İşte affın oranı: İyi hale 1/2 indirim
Ceza indirimi konusunu ilk gündeme getiren MHP oldu.
Ancak MHP’nin teklifi şartlı bir indirimdi ve suçun tekrarı halinde indirim oranının tekrar cezaya eklenmesi koşulunu getiriyordu.
SP lideri Karamollaoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi sonrası KHK ile ihraç edilenler için af gelebileceği yönünde izlenim aldığını belirtince gündem yeniden hareketlendi.
MHP’nin şartlı ceza indirimi ile ilgili teklifinin hazırlayıcılarından Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ile dün sohbet ederken bu gelişmeleri anımsattım.
Yakından takip ettiğini, Adalet Bakanlığı ile de görüşmelerinin sürdüğünü belirtti.
“Anladığım kadarıyla Bakanlığı'nın hazırlığı bizim talebimizin biraz ötesinde” dedi.
Bakanlığın nasıl bir model üzerinde çalıştığına ilişkin “duyumlarından ve öngörülerinden” yola çıkarak elde ettiği gözlemini aktardı.
GEÇİCİ KHK, KALICI KANUN OLUYOR…
Buna göre Bakanlık Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Denetimli Serbestlik” başlığı altındaki 105 ve 107. maddelerinde düzenlemeye gidecek.
Aslında geçen sene Haziran’da da benzer bir düzenlemeye gitmişti.
Hükümet çıkardığı 671 Sayılı KHK ile 1 Temmuz 2016’dan önce işlenen suçlarda denetimli serbestlik süresini 2 yıl olarak belirlemişti.
Süreli hapis cezasına mahkum olanların cezalarının yarısını (1/2) infaz kurumlarında çektikleri takdirde koşullu salıverilme hükmünden yararlandırdı.
Ancak, kasten adam öldürme, altsoy- üstsoy, eşe ve kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa, özel hayata ve hayatın gizliliğine, devletin güvenliğine, Anayasal düzene, milli savunmaya karşı suçlar ile Terörle Mücadele, Örgütlü Suçların da arasında bulunduğu bazı suçları kapsam dışı bıraktı.
Bakanlığın bu kez de aynı kapsamda kalarak, geçen yıl geçici olarak getirdiği düzenlemeyi, bu kez kanun ile kalıcı hale getirmesi bekleniyor.
Yani bu kapsam dışında kalanlar, eğer cezalarının yarısını infaz kurumlarında geçirdiyse şartlı tahliyeden yararlanacak.
YÜZDE 66’DAN, YÜZDE 50’YE
Bu oran mevcut kanunda üçte iki oranında uygulanıyordu.
Bakanlık düzenlemeyi bu şekliyle getirirse 2004’ten önceki döneme dönülmüş olunacak.
Çünkü İnfaz Kanunu’nda yapılan düzenleme ile cezaevinde kalma süresi %50’den (1/2), %66’ya (2/3) yükseltilmişti.
Bu yolla suçların önüne geçilmesi hedeflenmişti, şimdi 2004 öncesine dönülmüş olacak.
Böylece daha önce 10 yıl kesinleşmiş cezası bulunan bir mahkum 6,5 yıl hapis yattıktan sonra şartlı tahliye hakkını elde ederken, düzenleme ile bu süre 5 yıla inecek; 1,5 yıl erken tahliye olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçen yıl MHP’nin teklifi ile ilgili sorular yöneltildiğinde “Herkesi bırakmak gibi bir şey olmaz. Bırakılması gerekenler konusunda Adalet Bakanlığımızın çalışması var. Seçimden sonra Meclis açıldığında bunlar görüşülecek” demişti.
TUTUKLUKTA DÜZENLEME
Bakanlık da hazırladığı Yargı Reformu paketinde tutukluluk sürelerini de AB kuralları kapsamında düzenleyeceğini duyurmuştu.
Mevcut uygulamada tutukluluk süreleri Asliye Ceza’nın kapsamına giren suçlarda 1 yıl, Ağır Ceza’nın kapsamına giren suçlarda 2 yıl, terör suçlarında ise 5 yıl olarak uygulanıyordu.
Geçen yıl KHK ile yapılan düzenlemede de bu süre 2 yılla sınırlandırılmıştı.
