Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Meclis sömestr tatilinin ardından dün eski günlerine FETÖ tartışmasıyla döndü.

        Siyasetin odağının bundan böyle salonlardan, Meclis’e kaydığını söyleyebiliriz.

        AK Parti’nin grup toplantısını bugüne ertelediği Meclis’te dün iki grup toplantısı öne çıktı; MHP ve ardından yapılan CHP…

        Biz gazeteci milleti dahil, politik herkesin merakının nedeni CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklayacağını belirtip deprem dolayısıyla düne ötelediği “FETÖ’nün siyasi ayağına” yönelik açıklamasıydı.

        Diğeri de grup toplantılarını öteleyen MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, yeniden kürsüye çıkacak olması…

        EFSANENİN DÖNÜŞÜ

        Bahçeli’nin grup konuşması sonrası kulise çıkışında bir MHP milletvekilinin şu cümlesi durumu özetlemeye yeterliydi:

        “Efsanenin dönüşü… Efsane geri döndü…”

        Şunu belirteyim, siyasetçi kürsüye çıkınca herhalde bedeni adrenalini daha çok salgılanıyor ve bir anda devleşiyor…

        Bahçeli’nin dünkü konuşmasının bir bölümü de gençlik yıllarını anımsatır tarzdaydı.

        Önce Elazığ depremi ile 1999 deprem felaketini karşılaştıran ve “O tarihte devlet çökmüştü” iddialarını iktidara yakın gazetelerde dile getirenlere ağır yüklendi.

        MHP’nin olduğu yerde devletin çökmesinden kimsenin söz edemeyeceğini belirtirken, o gün yapılanları görmezden gelmenin acizliğine dikkat çekti.

        Burada yaptığı betimlemeler ve vurgular salonu ayağa kaldırmaya yetti.

        FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI

        Ardından da sözü CHP lideri Kılıçdaroğlu’na getirdi.

        FETÖ’nün siyasi ayağını ilk gündeme getirenlerin kendilerini olduğunu belirtti, bazı kişilerin düşüncelerini çarpıttığını belirtti.

        Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un 2009’da TBMM’ye sunulan askeri yargılama sistemini değiştiren önerge ile FETÖ’ye yol açıldığına ilişkin iddiasına yanıt verdi.

        “Bu önergeyi hazırlayıp Meclis gündemine taşıyan milletvekilleri üzerinde kuşku yaratmak asıl hedef ve mücadeleyi kösteklemektir” dedi.

        Siyasi ayağın önergeye imza atanlar üzerinden geçiştirilemeyeceğine vurgu yaptı.

        Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’a, “Sen mücadele yaptın mı?” sorusunu yöneltti.

        Bahçeli’nin grup konuşması başta da belirttiğim gibi hastalığı döneminde kaygılı olan milletvekillerinin üzerinden tüm yükü attı…

        CHP’NİN EN KALABALIK GRUBU

        CHP lideri Kılıçdaroğlu ise belki de son dönemin en kalabalık grup toplantısını yaptı.

        O denli ki sadece grup salonu değil kulis de ağzına kadar doluydu…

        Buna neden de başta da belirttiğim gibi Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin açıklamasıydı.

        Ancak şunu hemen belirteyim ki Kılıçdaroğlu’nun İdlib ile ilgili başlangıçta yaptığı konuşma çok daha içten ve etkileyiciydi…

        Ardından konuyu 1991’den aldı ve bugüne kadar getirdi.

        Üzerinde yoğunlaştığı dönemler, 2004, 2009 ve 2012 oldu…

        Kılıçdaroğlu, bir hafta önce bu satırların yazarına ifade edip bu sütunda da yer verdiği gibi “bilinmedik bir şey” söylemedi.

        Geçmişte de tartışılan, dile getirilen konuları bir kez daha sıraladı ve hafızaları tazelemekle yetindi.

        SİYASETİN YENİ ODAĞI

        Grubundan da ciddi alkış topladı.

        Şurası kesin ki Bahçeli’nin ilk dile getirdiği “FETÖ’nün siyasi ayağı” üzerinden tartışma devam edecek.

        Ancak dikkat çeken hepsinin siyasi ayaktan söz etmesi ve öteki üzerinden okuma yapması…

        Yani hepsinin suçlama için “baz aldığı tarih” başka…

        Muhalefet için baz alınan tarih 1991’de başlayıp, 2004 sonrası gittikçe yükselen ve 2008-2009 ve 2010 Anayasa değişikliği ile zirveye ulaştığını ileri sürdüğü dönem.

        Ancak karşı mücadelenin başladığı sonrasına yönelik herhangi bir yorumu yok.

        İktidar açısından ise baz alınan tarih 17/25 Aralık 2013 sonrası başlatılan karşı operasyonlara odaklı, bundan sonraki dönemde olanlara yönelik.

        BİRİ 2014 ÖNCESİ, DİĞERİ SONRASI

        Biri 2014 öncesine, diğeri ise sonrasına bakıyor.

        Biri “sen önceden büyüttün bu noktaya getirdin” diyor, diğeri “yok etmek için operasyon yaparken sen karşıma dikildin, gerektiği gibi adım atmamı engelledin” iddiasında bulunuyor.

        Aralarına pinpon masasının filesi gerilmiş gibi, her ikisi de var gücüyle söz topuna raket sallıyor…

        Büyük ihtimalle FETÖ taraftarları da keyifle bu pinpon maçını izliyor…

        KİME BULAŞMADI Kİ

        Hiçbiri de meselenin diğer yönüne bakma eğilimi göstermiyor…

        Oysa bu denli büyük bir organizasyonun bulaşmadığı yer olmadığı birçoğu dava dosyalarında ortaya konuldu.

        Girmediği, üstlenmediği yerin kalmadığı ortaya çıktı, hâlâ da geri kalan unsurları temizleniyor…

        İşin aslı ise biri AK Parti’nin, diğeri CHP’nin iki üst yöneticisinin aynı gün içinde farklı saatlerde gerçekleşen sohbetlerimizde söyledikleri şu cümlede yatıyor:

        “Bu denli büyük bir organizasyondan ari kaldım, bana bulaşmadı diyecek ne bir siyasi örgüt ne de kamu kurumu, hatta büyük medya kuruluşu olabilir. Belki birimize %10, diğerimize %70, ötekine %30, berikine de %1 bulaştı. Oranı ne olursa olsun, hiçbirimiz bulaşmadı diyecek kadar pür değiliz; sonuçta hepimize bulaştı…”

        Diğer Yazılar