde pek çok parametre var. Eski İçişleri Bakanı olarak uyuşturucu işinin PKK tarafından yapıldığını biliyorum, durup dururken, uyuşturucu üzerinden gerek satış gerek pazarlama ile 2 milyar gelir elde edenler niye af kapsamına alınıyor? Durup dururken onların da aftan yararlanacak olmaları, -el altından, aleni yapamayabilirler- yeni ve gizli daha yaygın bir çözüm süreci getirebileceğini öngörüyorum. Ayrıca 17/25 Aralık sürecinde olanlar ile çözüm süreci ile ilgili suçlu olabilecekler de kapsama giriyor. Çünkü devlete karşı suçlarda zaman aşımı yoktur. Dolayısıyla hepsini beraber ortadan kaldırmaya yönelik af teklifi...”
Bu aşamada bunların kişisel görüşü olduğunu, partisinin af teklifi ile ilgili GİK ve Meclis grubunun kararını henüz açıklamadığını da anımsattı.
Anayasa Mahkemesi’ne gitmesi halinde kapsamının genişlemesi olasılığının olduğunu belirtti.
“BRUNSON’A KARŞI MİT MENSUPLARI…”
Bu aşamada Rahip Brunson’un serbest bırakılacağını da ileri sürüp bir öneride bulundu:
“Devletim bu kişiye casus diyorsa casustur. Madem casus olduğuna kanaat getirilmiş, o zaman devletlerarası takas devreye girer. Ellerinde bazı MİT mensuplarımız var. En azından bu çocuklar takas ile geri getirilsin.”
Sonuç olarak Akşener’i gelecek planlamasını bitirmiş olmanın rahatlığı içinde gördüm…