Siyaset sandık boyu ölçüyor
Adayları belirleme aşamasına geçilmesine az süre kala siyaseti en çok uğraştıran megakent adayları.
Bölgesel gerekler ile genel siyasetin uyumu sağlanamadığı için de aday belirlemede zorluk çekiliyor.
Bunun en belirgin örneğini CHP Ankara’da yaşıyor.
CHP Genel Başkanlık katında Ankara için gönülden geçen isim, geçen seçim de aday olan Mansur Yavaş…
Yavaş’ın aday olması halinde İYİ Parti ve MHP tabanından; hatta AK Parti’den kopup bir başka yere gitmekte zorlanan kesimin oyunun alınabileceği hesabı yapılıyor.
Ancak il teşkilatı ve milletvekilleri ile İYİ Parti yönetiminde bakış biraz farklılaşmaya başlamış.
‘OTOBÜSE ALMADI’ TEPKİSİ
Bunun başında da Yavaş’ın geçen seçimde CHP teşkilatına yönelik tutum ve davranışlarını devam ettirme kaygısı yatıyor…
Bir de yeteri oranda oy getirisinin olup olmadığına yönelik kamuoyu yoklamalarının verileri.
Milletvekillerinin TBMM kulisindeki sohbetlerinde de tanıklık ettiğim tepkinin asıl nedeni, Yavaş’ın geçen seçim CHP teşkilat başkanları ve milletvekillerini seçim otobüsüne almak istememesi.
“Aday gösterdiğimiz için o dönem tepki vermedik ama ikinci kez aynı sıkıntıyı yaşamak istemeyiz” tepkisi tekrarlanırken aynı düzeyde şöyle sürdürülüyor:
“Seçim sonrası CHP’den istifa edip gitti. Kalıp hiçbir şey yapmasaydı bugün herkes sahiplenirdi. Belediye meclis üyelerini istifa ettirip, hem de partiden istifa etmesini unutmadık…”
Bütün bunları söylemekle birlikte hemen hepsi son tahlilde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ısrarlı olması durumunda adaylığını gönülsüz destekleyeceklerini de söylemekten geri durmuyor.
SAĞ ADAYLAR, CHP’YE YARAR
CHP’de Yavaş olmaması halinde Ankara için üzerinde durulan milletvekili Haluk Koç, adaylığı düşünmediğini açıkladı.
Merkez sağ kesimden gelen Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun adı konuşulmakla birlikte, CHP’de oluşan bir diğer görüş de şöyle:
“Eğer bütün partiler aday çıkaracaksa geçmişte olduğu gibi sağ oylar bölüneceği için sandıktan CHP adayı çıkar. Ankara’da %7 oyu olan Kürt kökenli seçmen de bize yönelir…”
“YA BENİMLE, YA BENSİZ”
Yavaş konusunda İYİ Parti cephesinde de farklı bir tepki var.
Kendinden olmayı kabul etmesi halinde vakit geçirmeden aday göstereceğini söylüyor ama CHP’den olursa destek vermekte zorlanacağını belirtiyor.
“Yavaş’ın CHP üzerinden kendilerini iknaya çalıştığını” iddia ediyor.
Özetle, “Ya benimsin, ya da bensiz” yaklaşımı sergiliyor.
Bu arada Yavaş olmaması halinde Ankara’da aday çıkarmakta kararlı görünüyor.
AK PARTİ’NİN 4 ADAY ADAYI
Ankara adayı konusunda AK Parti’de de karara henüz varılmamakla birlikte en güçlü görünen 4 aday var…
Mevcut Başkan Mustafa Tuna ile devam etmek veya Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve eski Bakan Emrullah İşler’den birini göstermek.
Özhaseki, dün kulisteki sohbetimizde "Seçmenin %60 parti, %30 aday bazlı oy verdiğini" söyledi.
AK Parti’nin konuyla ilgili etkin bir başka ismi de aynı yaklaşımı gösterdi, “Ankara seçmeninin %30’u yerli isim istiyor; ama partinin önerdiğine de sonunda oy veriyor” dedi.