Bu kez de bir standarda bağlanıp, uzun tutukluluğun sona erdirilmesi hedefleniyor.
Öngörülen süre AB uygulamalarında da ve AİHM kararlarında da baz alınarak 2 yıl olması.
Böylece tutukluluğun ceza olmaktan çıkarılması amaçlanıyor.
YILDIZ: YATACAK YER YOK
Düzenlemede yargı mensupları da “coğrafi güvenceye” kavuşturularak, bir karar almaları halinde anında bir başka tayin endişesinden kurtarılıyor.
MHP Genel Başkanı Feti Yıldız, Adalet Bakanlığı’nın düzenlemesinin TBMM’ye sundukları ceza indirimi ile bağının bulunmadığının altını özenle çizdi.
“Bizim düzenlememizde bir defaya mahsus olmak üzere bazı suçlar hariç tutulmak kaydıyla, 5 yıllık ceza indirimi öneriyoruz. Yeniden suç işlemesi halinde bu 5 yıllık indirim süresi, alacağı cezaya eklenecek. Bu da dışarıda suç işlemesinin de önüne geçecek. Ancak Adalet Bakanlığı düzenlemesinde anlıyoruz ki böyle bir durum olmayacak, ceza infaz kurumlarında geçirdikleri sürenin ½’sini tamamlayanlar serbest kalacak ve bu hüküm geçici değil, kanunla kalıcı olacak.”
Yıldız, cezaevlerinde bulunan tutuklu sayısının 286 bine ulaştığını, oysa kapasitenin 210 bin olduğunu da belirterek, “Mahpushanelerde 75 bin kişinin yatacak yatağı yok; nöbetleşe uyuyorlar” dedi.
Devletin ayda 2 cezaevi yapması durumunda dahi yeterli yatak kapasitesine ulaşmasının imkansız olduğunu da belirten Yıldız, şöyle devam etti:
“En iyi çözüm bizim getirdiğimiz öneriydi. Çünkü üzerinde çok iyi çalışılmış bir teklif. Bunun 2001’deki Rahşan (Ecevit) Affına benzer tarafı da yok. Ama Bakanlığın takdiri bu yönde olmuş…”
YAŞLILAR, ÇOCUKLU ANNELERE TAHLİYE
Anlaşılan o ki Bakanlık da infaz sistemini çeşitlendirme kararında; daha önce çocuklu kadınlar, yaşlılar, hastaların denetimli serbestlikle salıverilme sürelerinde de düzenlemeye gidecek gibi görünüyor.
Örneğin daha önce cezasının bitimine 3 yıl kalan hasta yaşlılar ile 2 yıl kalan çocuklu annelerin denetimli serbestlikle salıverilmeleri de mümkündü.
Tutukluluk ile birlikte bu sürelerde de mahkum lehine düzenlemeye gidileceği ve tahliye için gerekli cezanın bitimine kalan sürenin uzatılması bekleniyor.
KHK İLE İHRACA İŞE DÖNÜŞ HAKKI
Bakanlığın çalışmalarından biri de KHK ile ihraç edilip, yargıda suçsuzluğunu kanıtlayanların işe dönüşüne yönelik düzenleme.
Bu konuda tam bir netlik olmamakla birlikte, eğer haklarında herhangi bir takibat söz konusu değilse, kamunun belirleyeceği yerlerde yeniden işe başlamaları öngörülüyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız da bu konuda, “Aklanmış, hakkında herhangi bir takibat bulunmayan, haksız yere işinden edilen kişiler işlerine dönmeli, devlet şefkatini göstermeli” dedi.
Görüldüğü gibi üzerinden bir yıl geçmeden gelecek hafta açıklanması muhtemel yeni bir düzenleme ile cezaevleri boşaltılmaya hazırlanıyor.
Bunun adına ister af deyin, ister ceza indirimi, ister infaz düzenlemesi.
Türkiye Cumhuriyet tarihi boyunca, 1921’den bugüne toplam 52 af kanunu çıkardı.
Buna infaz sürelerindeki düzenlemeler eklendiğinde sayı 100’ü çoktan aştı…
Daha önemlisi doldur-boşalt periyodu kısaldı...