Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yerel seçimin kendine özgü dinamikleri, sandığını diğerlerinden ayırır.

        Bunun birçok nedeni sıralanabilir…

        Seçmenin yerel kimliği kendinden bilen yaklaşımı, öteki partiden de olsa aday kimliğine olan teveccühü, yüzde 10 barajının geçerli olmaması gibi yığınla neden sıralanabilir.

        Ancak bunların arasında öyle bir özelliği vardır ki diğerlerinin önüne geçer.

        Yerel sandık gelecekteki lideri yaratır, seçimi kazanıp kazanmadığına bakmaksızın geleceğin önüne sunar.

        Bunun en iyi örneklerinden biri Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’tır…

        Paris Belediye Başkanlığından geldi, 12 yıl ile Fransa’nın Cumhurbaşkanlığı koltuğunda en uzun süre oturan ismi oldu…

        Bunun örneklerini başka ülkelerde sıralamak olası…

        Bu durum Türkiye’de çok daha belirgin şekilde kendini gösteriyor.

        ERDOĞAN’DAN, KARAYALÇIN’A

        En iyi örneği de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…

        1994’te seçildiği İstanbul Belediye Başkanlığı, kendisini önce Başbakanlığa, ardından Cumhurbaşkanlığı’na taşıdı…

        Bir diğer örneği de Murat Karayalçın…

        1989’da seçildiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndaki hizmetleri beğeni topladı, daha görev süresi bitmeden 1993’te Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) Kongresi’nde Genel Başkanlığa taşındı.

        DYP-SHP Koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcılığı görevinin yanı sıra kısa süreli de olsa başarılı Dışişleri Bakanlığı yaptı.

        ONLAR DA YEREL SANDIKTAN

        Benzer bir durum Ali Talip Özdemir için de geçerli oldu.

        ANAP adayı olarak girdiği Konya Ereğli Belediye Başkanlığını kazandı, iyi hizmetler yaptı; bu bir sonraki milletvekilliğine oradan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gelmesine aracı oldu.

        Benzer süreci Mehmet Özhaseki de yaşadı, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevindeki hizmetleri milletvekilliğine oradan da Çevre Şehircilik Bakanlığı görevine gelmesine vesile oldu.

        Bugün Ankara Büyükşehir’de yarıştığı Mansur Yavaş açısından da durum farklı değil.

        Yavaş’ı tanınır kılan Ankara’nın o tarihe kadar çok da dikkat edilmeyen ilçesi Beypazarı’ndaki hizmetleri oldu.

        Beypazarı’nda ortaya koyduğu vizyon, bugün kendisini Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına taşıyan önemli tramplenlerden biri…

        İSTANBUL SANDIĞI

        Bununla birlikte bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için önde yarışan iki aday da yerel seçim sandığından gelme…

        Binali Yıldırım, 1994’te Erdoğan seçildiğinde İstanbul’da İDO’nun başına geçti, orada sergilediği başarılı hizmet milletvekilliğine, Başbakanlığa ve TBMM Başkanlığına taşıdı.

        Bugün de Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için yarışıyor.

        Ekrem İmamoğlu ise 2009’da CHP İlçe Başkanı olarak başladığı siyasi görevini, 2014’te Beylikdüzü Belediye Başkanlığını kazanarak taçlandırdı.

        Beylikdüzü’nde belediyecilik anlamında sergilediği hizmetler, geleceğe ilişkin vizyonu, öteki siyasi görüştekilerin de beğenisini kazandı.

        Kendine özgü zeki içerikli hazır cevap kimliği, öfkeden arınmışlığı bir yana Beylikdüzü’nde sergilediği hizmet İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına gelmesindeki en önemli etkenlerden biri oldu.

        CHP lideri Kılıçdaroğlu ile Balıkesir’e giderken “Sizden sonra partinin başına kimin geleceğine ilişkin plan yaptınız mı?” diye sorduğumda, aklına gelen isimlerin başında yer alıyordu.

        Ardından gelen isimlerin ağırlıklı bölümünü de bugün yerel seçimde Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlığı için yarışanlardan oluşması da yerel sandığın gücünü göstermesi açısından önemliydi.

        Başta da belirttiğim gibi, yerel sandığı diğerlerinden ayıran çok özellik gösterilebilir.

        Ama en önemli özelliği liderini de yaratmasıdır…

        Diğer Yazılar