Bakan Soylu’nun Belediye Başkan adaylığı konusuna sıcak bakmadığı, soran yakınlarına da, “Ne belediye ne başkan adaylığı? Boş ver onu, işimize bakalım” dediğine dikkat çekiliyor.
Ali Babacan’ın da siyaset düşünmediğine vurgu yapılıyor.
Tuna yapılmayacak ise geriye Özhaseki ve İşler kalıyor…
MHP’DE KONUŞULAN
Melih Gökçek’e teveccüh gösteren MHP’de karar tamamen Genel Başkan Bahçeli’ye bırakılmış durumda.
Bununla birlikte kuliste milletvekillerinin yaptığı fikir jimnastiğinde farklı isimlere yer veriliyor.
Hepsinin üzerinde mutabık kaldığı isim, bütün kesimlerden oy alabilme kapasitesi açısından MHP Ankara milletvekili Erkan Haberal…
Bununla birlikte, Haberal’ın talebinin olmadığına da vurgu yapılıyor.
DEMİRTAŞ KARARI
Ankara’da %7 gibi bir oya sahip HDP ise CHP’nin kimi çıkaracağına bakıyor.
HDP’de hesaplar, adaylardan çok, tutukluluğu devam eden eski Eş Başkan Selahattin Demirtaş hakkında AİHM’in Aralık ayında vereceği karara odaklı.
Kararın bölgede yaratacağı etki hesabı yapılıyor…
Batı illerinde ise yukarıdan hesaplı bir ittifak yerine, yerelde görüşmelerle çözümlenecek işbirliği ile sorunun çözüleceği belirtiliyor.
İstanbul, Ankara için şu aşamada güçlü bir isim ile yola çıkma gibi bir düşünce dillendirilmiyor.
“Cumhur ittifakı dışında bize yakın aday çıkarana oy gider” yaklaşımı gösteriliyor…
YILDIRIM BASKISI
İstanbul konusunda ise görüşler farklı…
AK Parti’de İstanbul için en çok konuşulan isim TBMM Başkanı Binali Yıldırım ve Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş…
Kurtulmuş’un adaylık için cevval tavır sergilemediği açık…
Yıldırım için de geçmişteki katı duruşunu bir nebze yumuşattığı iddiaları dile getiriliyor.
İbrenin Yıldırım’a döndüğü belirtilirken, “Dileriz kabul eder” temennisi de ardından dillendiriliyor.
“PARTİLER ÜSTÜ OLSUN”
Meclis kulisinde dünkü sohbetimizde de vurguladığı gibi CHP milletvekili Gürsel Tekin adaylık konusunda kararlı.
Hatta “Herkesle konuşurlar, benim üzerimde uzlaşırlar” yaklaşımında.
Bir ara adı geçen İlhan Kesici ise adaylık beklentisinin olmadığını açıktan dile getiriyor.
Kılıçdaroğlu ise “Her kesimden oy alacaksa partiler üstü bir kimlikle çıkmamız daha doğru” yaklaşımı gösteriyor.
MHP’nin milliyetçi kesimin oyunu toplayacak bir isim üzerinde durduğuna vurgu yapılırken, benzer yaklaşım İYİ Parti’de de var.
BAŞKAN KADAR OY DA ÖNEMLİ
Partiler belediye başkanlığı kadar alacakları oy oranına da önem veriyor.
İl genel veya belediye meclislerinde yüksek oyun da çıkarılacak adaya bağlı olduğuna vurgu yapılıyor.
Bu nedenle mesele tek başına aday değil, sandıktan çıkacak oy oranının yaratacağı etki de hesaplanıyor.
Milletvekili seçimindeki oyların altına inmekten kaçınılıyor.
Ankara’da siyaset, sandığın derinliğini görmeden paçayı sıvamaktan uzak dururken; kendini batırmayacak adaya da bakıyor.